İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Şanal, 2028’e kadar her yıl yüzde 8’lik büyüme hedeflediklerini söyledi
BERİZ ELMAS
Sıcaklıkların yükselişi ile klimalara olan taleplerde artış gözlemleniyor. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle klimalara olan taleplerde mayıs ayı itibariyle yoğunluğun başlayacağını öngören İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hakkı Şanal, “Geçen yıl yaşadığımız depremden dolayı tedarik zincirinde artan talepler doğrultusunda artışlar olmuştu. Nisan ayı içerisinde de kıpırdanmalar oldu, mayıs ayı içerisinde yoğunluklar başlayacak” ifadelerini kullandı. Klima taleplerindeki artış karşısında ihracatta finansman noktasında sıkıntılar olduğunu dile getiren Şanal, iklimlendirme sektörü olarak geçen yıl 7,2 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. Bu sene de yüzde 8’lik bir büyüme hedefimiz var. Yılın ilk 3 aylık periyoduna baktığımızda yüzde 3’lük bir büyümeyle kapattık geçen seneye nazaran. Bir de enflasyon ile dövizdeki artışı kıyasladığımızda dövizdeki artış biraz daha enflasyonun gerisinde kaldı. Bu da bazı pazarlarda rekabet gücümüzü zorlaştırıyor” dedi.
Klima fiyatlarında artış
Enflasyon ve finansman maliyetlerinin yüksekliğine işaret eden Şanal, “Genelde bazı firmalar yoğunlukla TL olarak satış yapıyor. Aradaki enflasyon maliyetini de düşündüğümüzde vadeli satışlarda finansman maliyetleri de yüksek. Bundan dolayı fiyatlarda artış var tabii ki” sözlerine yer verdi. Perakende zincirinin mayıs ayından itibaren hareketlenmeye başlayacağını ileten Şanal, “Dolayısıyla alım gücü düşünüldüğünde bir miktar yatırımcılar için de perakende zincirinde zorlanmalar olacaktır” diye belirtti.
İklimlendirmede yeşil dönüşüm
Avrupa Birliği (AB), iklim değişikliği ile mücadele kapsamında 11 Aralık 2019 tarihinde açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olmayı hedefliyor. Bu kapsamda 2026’dan sonra birçok sektörün sınırda karbon vergisiyle karşı karşıya kalacağını vurgulayan Şanal, perakende tarafında kullanıcıların da bu konuya dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Enerjiyi yoğun kullanan bir sektör olarak konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaptıklarının altını çizen Şanal, “Hem işletme maliyetini düşürmek hem de karbon emisyonlarını düşürerek sınırda karbon vergisinden birim seviyede etkilenmek için bu altyapıları hazırlamak zorundayız. Biz de bununla ilgili gerekli çalışmaları, duyuruları yapıyoruz. Hatta haziran ayı içerisinde iklimlendirme sektörünün sürdürülebilirlik eylem planını da kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. İklimlendirme sektörünü yapılan değişikliklere hazırladıklarını belirten Şanal, “Yıllar öncesinde zaten Avrupa direktiflerine uygun ürünleri, enerji performansı yüksek ürünleri getirtmeye başladık, artık sektör olarak ozon tabakasına zararı çok olan split klimaların da Türkiye’ye girişi yasak. Dolayısıyla çevreye daha az zararlı olan gazlar kullanılıyor. Bu noktada sektörü hazırlıyoruz. Enerji performansı yüksek klimaları da tedarik ediyoruz. A+ cihazların altındaki segmentteki ürünlerin ülkemize satışı mümkün değil” sözlerine yer verdi.
AYM kapsamında gerçekleştirilen adımlar kapsamında yeni nesil klimaların içerisinde kullanılan gaz fiyatlarının daha yüksek maliyetli olduğunu aktaran Şanal, “Netice itibariyle baktığımızda ülkemizin enerjiye verdiği dış ticaret açığı da düşünüldüğünde bu tür cihazları kullanmak zorundayız. Ülke olarak da karbon emisyonlarımızı düşürmeye yönelik bu tür tedbirleri almak durumundayız” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte tüketimdeki enerji sarfiyatını da düşürmeye yönelik olarak kamuoyunu sürekli bilgilendirmeleri gerektiğine inanan Şanal, düzenli klima bakımı yaptırmanın da enerji performansı açısından son derece faydalı olduğunu, bakımı yapılmayan klimanın hem performans düşüklüğüne hem de enerji sarfiyatına sebep olacağını belirtti. Ayrıca klima filtrelerinde biriken partiküllerin sağlık açısından da zararlı olabileceğine işaret eden Şanal, klimaların yılda bir kez bakımının ve yılda iki kez ise filtre temizliğinin yapılması gerektiğinin altını çizdi.
