Salı, Temmuz 16, 2024

Çimento, cam ve seramik sektörleri katma değerli ihracatla büyüyecek

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) sektörlerin ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümüne yönelik strateji ve eylemlerinin belirlendiği sürdürülebilirlik planlarını açıkladı. Çevresel ve sosyal sorumlulukları yerine getirmenin ekonomik başarı kadar önemli olduğunun altını çizen ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, bu yıl sürdürülebilirlik odağında yüksek katma değerli üretime yönelen üç sektörün toplam ihracatının yüzde 4-5 bandında artarak yeniden yükselme ivmesi yakalayacağını ifade etti.


Gültepe: Karbon vergisine ödenecek kaynak, yeşil dönüşüm için kullanabilir

Yeşil dönüşümün Türkiye ve ihracat için bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “İhracatta en büyük pazarımız Avrupa Birliği. Mayıs ayında 24,1 milyar dolarlık ihracatın yaklaşık 10 milyar dolarını, yani yüzde 41’ini Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdik. Bu sebeple Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum konusunda elimizi çabuk tutmalıyız. Avrupa Birliği üyesi olmasak da hedefleri dikkate almak, stratejimizi ve oyun planlarımızı bu hesaba göre yapmak zorundayız” dedi.

Sınırda Karbon Vergisi’nin 2026’dan itibaren bazı sektörler için devreye gireceğini hatırlatan Gültepe, “Eğer gerekli hazırlıkları tamamlayamazsak 2026’dan itibaren her yıl yüz milyonlarca dolar karbon vergisi ödemek durumunda kalacağız. Oysa karbon vergisi olarak ödeyeceğimiz kaynağı sektörlerimizin yeşil dönüşümünün finansmanı için kullanabiliriz” sözlerine yer verdi.


Çenesiz: Önümüzde zorlu ancak kaçınılmaz bir sürdürülebilirlik yolculuğu var

Enerji, kaynak ve emisyon yoğun sektörlerden çimento, cam ve seramik sektörlerinin sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmaların merkezinde yer aldığını vurgulayan Çenesiz, “İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik ekseninde şekillenen çalışmalar, karbon nötr hedeflerine ilerlemeyi sağladığı gibi uluslararası ticaretin dinamiklerini de hızla değiştiriyor. Özellikle Avrupa’da uzun yıllardır bu alanda önemli adımlar atılıyor ve biz de bu çerçevede hareket ediyoruz. Ancak artık yeni bir dönemeçteyiz. Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında olan çimento sektörümüz ve emisyon değeri yüksek olarak sınıflanan sektörler arasında yer alan cam ve seramik sektörlerimizin önünde zorlu ancak kaçınılmaz bir sürdürülebilirlik yolculuğu var” diye belirtti.

2023 yılının dünya ve Türkiye ekonomisi için zorlu bir yıl olduğunu belirten Çenesiz, “Sıkı para politikaları, küresel ticaretin daralmasına ve inşaat sektöründe küçülmelere yol açtı. Ana ihracat pazarlarımızda talep daralırken, rekabet baskısı da arttı. Sektörlerimiz yine de bu zorluklar karşısında yılmayarak yüksek katma değerli üretim ve ihracata yöneldi, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm yatırımlarına ağırlık vermeye başladı” ifadelerini kullandı.


Kumru: Geri dönüşüm oranlarını artırmalıyız

Türkiye’nin 4 milyonu aşan üretim kapasitesi ve yüksek ürün kalitesiyle dünyanın en büyük cam üretim üslerinden biri haline geldiğinin altını çizen ÇCSİB Başkan Yardımcısı Tansu Kumru, “Cam, yüzde 100 ve kalitesinden ödün vermeden sonsuz kez geri dönüştürülebilir bir malzeme ancak ülkemizde geri dönüşüm oranları düşük seviyelerde olduğu için cam kırığından yeterince yararlanamıyoruz. Ambalaj atıklarını çok daha yüksek oranlarda toplayıp geri dönüştürmeli, bu sayede cam ambalaj üretimlerinde yüksek oranda cam kırığı kullanabilmeliyiz” diye konuştu.


Akçay: Süreç adil değil ama farkı kapatmak için çalışıyoruz

Çimentonun Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında öncelikli kabul edilen altı sektörden biri olduğunu hatırlatan ÇCSİB Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay ise “Avrupa’nın en büyük üreticisi olan Türk çimento sektörü sürdürülebilirlik kavramı ile uzun yıllar önce tanıştı ve bu alanda çalışmalarına başladı. Avrupa’nın 20 yılda kademeli olarak geçtiği bu süreç, ülkemizde son derece kısa sürede gerçekleşmek durumunda kaldı. Regülasyonların tamamlanmaması, sektörel azaltım hedeflerinin belirlenmemesi ve karbon ücretlerinin tahmin edilememesi bu konuda yol haritası oluşturmak isteyen firmalar için bilinmezlik teşkil ediyor. Dolayısıyla çok adil bir süreçten bahsetmek söz konusu değil ancak biz sektör olarak bu farkı kapatmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM