Girdi maliyetlerindeki artıştan dolayı durma noktasına gelen inşaat sektörü yeni ev yapmak isteyen müteahhidi zorluyor
FİLİZ EROL
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz barınma krizine dönüşürken, ev almak da yapmak da günden güne zorlaşıyor. Fiyatlar artarken yılın ilk üç aylık verilerine göre konut satışları da yüzde 13 azaldı. Kredili satışlarda bu düşüş yüzde 50’yi geçti. Düşen alım gücü ve azalan kredi arzı yurttaşı ev alma hayalinden uzaklaştırırken her geçen gün gelen zamlar da müteahhidi yeni ev yapma iştahından uzaklaştırıyor.
İnşaat sektörünün bu günlerde neredeyse durma noktasına geldiğini aktaran Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) İsmail Kahraman, “Fahiş malzeme fiyatlarında son yıllarda kalem bazında çoğu üründe yüzde 400 artış yaşadık. Geçtiğimiz günlerde ise çimento ve beton fiyatlarındaki artış iller bazında değişkenlik göstermek ile birlikte zam oranı yüzde 30-40 gibi artışlar ile karşı karşıyayız. Biz mevcut fiyatları tutup düşük kredi kampanyası beklerken her gün maliyetlerimiz artıyor. Kredi bulmakta zorlanan üyelerimiz yüksek faiz nedeniyle de kullanamıyorlar. Finansa erişim imkânsız hale geldi” diye konuştu.
Maliyetlerdeki belirsizlik üretimi aksatıyor
Kat karşılığı veya kendi arsasına proje üreten üyelerin fiyat artışları nedeniyle maliyet hesabı yapamaz hale geldiğini aktaran Kahraman, “Bu durum üretimin azalmasına neden oldu. Üretim yapıyorsunuz projenin finalinde maliyetin hangi rakamlara geleceğini kestiremiyorsunuz, finansmana ulaşamıyorsunuz. Proje devam ederken satış yapmak zorunda kalıyorsunuz. Parasını ödediğiniz malzemeyi zamanında almadığınız da bile fiyat farkları ile karşı karşıya kalan üyelerimiz var. Buradaki belirsizlikler üretimin aksamasına neden oluyor. Diğer bir konu yüksek arsa maliyetleri üretmiş olduğunuz her bir konut için bir konut da arsa payı bulunuyor. Vatandaşlarımız bir konut alacak fakat iki konut parası ödemek zorunda üretmiş olduğunuz her bir konutun en az yüzde 50 arsa payı bulunuyor. Girdi maliyetlerinin yüzde 50’si arsa payı olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Piyasada fiyat dengesi sağlanmalı”
Sektörün 2024 yılı içinde beklentisini vurgulayan Kahraman, “Enflasyonun bir an önce düşürülmesi gerekiyor. Fahiş malzeme fiyatları ile mücadele de etkin denetim ve yaptırımların devreye alınması lazım. Gerekli görülmesi halinde kamu tarafından çimento, alçı gibi ham madde düzeyindeki malzemelerde fabrikalar kurularak piyasada fiyatların dengelenmesi sağlanmalı. Kentsel dönüşüm projeleri öncelikli olmak şartıyla konut kredisine desteklerin sağlanması gerekiyor. Yine kamu eliyle arsa üretilmesi sektör için iyi olacak. Bu arsaların sadece kentsel dönüşüm için rezerv alan için ayrılması ve kentsel dönüşüm yapmak isteyen vatandaşlara trampa olarak seçenekler oluşturulması gibi çözümler üretilmesi gerekiyor. Özel sektörde faaliyet gösteren yaklaşık 400 bin müteahhidin sürecin içinde etkin kullanılması önem arz ediyor. Kamu ve özel sektör gücünün iyi yönetilmesi konularında çözüm üretilmesi kentsel dönüşüm ve riskli yapı stoğunun dönüşümünde önemli katkı sağlayacak” sözlerine yer verdi.
Sektörün yaşadığı birçok sorun olduğunu belirten Kahraman, “Çalışacak elaman bulmakta zorlanıyoruz. Deprem bölgesindeki yoğun faaliyetler, nitelikli personel bulmakta yaşanan aksaklıklarla birlikte sektör zor durumda kaldı. Ara eleman yetiştirilememesi gibi nedenler ile kalıp, demir, sıva yapacak işçi ve vinç operatörü bulmakta güçlük yaşanıyor. Bu durum maliyetlerin artışına neden oluyor” dedi.
“Türkiye’de riskli yapı stoğu yaklaşık olarak %60” |
Kahraman, “Kahramanmaraş merkezli çok büyük bir deprem yaşadık. Burada gördük ki riskli yapı stoğu olarak adlandırdığımız 2000 yılı öncesi binalar ayakta duramadı veya ağır hasarlı hale geldi. Deprem riski bu denli yüksek olan ülkemizde riskli yapı stoğumuz yaklaşık olarak yüzde 60 olduğu biliniyor. Geri kalan yaklaşık yüzde 40’ında en az yüzde 50’si güçlendirmeye muhtaç yapılardan oluştuğu düşünülüyor. Bu binaların dönüşümü ve kentsel dönüşüm yapılması tüm bu nedenlerden dolayı son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Deprem bölgesinde inşaat faaliyetleri yoğun bir şekilde dönüşüm çalışmaları devam etse de diğer illerimizde bu süreç maalesef aynı hızla işlemiyor hatta birçok ilimizde süreç tıkanmış gözüküyor” diye konuştu. |