Perşembe, Eylül 12, 2024

Geleceğe Dair

21.asır’a girilmesi ile birlikte mevcut küresel şartların himayesinde ‘ticaret savaşları’ çok geçmeden vizyon’a alınmış görünüyor. Altyapısı 19 ve 20. asırlarda hazırlanıp, bilhassa 20 asrın ilk yarısındaki dünya savaşları, ikinci yarısındaki ‘soğuk harp’ döneminde olgunlaştırılan ulus ve devletlerarası hiyerarşik düzen bugünlerde kullanılan politikaların ana omurgasını teşkil ediyor. 19 ve 20 asır boyunca sistemli propagandalar ile “ hür ve hür olmayan ulus veya devletler” sınıflaması öznel nitelikli; “ gelişmiş- gelişmekte olan- azgelişmiş ulus veya devletler “ skalası ise nesnel nitelikli hiyerarşik düzende hiyerarşik yapının ‘oyun sahası’ olarak kullanılma aşamasındaydı.

Gerçekten de 11/9 saldırılarından sonra hegemonik yapı tarafından yeni bir kontrol sisteminin; farklı kutup yaratmak üzerine, yani 70-80 yıldır kullandığı “komünizm” yerine monte edilecek “din” figürünün özelinde  İslami terör gurupları ile nesnel kılınıp Ortadoğu (BOP) , Afrika, Asya kıt’alarında nizamat, Amerika, Avrupa kıtalarında terör saldırıları ile vasıtalı tehdit olarak kurgulandığıdır.

“Hür” olmak, biçimsel olarak ulus ve devletler için başlangıç sözleşmesinden, biat kültürüne ve vesayet dumuruna uzanan bir boyuneğdirmenin geniş yelpazede tezahürü ise (ki öyledir), sahip olunan ya da bahşedilen iktisadi refah;  üstüne üstlük, onları bir hiçlik ve çaresizlik oyuncağına da çevirebilir.

Arzetmek keyfiyeti hemen pek çok alanda hegemonya’nın şimdi ki varoluş gücüdür, bu müthiş kudrete haiz arz keyfiyeti karşı konulamaz, her alanda hakimiyetin nişanesi gibi görünmekte olup, karşı bir talep ihtimalini düşündürecek tüm kapıları kapatma, fikirleri unutturma araç ve imkanlarına da sahiptir. Bahusus arz keyfiyeti kendisini seçkin bir ırki, dini, elitizm esasında,  tanrısal nitelikler ile mücehhez yüceleştiriyor ve abartıyor ise dahi.

Washington’da gerçekleştirilen 75. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde, teşkilatın kuruluş yıllarından soğuk savaş bitimine dek Sovyetler karşıtlığının, bu kez Rusya ve Çin olarak güncellendiği görülür. Buna karşın Avrupa’nın NATO şemsiyesi altında korunduğu veya disipline edildiği gerçeğinin şimdilerde NATO’nun daha da genişlemesi ile özünde değişmediğidir.

Her türlü riskin fazlası ile gözetilerek önlem alındığı, hemen her olasılığın karşı tedbirlerinin sağlandığı, herşey’in akkan gittiği ortamda ufacık bir çapak derhal dikkati çekecektir. Karşı koymak ihtimalinin dahi olmadığı düşünülen bir düzende bırakınız alıp vermeyi, sadece talep etme’nin tezahürü dahi dengeleri altüst edebilir.

Dünya ticaret savaşları dönemini açan irade ve mantığı; halk’lar ile devlet yönetim, idare ve bürokrasileri arasındaki çıkacak ihtilaflardan netice almaya yönelik hedefleri topyekün tetiklemeye kararlıdır. Bu noktada sorun, kaybedecekleri birşeyleri olduğu varsayılanların nüfuslarının azalması, kaybedecek birşey’i olmayanların büyük nüfus kitleleri halinde kendilerinin hayata tutunabilecekleri için öngörülecek türdeş dünya ‘tüketici birey’ formatına kesin uzak kalmaları ve talep bazlı sari reaksiyon kabiliyetlerinin ne olabileceğinin ürkütücü belirsizliğidir.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar