Girgin, “Kalitemiz, hizmetimiz ve seviyemiz Dubai, Hawai, Miami gibi şehirlerle kıyaslanabilir ama ekonomik olarak kıyaslayabilecek normal şartların altında değiliz” dedi
FİLİZ EROL
Turizm sektörü, dünyada ve ülkemizde ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli ve hızlı gelişen sektörler arasında yer alıyor. Yazın en çok tercih edilen yerlerden biri olan Bodrum, her turizm sezonunda fahiş fiyatlarla gündeme geliyor. Bodrum’un çok pahalı olduğunu söylemenin bir algı operasyonu olduğunu dile getiren Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, “Doğru kıyaslama yapmıyoruz. Dubai, Hawai, Miami gibi milyonluk şehirlerle Bodrum’u kıyaslamak doğru değil. Tatil beldelerini kıyaslayamayız. Kalitemiz, hizmetimiz ve seviyemiz onlarla kıyaslanabilir ama ekonomik olarak kıyaslayabilecek normal şartların altında değiliz. Girdi maliyetlerine bakılmaksızın çıktılar konuşuluyor. Ama serbest piyasa ekonomisi objektif olabilecek bir durumda değil” diye konuştu.
“Yapılan kıyaslamalar sektörü olumsuz etkiliyor”
Bodrum’daki oteller ve yeme içme sektörünün diğer yerlere göre pahalı olduğunun magazinsel boyutta gündemde yer aldığını belirten Girgin, “Çünkü Bodrum’da dünyanın en zenginlerine kadar hitap eden bir yeme-içme ve konaklama sektörü de var. Buradan alınmış örneklerin Bodrum geneline yayılmış olması, bazı sosyal medya hesaplarından bu şekilde gibi lanse ve afişe edilmesi bir algı yönetimine doğru gidiyor. Bodrum’un bu noktada pahalı olduğu, her şeyin her bölgede aynı olduğu gibi bir algı yaratılıyor. Böyle bir durum söz konusu değil, Bodrum’da 100 TL’ye de yemek yenebilir, bin TL’ye de yenebilir. Ülkedeki ekonomik düzeyi Yunan Adaları’yla, Avrupa’daki bazı tatil bölgeleriyle kıyaslamaya gerek yok. Her şey arz talep dengesiyle alakalı. Bodrum turizmcisinin kendine ait yapması gereken öz eleştirel bakış açısı olmalı. Durumu iyi incelemeli ve değerlendirmeliyiz. Buna kesinlikle katılıyorum. Şu anda ülkemizin bulunduğu ekosistem başka bir yerle kıyaslamayacak düzeye geldi. Bunu da turizm sektörü üzerinden, yiyecek içecek sektörü üzerinden yapılıyor olması sektöre çok olumsuz yansıyor” sözlerine yer verdi.
“Yerli turist tatil açlığını giderdi”
Bu yıl otellere olan talebin net olarak belli olmadığını aktaran Girgin, “Şu anda temmuz ayı itibariyle bir düşüş, talepte bir azalma gözlemliyoruz. Bunun sebepleri fiyat artışla veya Bodrum’un işletmecilerinin olumsuz davranışları şeklinde piyasaya lanse ediliyor. Böyle bir algı yaratılmaya çalışıyor ama ben sadece onunla eşdeğer olduğunu düşünmüyorum. Buradaki arz talep, mevcut ekonomik durum üst üste yaşadığımız iki tane uzun bayram tatili periyodu. Bunlar iç pazarda ve yerli turist özelinde etken olan durumlar. Bu yerli turist tatil açlığını giderdi” diye konuştu.
“Ülkedeki enflasyonist ortamın sorumlusu Bodrum ve Türk turizmi değil”
Yüksek sezona girdiklerini dile getiren Girgin, “Yüksek sezonda kıyı bölgelerinde arz talep noktasında fiyatlamalar yükseliyor. Bu yüzden de tercihlerini belki şu an için kullanmak istemeyenler olabilir. Bundan dolayı da biraz daha bekliyor olabilirler. Ama temmuz ayı itibariyle ortamdaki hareketlilikten azalma olduğunu gözlemliyoruz. Çünkü bu çok genel bir veri. Ama bunun nedenleri hem sosyal hem ekonomik. Ülkedeki enflasyonist ortamın sorumlusu ne Bodrum’dur ne de Türk turizmidir. Burada dövizle girdi maliyetimiz var dövizin artmadığı gibi gelir düzeyinde TL bazındaki maliyetlerin sürekli bir artışı var. Dünyadaki gıda fiyatları düşüş eğilimindeyken Türkiye’de ciddi artış durumda. Burada sadece bazı işletmelerin yapmış olduğu fiyatlama politikası ile alakalı bir durum söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“Ülkedeki enflasyonist ortamın sorumlusu Bodrum ve Türk turizmi değil”
“Yabancı turist talebinin haziran sonuna doğru yüzde 10 artış gösterdiğini aktaran Girgin, “Ama temmuz itibariyle bunun biraz daha yavaşladığını doluluk oranlarından görüyoruz. Yabancı turistin de bu olumsuz algılara kapılıp çok pahalısınız deme alışkanlığı başladı. Girdi maliyetleriyle birlikte bizlerin de organize edemediği maliyetlemeler var. Bu da daha farklı bir sonuca etki ediyor. Buna da özen göstermek, dikkat etmek gerekir. Yabancı turistimizdeki talep yüksek sezondaki alışmış olduğumuz talebin gerisinde gibi görünüyor” dedi.
“Turizm yasasının olmaması bizi zorluyor”
Sektördeki sorunları anlatan Girgin, “Ülkedeki ekonominin sadece Bodrum’a bağlanmış oluyor olması, sadece Bodrum’un kötü anlamda gündemden düşmemesi. Turizmin ülkedeki bütün problemlerin nedeniymiş gibi görülüyor olması veya buradaki bazı restoranların fiyatlama politikasının çok genel bir noktadaymışçasına yapılıyor ve uygulanıyormuş gibi anlatılması. Yunan Adaları’yla yapılan kıyaslamalar, buranın tersinde bir konunun ön plana çıkılması. Bunların hepsi sektörümüzü zorluyor. Buradan çok ciddi manada insanlar ekmek yiyor. Bununla beraber yasamızın da olmayışı, bir turizm yasasının genel bir noktada bütüncül bir planlamanın olmayışı, bunlar da bizleri zorlayan şeyler” diye konuştu.
