Pazar, Eylül 29, 2024

“Belediyenin idari organizasyon ve mali disipline ihtiyacı var”

Göreve geldiği günden itibaren Tugay, acil eylem planları çerçevesinde yapılması gerekenleri yaptığını söyledi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (İzBB) Cemil Tugay, “Ülkemizde kötü bir kamu yönetimi anlayışı var. Bu anlayış değişmedikçe aynı sorunları yaşamayı devam edeceğiz. Attığımız bütün adımların arkasındaki temel gerekçe budur” dedi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) haziran ayı olağan meclis toplantısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (İzBB) Cemil Tugay, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu katılımıyla gerçekleştirildi. Tugay, meclis oturumu kapsamında sanayicilerin sorun ve taleplerinden kent projelerine, belediyenin mevcut durumuna ve kente dair pek çok konuda bilgi verdi. Toplantıda yeni nesil belediyeciliğe ihtiyacımızın olduğunu söyleyen Tugay, “Bu çerçevede idari organizasyona ve bütçe disiplinine ihtiyacımız olduğunu söylemiştim. Yaptığımız en önemli iş bu. Hem idari olarak hem mali olarak belediyenin farklı bir anlayışla disiplinize edilmesi için kararlar alıyoruz” dedi. 


“Kamu yönetimi anlayışı değişmedikçe aynı sorunları yaşayacağız”


Toplantıda genel anlamda ulaşım ve trafikle ilgili sorunlarının ağırlıklı olduğunu gördüğünü belirten Tugay, “2 ay 18 gündür belediye başkanlığı yapıyorum. Bu süre içerisinde daha önce kendime ödev olarak belirlemiş olduğum acil eylem planları çerçevesinde yapılması gerekenleri birer birer yapıyoruz. Arkadaşlarımızla süreci yürütüyoruz. Bu süreçte, daha hızlı çözümler üreten, planlamayı, hedeflerini doğru koyan, 5 yıllık süre içinde neleri başarmasıyla ilgili temel bilgi sahibi olan, hangi zamanda hangi projeyi gerçekleştireceğini belgeleyen bir belediye için çalışıyoruz. Bunları yapmadan başarılı olmamız mümkün değil.  Ülkemizde kötü bir kamu yönetimi anlayışı var. Bu anlayış değişmedikçe aynı sorunları yaşamayı devam edeceğiz. Attığımız bütün adımların arkasındaki temel gerekçe budur” sözlerine yer verdi.


“Kamu kaynaklarını korumak benim görevim”

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından durdurulan projelerde kamu yararının ön planda tutulduğunu belirten Tugay, “Nihayetinde gereksiz olduğuna inandığım, bir tür macera gibi düşünüldüğüne inandığım, kamu kaynaklarının israf edildiği projeleri durdurmak benim için önemli bir görevdi; bunu yapıyorum.  Örnek vereyim; Yamanlar bölgesindeki sanatoryum konusuyla ilgili haberler yapıldı. İzmirlilerin orada anıları var.  Ancak bugün gidip gören varsa tamamen virane bir alan. Orası Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait bir yerdi. Geçmişte konaklama tesisi değil sanatoryumdu. O bölgeyi benden önceki belediye başkanı ziyarete geldiğinde ben de Karşıyaka Belediye Başkanı olarak eşlik etmiştim. Müthiş bir doğaya sahip bir yer. Burasının açılması için ne kadar para harcanması gerektiğini dönemin İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri’ne sordum. O dönem için 80 milyon TL civarında bir bedel telaffuz edildi. Bugünkü değeri 400- 500 milyonu buluyor” dedi.


“İZBAN’ın sorumlusu TCDD”

İZBAN’da yaşanan sıkıntılara değinen Tugay, seferlerin geciktiğini, rayların bakımsız olduğunu ve sinyalizasyonun sorunlu olduğunu vurguladı. İhmallerinin tamamından Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) sorumlu olduğunu belirten Tugay, “Bu hatları yük trenleri ve diğer yolcu trenlerine de kullandırıyorlar. Protokole aykırı davranılıp yoğun saatlerde o hatlardan yük trenleri geçiriyorlar. İZBAN trenleri de bu trenin geçmesini beklediği için gecikiyor. İZBAN istasyonlarında bekleyen insanlar gecikmenin nedenini bilmek istiyorlar. Yük treni ya da sinyalizasyon nedeniyle vatandaşımız beklemek zorunda kalıyor. İZBAN’ın işletmesini ya bize verin ya da siz alın” ifadelerinde bulundu. 


Belediyenin görevi su temin etmek değil”

Su sorununa ve orman yangınlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tugay, “Havada duman kokusu var. Orman yangınlarının kokusu. 3 gün içinde 355 noktada yangın çıktı ve buna müdahale edildi. Şu gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Önce dünya olarak sonra Türkiye olarak bir felaketi yaşıyoruz. Kafamızı kuma gömerek yaşayabilmemiz mümkün değil. Bu şehrin de ülkenin de bu dünyanın da su sorunu var. Ödemiş bölgesinde açılan kuyulardan artık su çıkmıyor. O bölgede yer üstü su kaynaklarının oluşması lazım. Kentlerde su temin etme işi Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ait. Belediyenin görevi su temin etmek değil, dağıtımını yapmak. Belediyeye niye baraj yapmıyor diye soru sormamak lazım. DSİ İzmir için bir su master planı yapmış. Bu kapsamda 3 tane baraj projesi yapılmış. Bunlardan bir tanesi Gördes Barajı. Yapılmış maalesef o da su kaçırıyor. Çok ciddi bir mühendislik hatasıyla yapılmış. Bu kuraklık devam ederse, yapılan barajlar kaç yıl sonra kullanılamaz hale gelecek” diye konuştu.


Troleybüs ve deniz taksi geliyor

Ulaşım projeleri hakkında bilgi veren Tugay, İzmir’in ulaşım geleceğini hazırlayacak bir master plan çalışması içinde olduklarını ve yeni toplu ulaşım araçlarının kente kazandırılacağını ifade etti. Ulaşım Master Planı yapılacağını aktaran Tugay, “Bununla ilgili çalışmalara başladık. Yakında İzmir’in tüm ulaşım planını yeniden gözden geçireceğiz; deniz ulaşımı dahil. Bazı yeni ulaşım hatlarını dahil edeceğiz. Troleybüsler bunlardan bir tanesi. Çünkü tramvaya göre daha az maliyetli bir taşıma yöntemi. Bu tip projelere ön yargıyla bakmamak, biraz incelemek gerekiyor. Deniz taksi projesini uygulamaya koymak istiyoruz. Bununla ilgili bir model hazırlığımız var ve çalışmalar devam ediyor. Hazır olur olmaz Körfez’de 10 civarında deniz taksiyle hizmet vermeye başlayacağız. Kente gerçekten deniz ulaşımı anlamında büyük bir katkısı olacak” dedi.


İzmirli sanayiciler arsa ve yer tahsisi istiyor

EBSO olarak bugüne 21 OSB’nin kurulmasında öncü olduklarını dile getiren Yorgancılar, “OSB’ler planlı kalkınmanın en önemli unsurudur. İzmir özelinde ise 17 OSB’nin 14’ünün kurucu ortağıyız. Türkiye’de bir ilk olan Atık İhtisas OSB için de yer arayışımız devam ediyor. Yeni sanayi alanları için özellikle de büyük sanayi yatırımları için yer ihtiyacımızı tekrarlamadan geçemeyeceğim. Çünkü, ABD’nin ardından, Avrupa’dan da Çin’e karşı ciddi adımlar atılıyor ve yakın coğrafyalarda yeni üretim merkezleri aranıyor. Bu kapsamda, en güçlü adaylardan biri olarak bizim de yeni sanayi alanları planlamamız gerekiyor. Kemalpaşa Lojistik merkezimiz bu anlamda kentimize güç katacak” dedi. İzmir’in ihracatı ithalatından fazla bir il olduğunu dile getiren Yorgancılar, “Cari açık vermeyen, kayıt dışı istihdamın az olduğu bir il konumunda. İzmir ne verirseniz karşılığını veriyor. İstediğimiz sadece arsa ve yer tahsisi” diye konuştu.


“Her türlü iş birliğine hazırız”

Yıllardır yerelde kalkınmanın önemine dikkat çektiklerini dile getiren Yorgancılar, “Tüm gücümüzle İzmir için güç birliğinin önemini dile getirmekteyiz. İzmir’in yatırımcıyı çekme konusunda büyük avantajları var. Her türlü iş birliğine hazırız. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda yaptığımız toplantılarda da belirtildiği gibi örneğin turizmde her kurumun tek tek çalışması yerine belediyemizin çatısı altında ortak aklın hâkim olması ve bunun diğer alanlar için de geliştirilmesini çok değerli buluyorum. Fuarlar ve kongreler şehri olarak kendini tanımlayan bir şehirde, fuarların doğru planlanmasından, kongre merkezi yapılmasına, turistler için cazibe noktalarına kadar birçok hususta ortak aklın işletilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye için bir şans olarak gördüğüm İzmir’e bunu borçluyuz” ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM