Cuma, Eylül 20, 2024

Fikr-i takip, icra-i takip

Daha önce,  yaşamakta olduğum Konak’ta belediyenin sokak ve kaldırım işgallerine karşı açtığı ‘savaş’ın küçük bir istisna  dışında yanında olduğumu; kaldırım ve cadde-sokak işgalleri meselesinin bir kent hakkı, yaya hakkı meselesi olduğunun altını kalın çizgiyle çizmiştim. 

Dışarıda olmayı oldum olası severim. Caddeler, sokaklar beni AVM’lerden daha çok çekiyor. Alışverişimi de mümkün mertebe AVM yerine cadde-sokak dükkan ve mağazalarından yaparım. 

Fakat düzgün kaldırımlar, işgalden zor geçilen kaldırımlar değil iki kişi yan yana yürünecek kaldırımlar mumla aranır durumda. O yüzden tadımız yok. 

x x x

Bu yazı, “fikr-i takip” kabilinden.  Konak Belediyesi’ne de önerim,  “icra-i takip”. 

Icra-i takip ne demek? Şu: Atılan güzel bir adımın kalıcı olarak hayata geçip geçmediğinin izini sürmek… Örneğin, işgaline zabıta marifetiyle son verilen kaldırım ertesi gün, ertesi hafta, ertesi ay eski haline mi dönmüş, yoksa işgalciler haddini biliyor mu? İşgaline son verilen cadde ve sokak kontrol ediliyor mu belli aralıklarla? İşgali sürdürenlere karşı aşamalı şekilde yaptırımlar geliyor mu? Kamu gücü kuralların gerektirdiği şekilde keyfi davrananlara karşı kullanılıyor mu? 

Kısacası, bir icraatın akıbeti takip edilmiyorsa, instegramda vb. kalıyorsa bumerang olur. Kaş yapayım derken göz çıkarmış olursunuz. Konak Belediyesi’nin meseleye bu perspektiften bakması gerekiyor kesin çözüm için. 

x x x

Kavurucu yaz sıcakları daha iki ay İzmir’i bezdirecek. Çöp konteynerleri mikrop yuvası oluyor sıcaklarda. Haftada bir tazyikli suyla yıkansa Konak’ta konteynerler ve ilaçlansa ne iyi olur. Kapaklar hep açık. Geçerken burnunuzu kapatmak zorunda kalıyorsunuz.  

Park ve yeşil alanların bakımı, temizliği, aydınlatılması da önemli. 

Konak’ın çalışkan ve kararlı başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun değil; altındaki başkan yardımcılarının, müdürlerin, saha amirlerinin kulağına küpe olsun bu satırlar. Tabiî, Nilüfer Hanım’ın da direktiflerinin sahadaki karşılığını sondajlarla görmesi, test etmesi yerinde olur.

Gül Sokak’ta kalkan masa ve sandalyelerin yeniden yerine konulmasından ve ortadaki servis elemanlarından yaya olarak geçin bakalım geçebiliyor musunuz? Güzelyalı’daki çok gösterişli bir uygulamanın kısa sürede nasıl eski haline döndüğünün farkında mı ilgililer? 

Yukarıda “bumerang” dedim… Demek istediğim şu; vatandaş icra-i takip görmezse, yapılanları ‘şov’ olarak görür ve notunu kırık olarak verir. 

Tabiî, yaşadığım Konak’tan örnekler verdim ama “gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla” da dediğim doğrudur. Bütün ilçe belediyelerinin tertemiz İzmir için, rahatça yürünür, piyasa yapılabilir kaldırımlar için yapması gerekenler var. 

Kolay gelsin. 

Muzaffer Ayhan Kara

Diğer Yazarlar