Pazartesi, Temmuz 8, 2024

Üretken Yapay Zeka Diğer Teknolojilerden Ne Kadar Farklı?

Her ne kadar da üretken yapay zeka bir kavram olarak çok yeni olmasa da, teknolojinin ana akım üzerinde yarattığı büyük etki ChatGPT’nin 2022’nin sonlarında kullanımıyla başladı. ChatGPT’nin sofistikasyon düzeyi ve ulaşılabilir olması, ardından gelen GPT4, DALL-E ve Google’ın Berd’i büyük bir heyecan yarattığı kadar, potansiyel kullanımı ve yanlış kullanımı hakkında da korku yaratmıştır. Bazı yorumlar üretken yapay zekanın hem iş hayatı, hem de toplum üzerinde devrimsel etkiler yaratabileceğine inanmakta; bunlar için yeteri kadar hazırlıklı olmadığımız veya yeteri kadar hayal kuramayacağımızı iddia etmekteler.

Diğerleri üretken yapay zekanın olağanüstü düzeyde potansiyeli olduğunu kabul etmekte, ancak gelişimi ve iş dünyası üzerindeki etkisinin diğer başka dönüşümsel teknolojilere benzer bir patikayı izleyeceğine inanmaktalar. Önce olanakların sınırsız olacağına inanılacak, diğer dönüşüm sağlayan teknolojiler gibi ardından bu heyecan yatışacak, taşıdığı potansiyeli hakkında daha gerçekçi olunacak ve teknolojinin sınırları hakkında daha çok farkında olunacaktır.

Teknoloji henüz emekleme aşamasında ve sahip olduğu potansiyelin tümü tamamen anlaşılmış durumda değildir. Ancak kurumsal dünyanın liderlerinin yaratacağı etki hakkında beklentileri oluşturmaları ve bu beklentilere göre teknoloji hakkında düşünmeleri gerekmektedir. Üretken yapay zeka iş yapma biçimini kökten değiştirecek mi; nasıl bir işgücüne ihtiyaç gösterecek?

Bu sorulara bazı uzmanların yorumlarını dikkate alarak ışık tutmaya çalışacağız. Uzman yorumlara göre üretken yapay zeka büyük bir potansiyel barındırmakta, ancak nihayetinde bir araç kutusunun içinde bir başka araç olma özelliği taşımakta. Teknolojinin propagandası fazla yapıldı. Ancak diğer teknolojilerden fazla olup olmadığından emin değiliz.

Bir çok teknoloji heyecan-ilgi eğrisinde benzer bir yörünge izlemektedir. Yeni bir teknolojinin tanıtımı gerçekleşir, ilk başta çok az bir ilgi gösterilir. Ardından insanlar bu teknolojiyle bir çok sorunun çözüleceğine inanırlar. Sonunda bu heyecan yatışır ve teknoloji yararlı bir araç olarak tanınır. Neredeyse tüm dönüşümsel etki yaratan teknolojiler fazla abartılmakta. Emin olamadığımız şey üretken yapay zeka hakkında diğer teknolojilere göre daha mı fazla abartıldığı.

Kurumlarda görev yapan daha az teknik formasyona sahip çalışanların üretken yapay zekanın sihirli çözümler barındırdığı yönünde. Demek istediğimiz, teknolojinin üretkenlikle ilgili tüm sorunları çözeceklerine inandıkları ve daha az sayıda insana ihtiyaç duyulacağı yönünde. Bu inancın varolma nedeni teknolojiye neredeyse herkesin ulaşabildiği, bir bilim kurguda olduğu gibi bilgisayarların düşündüklerine veya öğrendiklerine dair benzetmeler yaptıklarıdır. Gerçekte teknoloji sihirli bir çözüm değildir ve olmayacaktır da. Benzer bir durum bulut teknolojileri için de geçerli olmuştur.

İnsanlar tüm verilerin bulutta saklanıyor olmasını verilerin back-uplarının alınmayacağını ve altyapı mühendislerinin istihdam edilmesine gerek kalmayacağını düşündüler. Ancak gelişmeler beklenen şekilde olmadı. İşgücünde büyük değişimler olacağına dair inançlar oluşmuş, ancak gerçekte insanların sahip oldukları yetkinliklerde ihtiyaçları farklılaşmıştır. Pamuk tezgahında, internette, bulut çözümlerinde daha az insana ihtiyaç duyulmamış, daha önce varolmayan işi yapacak olan kişilere ihtiyaç duyulmuştur.

Söylemek istediğimiz şey üretken yapay zelanın elbette devasa bir potansiyeli bulunmaktadır, aynı zamanda kurumların işleyişinde çok derin etkiler yaratacağı kesindir. Bulut bilişim erken dönemlerinde çok şişirilmiş, bununla birlikte inanılmayacak düzeyde faydası dokunmuştur. Benzer bir biçimde üretken yapay zeka da organizasyonlar ve işgücü özelinde şüphesiz büyük etkiler yaratacaktır. Ancak unutulmaması gereken üretken yapay zekanın sihirli bir değnek olmadığıdır. Teknolojik ilerlemelerde son nokta olmayacak ve ardından başka büyük bir şey gelecektir.

Selçuk Karaata

Diğer Yazarlar