Pazar, Ocak 5, 2025

Almanya’nın organik gıdaya ilgisi Türkiye için fırsat olabilir

Türkiye’nin Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatı gerçekleştirdiğini söyleyen Eskinazi, bu rakamın gerçek potansiyeli yansıtmadığını ifade etti


Türk Alman ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yeni iş birliği fırsatlarının yaratılması amacıyla, ‘Gıda Konulu Alman-Türk Ekonomi Günü’ etkinliği Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, Avrupa’da Türk gıdalarına büyük talep olduğunu ve özellikle organik gıdaya ilginin yoğun olduğunu belirterek, Almanya’nın Türkiye ile organik ürünlerde ticareti ve tedarik zinciri iş birliğini geliştirmek istediğini söyledi.

Türkiye’nin, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini ifade eden, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise Almanya’ya ise 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Eskinazi, Türkiye’nin 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdiğini ve iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 50 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, “Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatımız var. Bu rakamın gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum” dedi.

Türkiye’nin organik sektöründe yaklaşık 35 yıllık bir deneyimi olduğunu ve organik ürün ihracatının yüzde 75’inin Ege Bölgesi’nden gerçekleştirildiğini vurgulayan Eskinazi, “Yıllık 3 milyon tona yakın organik ürün ithal eden Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’nci sıradayız, hedefimiz bu listede ilk üçe girmek” ifadelerine yer verdi.


Özoğlu: Türkiye organik gıdada kendini geliştirmeli

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Genel Sekreteri Okan Özoğlu ise Almanya’ya gerçekleşen gıda ihracatının 2 milyar dolar seviyesindeki hacminin yetersiz olduğunu dile getirdi. Özoğlu, gümrük birliğinin güncellenmemesinin, bazı tarım ürünlerinin ihracatının yapılamıyor olmasının ve taşımacılıkta yaşanan zorlukların ihracatın önündeki engeller olduğunu belirtti.

Almanya’nın organik gıdaya verdiği önemin altını çizen Özoğlu, Türkiye’nin bu alanda kendini geliştirmesinin lehine olacağını vurguladı.

Türkiye’nin Avrupa Birliği pazarında rekabet edebilmesi için daha fazla kontrol mekanizması ve kooperatifleşme olması gerektiğini aktaran Özoğlu, Almanya’da zincir marketlere girebilmek için ürünlerin kalitesinin yüksek olması gerektiğini belirterek, “Bir üründe kimyasal kalıntı çıktı diye bir daha o kapıdan girme şansı bulamıyorsunuz, bu konuyu Tarım Bakanlığı’na da ilettik” dedi. Özoğlu, sahadaki kontrollerin geliştirilmesi gerektiğini böylelikle doğru strateji ve planlama ile ihracat kapasitesinin artırılabileceğini ifade etti.


Dr. Egesel: Organik ürün ihracatımızda Almanya ilk sırada

Etkinliğin ‘Türkiye’de Perspektif Gıda Üretimi’ başlıklı oturumunda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı, Ekolojik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel, “Organik ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiğimiz ülkeler içerisinde Almanya ilk sırada yer almakta” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, üretim planlaması ve tarımın profesyonel yönetimi üzerinde çalıştıklarını aktaran Dr. Egesel, “Bu süreçte öncelikli konular arasında organik tarım yer almakta” diye konuştu. Bakanlığın, organik tarımı 5262 sayılı kanun çerçevesinde yönettiğini ve organik tarım komitesinin kuruluşları denetlediğini belirten Dr. Egesel, sertifikasyon sürecinde hem haberli hem habersiz kontroller yapıldığını, tüm kayıtların Organik Tarım Bilgi Sistemi’nde (OTBİS) tutulduğunu belirtti. Dr. Egesel, planlı üretim, sürdürülebilirlik, izlenebilirlik ve kaliteyi sağlamak için çalıştıklarını ifade ederek, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarımda en önemli stratejik planı dijitalleşme ve izlenebilirlik” sözlerini kullandı.

İkili iş birliklerinin de önemine dikkat çeken Dr. Egesel, organik tarımın yaygınlaştırılması ile ilgili Tarım Orman Bakanlığı’nın Stratejik Planı’na ve 12. Kalkınma Planı’na büyük hedefler koyduğunu belirterek, beş yıl içerisinde organik tarımı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.


Sürmeli: Organik tarım hem toprağa hem insana faydalı

ETO Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği, Kurul Üyesi Ayhan Sürmeli, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2030’a kadar kimyasal ve zararlı pestisit kullanımının yüzde 50 azaltılması gibi hedeflerin, biyoçeşitliliği koruma ve açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Sürmeli, “Organik, ekolojik ve biyolojik tarım hem çevreye hem canlıya hem de organizmaya katkısı olan tarım şekli. Organik tarımın en basit faydaları toprağın ekosistemini ve insan sağlığını koruması” dedi.

Türkiye’de tarım arazilerinin miras hukuku nedeniyle parçalanmış olmasının geniş çaplı ekstansif tarım yapma imkanını kısıtladığını belirten Sürmeli bu sebeple organik tarımın, aile ziraatı modelini gerçekleştirerek yereldeki küçük üreticilere ve kadın çiftçilere yüksek katma değerli ürünler yetiştirme fırsatı sunduğunu dile getirdi.

Organik tarımın çevresel ve finansal faydalarını da açıklayan Sürmeli, “Organik tarım sürdürülebilirliği teşvik ediyor, pahalı kimyasallar girdiler yerine yerel mevcut yenilenebilir kaynaklarla finansal yükü de azaltıyor, yeni pazar fırsatlarına da erişim sağlıyor” dedi. Sürmeli aynı zamanda Türkiye’de organik girdilerde tohum, bitki koruma ajanları, organik yem bitkileri üretiminin eksiklikler arasında olduğunu da ifade etti.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM