Cumartesi, Eylül 21, 2024

“Doğru tanı ve tedaviyle alerjik hastalıklar en aza indiriliyor”

Bahar mevsiminin gelmesi ile polen gibi alerjik etmenlere daha fazla maruz kalan hastalarda çeşitli alerjik hastalıklar ortaya çıkabiliyor. İnsanların günlük sosyal hayatını ciddi şekilde etkileyen bu durum. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İbrahim Akın konu hakkında önemli bilgiler verdi. Opr. Dr. Akın, “İnsanların günlük yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyen alerjik hastalıklarda ayrıntılı muayene ve doğru tedavi sonrasında yaşam kalitesinde pozitif değişiklikler olmakta ve bu problemlerin üstesinden geliniyor” dedi.

Bahar mevsimi gibi polen, çiçek tozu gibi alerjik ajanlara maruziyetin en üst seviyede olduğu zamanlarda alerjik hastalık sıklığında ciddi artışların olduğunu belirten Opr. Dr. Akın, “Bu zamanda saman nezlesi olarak da bilinen Alerjik Rinit, Alerjik Konjonktivit, Alerjik Bronşit gibi hastalıklarda ciddi artışlar olabiliyor. Bu hastalıklar tek başlarına olabildiği gibi birden fazla hastalığın beraber görüldüğü durumlarla da karşılaşabiliyoruz” dedi.


“Alerjik rahatsızlıklar sosyal ortamda problem yaşatabiliyor”

Alerjik rinit (Saman nezlesi) olan hastalarda her gün defalarca hapşırık, su gibi burun akıntısı ve sürekli burun kaşıntısı şikayetlerinin ön planda olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Akın, “Bu hastalar kendilerini gripmiş gibi hissetmekte bazen ek olarak kulakta ve damakta da kaşıntı hissi oluşabiliyor. Sürekli olan burun akıntısından dolayı hastalar sürekli burun çekme burun temizlemek zorunda kaldıkları için sosyal ortamlarda problem yaşıyorlar. Ayrıca burun iç kısmında konka dediğimiz halk arasında burun eti olarak bilinen yapılarda da hipertrofi (şişme-büyüme) olduğu için bu hastalar burundan rahat nefes alma problemi de yaşarlar ve genelde ağzı açık uyurlar. Onun dışında alerjik rinitle beraber olabileceği gibi tek başına da olabilen alerjik konjonktivit hastalarında gözlerde kızarıklık, kaşıntı sulanma gibi problemler görülür. Alerjik bronşitte ise sürekli kuru öksürük nefes darlığı gibi problemler ön planda” diye konuştu.


“Tanılar uzman hekim tarafından konulmalı”

Öncelikle tanının uzman bir hekim tarafından konulması gerektiğini aktaran Opr. Dr. Akın, “Alerjik hastalıklar enfeksiyöz problemler ile karışabilmekte yanlış tedavi sonucunda ise ciddi problemler ortaya çıkabiliyor. Öncelikle ayrıntılı anamnezi (hikayesi) alınan hastalarımıza daha sonra ayrıntılı Kulak Burun Boğaz muayenesi yaparak tanı koymakta problemin derecesine göre de tedavi başlanıyor. Bu tür hastalarda birtakım kan ve alerji testleri yapılsa da kendi pratiğimde birçok zaman tanı koymak için bunlara ihtiyaç duymuyorum” dedi.


“İlkbahar-yaz mevsimlerinin geçmesiyle şikayetler azalıyor”

Bu hastalıklarda problemin tek başına, farklı alerjik hastalıklar ile beraber olmasına ve problemin şiddetine göre farklı tedaviler önerilebildiğini belirten Opr. Dr. Akın, “Genel olarak alerjik burun spreyleri, alerjiye yönelik haplar, burun yıkama solüsyonları, göz damlaları, akciğerlere yönelik inhaler ilaçlar kullanılıyor. Genelde ilkbahar-yaz mevsimlerinin geçmesiyle şikayetlerde ciddi anlamda azalıyor. Burada önemli olan bir olayın altını çizmek istiyorum. Alerjik rinit dediğimiz saman nezlesinin ameliyat ile bir tedavisi bulunmuyor. Sadece nefes alma problemi çok yoğun olan hastalarda nefes almayı iyileştirmek için çeşitli cerrahi müdahaleler yapılabilmekte kaşıntı, hapşırık için yine hastalar ilaç kullanmaya devam ediyorlar. Bunun dışında yerleşim yeri değiştiren hastalarda şikayetler kendiliğinden de geçebiliyor” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM