Pazar, Eylül 29, 2024

GSR II otomobil sektörünü zor durumda bırakıyor

Torun, GSR II ile otomotiv satıcılarının zarar edeceğini dile getirerek yönetmeliğin acil olarak düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi


BERİZ ELMAS

Avrupa Birliği’nin Genel Güvenlik Regülasyonları II (GSR), 7 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Yönetmelikle, GSR tescili olmayan sıfır araçların satışının yasaklanması bekleniyor. Sürücü güvenliğini artırmayı amaçlayan yönetmelik, araçlarda çeşitli güvenlik önlemlerinin bulunmasını zorunlu kılıyor. Bu önlemler arasında sürücü dalgınlık ve dikkat uyarı sistemi, acil duruş sinyali, kör nokta bilgi sistemi gibi teknolojiler yer alıyor.

Otomobil üreticileri ve satıcıları ise 7 Temmuz itibarıyla devreye girecek küresel güvenlik yönetmeliği öncesinde mevcut araç stoklarını eritmek amacıyla çeşitli kampanyalar düzenliyor.

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Mehmet Torun, “Yönetmelik otomotiv satıcıları için bir kâbus olmuş durumda. Son dönemde çok fazla kampanya yapıldı. Bayilerin çoğu araçları ithal etti, ithal edilen araçlar gümrük sahasında bekliyor. Satıldığı anda gümrük vergileri ödenerek plakaları takılıyor ve trafiğe katılıyorlar. Ancak şu an parası ödenmiş, tahsilatı yapılmış şekilde gümrükte bekleyen birçok araç var. Birçok bayinin bu araçları bir an önce elden çıkarmaları lazım. Yönetmeliğin acil olarak düzenlenmesi gerekiyor” dedi.


“Yönetmeliğe uymayan araçlar satılamayacak”

Yönetmeliğin daha önce opsiyonel olan ve genellikle en üst paketlerde bulunan bazı özelliklerin zorunlu hale gelmesini öngördüğünü dile getiren Torun, “Bu özellikler, bazı araçlara sonradan takılamayabilir. Yönetmeliğe göre, bu özelliklere sahip olmayan araçlar sıfır otomobil olarak satılamayacak. Bu durumda, bayilerin ellerinde bu yeni kurallara uymayan birçok araç bulunuyor ve bu araçları bir an önce tüketmeleri gerekiyor”

Yeni yönetmelik gereği, bayilerin 7 Temmuz’a kadar araçları satamazlarsa, ikinci el olarak satmak zorunda kalacaklarının altını çizen Torun, “Bu durumda araçların belirli bir kilometre yapması ya da 6 ay beklemesi gerekecek. Bayiler için bu bir zarar çünkü araçların model yılı eskiyecek ve tekrar alım satım işlemleri maliyet yaratacak. İkinci el araçlar da genellikle yüksek fiyattan satılacak” dedi.


“Yönetmeliğe uygun özelliklerin eklenmesi ek maliyet yaratacak”

Torun, bu durumun düzeltilmesi için bayilerin aciliyetle düzenleme talep ettiğini vurgulayarak, “Uygulamanın en azından yıl sonuna kadar ithal edilen ya da 7 Temmuz’dan sonra ithal edilecek araçlar için geçerli olması gerekiyor. Aksi halde, birçok marka ve model araç elde kalacak ve bu araçlara yeni yönetmeliğe uygun özelliklerin eklenmesi de maliyetli olacak. Maliyeti 2 bin eurodan 8 bin euroya kadar çıkabiliyor. Bu eklemeler her araç modeline uygun olmadığından, uyum sağlamak için ciddi bir süre gerekecek. Bu nedenle, acil olarak düzenleme yapılması talep ediliyor” diye belirtti.


“Bayiler maliyet altına satış yapabilirler”

Araç piyasasının da yüksek enflasyondan etkilendiğini belirten Torun, “Enflasyon yükselmeye devam ettikçe araç piyasası da yükselmeye devam edecek” sözlerine yer verdi. Ancak mayıs ayında toplamda 100 bin araç satışının gerçekleşmesini olumlu değerlendiren Torun, “Mayıs ayında 100 bini bulmanın sebebi de kampanyalar. 7 Temmuz’a kadar bu genelgeye bir revize ve erteleme gelmezse araç almak mevduata yatırmaktan daha kârlı olacak. Bayiler ellerindeki araçları tüketebilmek için maliyetine ya da maliyet altına satış yapabilirler. Bu sebeple araç satın almak isteyenler de kampanyaları kaçırmamalılar” dedi.


“Çin 2022’de tek başına 32 milyon araç üretti”

Çin menşeili araçlara yüzde 40 ek vergi getirilmesi konusunu da değerlendiren Torun, verginin amacının yerli otomobil markasını korumak olduğunun altını çizerek, “Çin’den gelmesi muhtemel araçların sadece Türkiye’yi değil Avrupa markalarını da korkutan bir tarafı var. Çin, Avrupalı araçların en üst paketlerinde çok daha yüksek fiyatlara sattıkları özellikleri, standart paketlerinde sağlayabiliyor. Menzil konusunda da oldukça başarılı hamleler yaptılar. Henüz ticarileştirmediler ama son teknolojiye göre bir tam dolum elektrikli aracı 2 bin kilometre menzil yapabilecek hale getirecek teknolojiyi ürettiler ve patentini oluşturdular” ifadelerini kullandı.

Torun aynı zamanda Çin’in üretim piyasasına da hâkim olmak üzere olduğunu dile getirerek, “2022 yılında 90 milyon üretimin 32 milyonunu Çin tek başına üretti. Çin’in üretimdeki payı 5 yıl öncesine kadar yılda 15-16 milyonu geçmiyordu” diye belirtti.

Global çerçevede yakın zamanda araç piyasasındaki oyuncuların değişeceğini de belirten Torun, “Çin, herkes için bir tehdit gibi görülüyor. Yüzde 40 ek vergi, Avrupa’da ve Amerika’da da Çin’e yönelik önlemler var ancak Çin dünya pazarını ele geçirecek gibi görünüyor” sözlerine yer verdi.


“Tesla artık bir isim”

Torun, elektrikli araç piyasasında Tesla’nın çok büyük yeri olduğunu belirterek, “Geçen yıl Türkiye’de satılan araçlar arasında, en çok elektrikli satılan araç sayısı Tesla’da. Tesla artık bir marka, bir isim. Elon Musk pazarlama alanında çok başarılı oldu. Aynı zamanda ilk üretim olması ve Ar-Ge’lerinin gerçekleştirilip patentlerinin alınmasından da kaynaklı bir adım önde” dedi.

Türkiye’nin de TOGG için aynı stratejiyi belirlemesi gerektiğini ifade eden Torun, “TOGG’u dünyaya satmazsak TOGG diye bir şey kalmaz” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM