Cuma, Eylül 20, 2024

Rasyonel Mehmet ve Enflasyon -II

Yol, halkla önderliğin aynı hedef etrafında birleşmesi demektir, böylece onlar ölümü ve yaşamı korkmaksızın paylaşırlar

Sevgili okurlarım,

Bir önceki yazıdan devam…


Rasyonel Mehmet, açıklamış olduğu tasarruf paketini acaba neredehesapladı diye merak ediyorum. Çünkü böyle saçma sapan sadece halkın sırtına yüklenen bir tasarruf paketi ancak tuvalette hazırlanır diye değerlendiriyorum. Eğer ciddi bir ekip çalışması yapılmış olsaydı çok daha önemli detayların gözler önüne serilmesi söz konusu olurdu. Ancak LİYAKAT, CİDDİYET kavramlarının AKP iktidarında herhangi bir karşılığının olmadığı her adımda daha iyi anlaşılmaktadır.

Bu RASYONEL MEHMET’E bazı hatırlatmaları yapmak istiyorum. Günümüzde Türkiye Cumhuriyetinde, 115.000 kamuda kullanılan araç vardır ki, dünyada bunun bir benzeri daha yoktur. Avrupa’nın en gelişmiş sanayi ülkelerinden birisi olup aynı zamanda kaliteli araç üreten ALMANYA’DA toplam 9.000 araç vardır. Sizce acaba Almanların itibarı, sizin lideriniz olan ERDOĞAN kadar yok mu zannediyorsunuz. Unutmamak gerekir ki şansölye MERKEL’DEN randevu alabilmek için büyükelçinin 4 defa ricaya gittiğini duymuştum.

Günümüzde dünyanın ikinci ekonomisi olarak gösterilen ve aynı zamanda küresel sanayi ve elektronikte söz sahibi olan JAPONYA’DAKİ araç sayısının kamuda kullanılan miktarının sadece 10.000 adet olduğunu biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız kaynağından da teyit ederek not etmenizde yarar görüyorum.

Gelelim Avrupa’nın, ikinci lokomotif gücü olan FRANSA’YA, onların da araç üretimleri dünyada rekabet edebilecek kalite ve güçte olduğu herhalde malumunuzdur. Eğer değilse ekibinizdeki o liyakat sahibi kişilerle istişare etmenizi öneririm.

FRANSA’DA da kamuda kullanılan araç sayısının 8.000 adet ile sınırlı olduğunu bilmenizi isterim. Bu toplam 8.000 araç içinde yer alan, cumhurbaşkanlığı sarayı ile bakanların kullanmış oldukları araçların toplamı ise sadece 2.000 tane olup 600 aracın şoförlü olduğunu belirtmekte yarar vardır. Herhalde FRANSA’NIN da küresel itibarının ERDOĞAN ile ölçülebilecek düzeyde olduğunu takdirinize bırakıyorum.

Bu arada BELÇİKA’NIN kamuda kullanılan araç sayısının sadece 72 olduğunu da zatıâlinize ifade etmek isterim. Tüm bunların yanı sıra, ülkesinde 20 tane özerk bölge olan İTALYA’DA ise, belirtilen araç sayısının 29.195 olduğu bu miktarın da sadece 3.000 aracın şoförlü olduğu açıklanmış bulunmaktadır.

İtalya’nın birçok araç üretiminde bir dünya markası, (FERRARİ, MASERATİ, FİAT, ALFA ROMEO gibi) olduğunu da bildiğinizi düşünüyorum. Onların da ülke itibarlarının ERDOĞAN’DAN daha aşağı olduğunu iddia edemezsiniz diye değerlendiriyorum. Kamuda kullanılan araçlardan bahsederken güneş batmayan imparatorluk olarak adlandırılan İNGİLTERE’DE ise kullanılan araç sayısının sadece 90 olduğunu söylemek isterim. Sayın ERDOĞAN’IN itibarından hiç te aşağı olmayan İngiltere Kraliyet Ailesinin dünya üzerindeki etkisini lütfen bir değerlendiriniz.

Sayın RASYONEL MEHMET, tasarruf paketini masada hazırlayacaksanız işte size bazı basit önerilerim;

Erdoğan’ın kullandığı SARAYLAR KAPATILSIN ki orada yapılan personel ve diğer giderler önemli miktar tutmaktadır. Saraylara gıda alımında, o sarayın alım yetkilisi devamlı aldıkları yerlerden her zaman İKİ MİSLİ YÜKSEK FATURALAR da talep etmektedirler. Bu konunun ispatı birçok açıdan mümkündür. Tamamen organik ürünler satan bazı kişiler ki şu an İstanbul da büyük bir AVM içinde faaliyet göstermektedirler ve netice itibariyle bu yüksek fatura taleplerinden bıkarak saraylara gıda vermekten vazgeçmişlerdir.

Kamuda kullanılan tüm makam araçları satılsın ve 115.000 olan araç sayısı azami 10.000 adet seviyesine düşürülsün. Böylece 105.000 araçtan hem yakıt hem de diğer giderler olarak tasarruf edileceği gerçeği vardır.

Kamuda ve yönetim kurullarında birden fazla maaş alanların maaşları bir taneye düşürülsün. Bir hesaplayın bakalım ne tutacaktır. Siz hesaplayamazsanız ben rakamları ortaya dökebilecek verilere ulaşmış bulunuyorum. Kamu ihale yasası AKP iktidarı tarafından tam 29 defa değiştirilerek yandaşa ve adrese teslim ihale verilebilecek hale getirilmiştir. Bu ihale yasasının tamamen Avrupa birliği ihale yasası ile uyumlu hale getirilerek yandaşların kayırılmasının önüne geçilmelidir.

Bir diğer taraftan hazine tarafından verilen garantiler çerçevesinde, araç geçişli ve hasta garantili yap işlet devret projelerinin hemen durdurulması ve maliyetlerin hesaplanarak müteahhitlerle ilişkilerin kesilmesi, kamunun yararınadır. Aksi olmasının ise, kamunun kaynaklarının heba edilmesidir ki bağımsız ve tarafsız yargı önünde suç teşkil ettiği tarafınızdan dikkate alınmalıdır.

Devletin yüksek fiyatlarla yandaş firmalardan kiralamış oldukları binalar en kısa zamanda terk edilmelidir. Bu binaların kimlerden kiralandığı en kısa zamanda kamuoyuna açıklanmalıdır. Ancak RASYONEL MEHMET’İN bunları yapabilecek ne yetkisinin ne de cesaretinin olduğunu zannetmiyorum. Beni yalancı çıkarması ise en büyük temennimdir.

Devletin özellikle SARAYIN lüks ve gösterişli davetlere de son verilmesi şarttır. Vatandaşı aç dururken, hala o tek adamın itibarı düşünmesi ise ne dinle, ne ahlakla ne de mantıkla bağdaşmamaktadır. İnşallah bu tek adam kurduğu bu ucube rejimin sona erdiğini anlayarak daha adil bir sisteme geçme hazırlıklarına başlamalıdır diye düşünüyorum.

Bu arada unutmadan ilave etmek isterim ki yurt dışı görevlendirmelerin Avrupa Birliği üyelerinin toplamının yapmış olduğu gezilerden daha çok Türk yetkililerin gezileri yer almaktadır. Bu yurt dışı görevlendirmelere acilen son verilmesi gereklidir. Harcırah almak maksadıyla devamlı yurt dışı görevlendirmelerde diyanet işleri başkanlığının da başı çektiği bilinmektedir.

Tayfun Gözüm

Diğer Yazarlar