Güzellik merkezlerine yoğun talebin sektöre dezavantaj olarak yansıdığını söyleyen Apaydın, arz talep dengesinin bozulduğunu aktardı
BERFİN DURMAZ
Yükselen maliyetler karşısında zor günler yaşayan kuaförlerin birçoğunun dükkân kapatmasına neden oluyor. Dolayısıyla maliyetler nedeniyle kuaförler maliyetini kurtarmakta zorluk çekiyor. Kullanılan malzemelerinin pahalı olduğunu dile getiren İzmir Kuaförler ve Manikürcüler Odası Başkanı Sezai Apaydın, “Pandemi zamanında KDV’ler yüzde 8’e düştü. Sonrasında ise KDV’yi yüzde 18’den tekrar yüzde 20’ye çıkardılar. Yani müşteriden alınan bin TL’nin 200 TL’si devlete gidiyor. Bu durum bizi çok olumsuz etkiledi. Kullandığımız malzemelere yüzde 500 zam geldi. Gerçekten çoğu arkadaşımız artık dükkanını kapatmak istiyor. Sektördeki arkadaşlarımız devredebilirse devrediyor, başka biri sürdürmeye çalışıyor. Kapanışlar da çok ciddi artış var” dedi.

Ütopik rakamlar dükkân açmayı engelliyor
Ütopik rakamlardan dolayı kuaförlerin kendi yerini açamadıklarını belirten Apaydın, “50 metrekare bir dükkânın kirası 25-30 bin TL, bunun elektriği, suyu ve personeli var. Mecbur personel alacak. Bir kişinin asgari ücret çalışan personelin iş yerine maliyeti 30 bin TL. Böylelikle dükkanını kapatıyor ya da bir arkadaşına gidiyor müşterisine randevu veriyor orada yapıyor. Paranın yarısını paylaşıyorlar. Bu işi doğru düzgün yapanlar 500 TL’den aşağı yapmıyorlar zaten. Bu durumun ana yapısı bu şekilde” ifadelerine yer verdi.
“Çırak bulmakta sıkıntı yaşıyoruz”
Meslek lisesinin güzellik bölümüne talebin yoğun olduğunu vurgulayan Apaydın, “Bazı meslek liselerinde kuaförlük bölümünü kapattılar. Sadece güzellik bölümü işliyor. Çıraklık okul dediğimiz okullar da meslek lisesi statüsüne kavuştu. Fakat çırak bulmak da sıkıntı yaşıyoruz. Çırak olmak isteyen çocukların en geç ortaokuldan, yani 4+4 eğitimden sonra işe başlaması gerekiyor. Çırak çalışanlara devlet teşviki var. Çırak maaşlarından birini ödüyordu. Onun bir kısmını da devlet karşılıyordu teşvik etmek için. Bu teşvik de kaldırılınca kimse çırak çalıştıramaz oldu” dedi.
Güzellik merkezlerine yoğun talebin sektöre dezavantaj olarak yansıdığını söyleyen Apaydın, “Arz talep dengesi bozuldu. Dolayısıyla müşteri zaten yeterli değil. Yapılan işlemler belli yani bir de şimdi kullanılan makinelerle ilgili sorun yaşanıyor. Bu sorun da onların rahat hizmet vermesini işlem yapmasını engelliyor” diye konuştu.
“İşi bilende bilmeyen de nail art ve protez tırnak yapıyor”
Tırnak süsleme sanatı olarak bilinen nail art ve protez tırnak yapılan dükkanların son zamanlarda moda olduğunu dile getiren Apaydın, “Rusya’dan gelen tırnakçılar ilk başladığında güzel işler yaptılar. Oradan göç edenler nail art ile ilgili çalışma yapmaya başladılar. Bu sektör böylelikle patladı. Doktorlar zaten sağlık açısından da çok doğru olmadığını söylüyor. Çünkü protez tırnağı teknik olarak da tırnaklara zarar veriyor. İşi bilen de bilmeyen de nail art dükkânı açıyor. Halk eğitiminden 1-2 ay kurs alıyorlar. Ondan sonra da piyasaya çıkıyorlar” sözlerine yer verdi.