Pazartesi, Temmuz 1, 2024

Yaşam maliyetinde İstanbul 130, Ankara 208’inci sırada 

Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarına göre, İstanbul geçtiğimiz yıla göre 55 sıra, Ankara ise 13 sıra yükseldi

Marsh McLennan’ın (NYSE: MMC) firmalara değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren şirketi Mercer, Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Bu yıl Hong Kong en pahalı şehir olarak listenin başında yerini korurken, onu Singapur takip ediyor. İsviçre’nin Zürih, Cenevre ve Basel şehirleri de en pahalı ilk beş şehir arasında yer alıyor. 2023 yılı sıralamasındaki ilk 5 şehir, 2024 yılında da ilk 5 sırada yer almaya devam ediyor. Sıralamada İstanbul geçtiğimiz yıla göre 55 sıra yükselerek 130’uncu, Ankara ise 13 sıra yükselerek 208’inci olarak konumlanıyor. 

Yurt dışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu şirketlere rehberlik eden Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, 5 kıtada 226 şehirde gerçekleştirildi. Yaşam Maliyeti Araştırması, işverenlerin kur dalgalanmalarını izlemelerini ve tüm faaliyet yerlerinde mal, hizmet ve konaklama üzerindeki enflasyona ve deflasyona neden olan baskıları değerlendirmelerini sağlıyor. Bu veriler ayrıca, işverenlerin uluslararası görevlendirmelerde ve yurt dışında çalışanlar için tazminat paketlerini belirlemelerine ve bunları kalıcı hâle getirmelerine yardım ediyor. Buna ek olarak, bir yerin yaşam maliyeti, yetenek için bir destinasyon olarak cazibesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabiliyor; coğrafi ayak izlerini genişleten ve dönüştüren şirketlerin yer seçimi kararlarını etkiliyor. 


En pahalı şehirler arasında 5 Avrupa şehri yer alıyor

Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması sonuçlarına göre; Zürih, Cenevre, Basel, Bern ve Londra 2024’te expat çalışanlar için dünyanın en pahalı lokasyonları arasında ilk on arasında yer alan 5 Avrupa şehri oldu. Bu şehirlerin 4’ü İsviçre’de bulunuyor. 9 sıra birden yükselen Londra 8’inci sırada bulunuyor. Avrupa’da yaşam maliyeti şehirler arasında farklılık gösterse de, Avrupa Merkez Bankası, dolar bölgesindeki yıllık enflasyon oranının düşmeye devam edeceğini tahmin ediyor; bu da Avrupa ekonomileri son dönemdeki aksaklıkların ardından toparlanırken maliyetlerin istikrar kazanabileceği anlamına geliyor. 212’nci sıradaki Minsk listede en ucuz Avrupa şehri olarak sıralanıyor. 


Pasifik bölgelerinde artan enflasyonun çalışanlar üzerinde büyük baskı yaratması bekleniyor

Pasifik bölgesinde bu yıl artan enflasyonun uluslararası çalışanlar üzerinde baskı yaratması bekleniyor. 58’inci sıradaki Sidney ve sıralamada 10 sıra yükselerek 60’ıncı sıraya yükselen Noumea Pasifik bölgesindeki en pahalı şehir olarak yer alıyor. Küresel sıralamada en üst sıraya yerleşen Afrika şehirleri, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki 14’üncü Bangui, ülkenin aynı isimli başkenti 18’inci Cibuti ve 21’inci N’djamena oldu. Özellikle Lagos, Nijerya 178 sıra düşerek 225’inci sıraya geriledi. Bu, 2023 ile karşılaştırıldığında küresel olarak en büyük değişiklik. Bu değişim büyük ölçüde Naira’nın tekrarlanan devalüasyonları da dahil olmak üzere döviz dalgalanmalarından kaynaklanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin 15’inci sıradaki kenti Dubai Orta Doğu’nun en pahalı şehri olurken, Mumbai ise Hindistan’ın en pahalı şehri olarak genel sıralamada 136’ncı sırada yer alıyor. 

“Artan konut maliyetleri, yetenek hareketliliğini işverenler için zorlu hale getirdi”

Geçim maliyeti zorluklarının çok uluslu kuruluşlar ve çalışanları üzerinde önemli bir etkisi olduğuna dikkat çeken Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Kuruluşların yaşam maliyeti eğilimleri ve enflasyon oranları hakkında bilgi sahibi olmaları ve bunların sonuçlarını etkili bir şekilde yönetmek için çalışanlardan bu konularda görüş almaları önemli. Dünyanın birçok şehrinde artan konut maliyetleri, yetenek hareketliliğini işverenler için zorlu hale getirdi. Değişken enflasyon eğilimleri aynı zamanda uluslararası atananların satın alma gücünü de etkiliyor ve ücret paketleri üzerinde ek bir baskı oluşturuyor. Bu faktörler, işverenlerin üst düzey yetenekleri çekmesini ve elinde tutmasını zorlaştırabilir, ücret ve yan hak giderlerini artırabilir, yetenek hareketliliğini sınırlayabilir ve operasyonel maliyetleri yükseltebilir. Yüksek yaşam maliyetleri, çalışanların yaşam tarzlarını değiştirmelerine, isteğe bağlı harcamaları kısmalarına ve hatta temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmelerine neden olabilir. Bu zorlukları dengelemek için işverenler, konut yardımı veya sübvansiyonları içeren ücret paketleri sunabilir veya başka destek hizmetleri sağlayabilir. Ayrıca alternatif yetenek kaynağı bulma stratejileri konusunda değişiklik yapabilirler” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM