Üney, 2024 yılında katılım payı haricinde ödenecek ilaç fiyat farkının 20 milyar TL’yi bulacağını öngördüklerini dile getirdi
Türk Eczacıları Birliği, (TEB) 14 Mayıs Eczacılık Günü ve bilimsel eczacılığın 185. yılı dolayısıyla basın mensupları ile bir araya geldi. Bu yılın teması ‘Eczacı Varsa Hayat Var’ oldu. Düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan TEB Başkanı Arman Üney, yerli ilaç üretimine oldukça önem verdiklerini ve dışa bağımlı olmayan bir ilaç sanayi hedefinin, bütün ilaç sektörünün ana hedeflerinden biri olması gerektiğini belirtti. İlacın stratejik bir ürün olduğunu ve ilaçta dışa bağımlılığın toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olduğunu söyleyen Üney, “Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçiyor. Ertelemeden, ötelemeden hemen bugün bu hedef için elimizden ne geliyorsa hayata geçirmek durumundayız. Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyorum” dedi.
Türkiye sağlık harcamalarında en düşük paya sahip
Türkiye’nin toplam cari sağlık harcamalarına en düşük pay ayıran ülkelerden biri olduğunu aktaran Üney, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 yılı verilerine göre ülkemiz toplam cari sağlık harcamalarına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’da (GSYH) ayırdığı yüzde 3,7’lik oran ile OECD ülkelerine göre en düşük pay ayıran ülkedir” dedi. Bu durumun geri ödeme kapsamındaki ilaçlarda kısıtlamaya, ilaç fiyat farklarının artmasına, ilaca erişimde zorluklara sebep olacağını, yarım kalan tedaviler sebebi ile oluşan komplikasyonların hastaların güvenliğini tehdit edebileceğini ifade eden Üney, 2024 yılında katılım payı haricinde ödenecek ilaç fiyat farkının 20 milyar TL’yi bulacağını öngördüklerini de dile getirdi.
Hastaların ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılması gerektiğinin altını çizen Üney, “Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir” dedi.
“Sağlıktan tasarruf olmaz”
Gündemdeki kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları yüksek enflasyonu kontrol edebilmek açısından gerekli bulduklarını söyleyen Üney sözlerine, “Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalı. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz” diye devam etti.
“Eczacılık fakültesi enflasyonu ile mücadele edilmeli”
Üney aynı zamanda kontrolsüzce açılan eczacılık fakültelerinin yarattığı istihdam sorununa da değindi. Eczacılık fakültesi enflasyonu ile de mücadele edilmesi gerektiğine, uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitimi için, mesleki sürdürülebilirlik için yeni bir eczacılık fakültesine daha ihtiyaç olmadığını belirtti. Ayrıca yeni mezunlar için, yeni istihdam politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini ve kamu kuruluşlarında, hastanelerde ilaca ilişkin hizmetlerin yürütüldüğü her alanda eczacı sayısının arttırılması gerektiğinin altını çizdi.
Üney aynı zamanda, son dönemdeki sağlıkta şiddet olaylarına da dikkat çekti. Sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacıların güvenli ortamlarda hizmetlerini yerine getirebilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini vurguladı.
