Pahalı tedavisine rağmen önlenmesi mümkün olan Talasemi, Türkiye’de ve dünyada en yaygın görülen genetik hastalıklardan biri
Tedavisi pahalı olmasına karşın önlenmesi mümkün olan kalıtsal kan hastalığı Talasemi (Akdeniz Anemisi) Türkiye’de ve dünyada en yaygın görülen genetik hastalıklardan. 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla açıklama yapan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, “Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle Akdeniz Anemisi olarak da bilinen Talasemi, genetik geçişi olan bir hastalık olduğundan kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Hem Talasemi hastalarının hem de toplum sağlığının korunması için hepatit aşılarının bulunabilir olması sağlanmalı” dedi.
“Türkiye’de 1,5 milyon Talasemi taşıyıcısı var”
Önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen dünyada her yıl en az 365 bin Talasemi hastasının doğduğunu ve tedavi gördüğünü hatırlatan Saydan, “Türkiye’de yaklaşık olarak 1,5 milyon Akdeniz anemisi taşıyıcısı ve 5 bine yakın da Talasemi hastası bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) desteği ile Talasemi Kontrol Programları’nın 1970’lerde İtalya, Yunanistan, İngiltere ve Kıbrıs’ta başlayarak on yılda başarılı sonuçlar alındığını belirten Saydan, “Akdeniz ülkesi olan Türkiye’de her 40-50 kişiden biri, Antalya, Adana ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise her 10 kişiden biri Talasemi’ye yol açabilecek genleri taşıyor” dedi.
Saydan, Talasemi’nin ciddi kansızlık ve buna bağlı olarak aşırı halsizlik, çabuk yorulma, etrafa ilgisizlik, renkte solgunluk, çarpıntı ve gelişme geriliği gibi belirtilerle kendini gösterdiğini de ekledi.
Hepatit A ve B aşıları önemli
Hastalığa sahip bebeklerin doğduklarında belirti göstermediklerini, genellikle 6’ncı aydan sonra kansızlık sorununun ortaya çıktığını belirten Saydan, “Talasemi hastalarında tedavileri boyunca düzenli demir düzeylerinin takibinin yanı sıra, kalsiyum ve D vitamini açısından da izlenmeleri ve ihtiyaç duyulduğunda da destek tedavileri uygulanması gerekiyor. Tüm Talasemililerin mutlaka hepatit A ve B aşılarının yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Anne baba adaylarına Talasemi testi zorunluluğu
Türkiye’de evlilik öncesi Talasemi testinin 2018 yılında zorunlu hale getirildiğine işaret eden Saydan, “Taşıyıcı çiftlerin bebeklerinin sağlıklı doğması da mümkün olabiliyor. Ancak bunun için çiftlerin evlenmeden önce Talasemi taşıyıcılığı açısından mutlaka test yapılarak taranması gerekiyor. Genetik tanı ile çiftlerin Talesemi hastalığına yol açabilecek taşıyıcı genlere sahip olduğu saptanırsa, doğacak çocuklarının da taşıyıcı ya da hasta olma ihtimalleri hesaplanabiliyor. Gebelik öncesi GEN ayıklanarak tüp bebek yöntemi ile sağlıklı bir bebek sahibi olunabilir” dedi.
Talasemi hastalığından korunmak için gerekli koruyucu önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Saydan, “Talasemi gibi kalıtsal hastalıkların kontrolünde en etkili yöntem, hastalık hakkında toplumun bilgilendirilmesi, toplum taramaları ile taşıyıcıların saptanması, gebelik öncesi tanı metotları kullanılarak hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesi, hastalıkla ilgili bilimsel yöntemlerin geri ödeme kapsamına alınması ve hepatit aşılarının bulunabilir olması gereklidir” ifadelerini kullandı.