Cumartesi, Eylül 21, 2024

 “Kapıda vize lütuf değil, tuzak”

Çelik, İzmir’e bu yılın ilk 6 ayında kruvaziyerlerle 73 bin 227 yolcu geldiğini aktardı

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi temmuz ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Argun Gündüç yönetiminde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik, Yunanistan tarafından başlatılan kapıda vize uygulamasını değerlendirdi. Uygulamanın Türkiye için dezavantajlı olduğunu söyleyen Çelik, ülkemizin içinden geçtiği yüksek enflasyon dönemi, 2024 sezonunda deniz turizmi sektörümüzde sıkıntılar yarattığını ifade etti. 

Döviz kurunun, maliyetlerdeki artışı karşılayacak ölçüde artmaması, ülkemizi turizmde rekabetçi olmaktan uzaklaştırdığını söyleyen Çelik, “Ülkemizin yerli ve yabancı turist için pahalı kaldı. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısında düşüş yaşandı.  Samos’a da gidelim, Sakız’a da gidelim bunda bir sorun yok. Kapıda vize uygulaması bir lütuf değil, tuzak. Belki ilk defa gidenler vardır, yazın burası pahalı orası ucuz diyen var. Ama Yunanistan’a giderken harcadığımız para 10 milyon dolar. Yaz sezonu bitmedi bunun daha ağustos ayı var. 40 milyar dolar deniz turizminden para kazanacağız, 2 milyon turist ağırlayacağız, yat turizmi yapacağız diyoruz. Pahalılık nedeniyle turist gelmedi, hedefi tutturamıyoruz diyoruz.  Yurt dışına gidelim ama sınırda vize uygulamasıyla iyilik yaptık diyerek gelmesinler. Bunun ekonomik bir tuzaktan farkı yok” diye konuştu.


“İzmir’e kruvaziyerlerle 73 bin 227 yolcu geldi”

Kruvaziyer turizminde tüm limanlarda bir canlanma yaşandığını, hareketliliğin memnuniyet verici olduğunu kaydeden Çelik, “Kruvaziyer turizmde Türkiye için işler yolunda. Ülkemiz limanlarına bu yılın Ocak-Haziran dönemimde 415 kruvaziyer gemiyle toplam 574 bin 509 yolcu geldi. Geçen yıl aynı dönemde 420 gemiyle 482 bin yolcu gelmişti. 29 Temmuz itibariyle Egeport Kuşadası Limanına 249 gemi ile 344 bin yolcu geldi. Bugün ve yarın 7 gemi daha gelecek. İzmir’e bu yılın ilk 6 ayında kruvaziyerlerle 73 bin 227 yolcu geldi. Ayrıca 2 bin 875 yolcu da İzmir’den iniş yaptı. İzmir İstanbul Galata Port’tan sonra en fazla yolcu ağırlayan liman listesinde 3. sıraya yükseldi. Çeşme Ulusoy Limanına 34 seferde 10 bin 101 yolcu gelmiş, 14 bin 320 yolcu gitmiş. Deniz turizminde kruvaziyer kısmında pozitif gelişmeler olması sevindirici” ifadelerini kullandı.


“Türkiye’de 6 milyon 781 bin konteyner elleçlendi”

Dünya denizcilik sektöründe Kızıldeniz krizinin etkileri daha çok hissedilmeye başlandığını dile getiren Çelik, “Drewry Dünya Konteyner Endeksi geçen hafta 11 haftalık yükselişinin ardından yüzde iki düşerek 5,806 dolara gerilese de, konteyner navlunları Şangay-Rotterdam hattında 8,260 dolar ile geçen yılın yüzde 539 üzerinde seyrediyor. Clarkson araştırma kuruluşuna göre 9 milyon TEU’ya ulaşan küresel konteyner limanlarındaki tıkanıklık, pandemi dönemindeki seviyelere oldukça yaklaştı. Diğer yandan dünya konteyner kapasitesi son 15 yılın en hızlı büyümesini yakalayarak 29,5 milyon TEU’ya yükseldi. Analistler Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı geçişleri normale dönmeye başladığında, bu kapasitenin denizcilik piyasaları için tehlike yaratabileceğini öngörüyorlar. Küresel ekonominin ve denizcilik sektörünün geleceğinin bir ölçüde kasım ayında yapılacak ABD seçimlerine bağlı olduğu yorumları da yapılıyor. Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları, küresel taşımacılık koridorları rekabeti, yakın ülkelerden tedarik gibi küreselleşmeden geri dönüşü teşvik edecek gelişmeler, deniz taşımacılığını da şekillendirecek” sözlerine yer verdi. 

Ülkemizde ise Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre ilk altı ayda 6 milyon 781 bin TEU konteyner elleçlendiğini vurgulayan Çelik, “Konteyner hareketinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11’lik artış oldu. Aliağa bölgemizdeki konteyner limanlarının performansı ise göz kamaştırıyor. Aliağa’daki üç konteyner limanında geçen yılın ilk yarısında 781 bin TEU konteyner elleçlenirken, bu yıl yüzde 3’lük artışla 1 milyon 45 bin TEU rakamına ulaşıldı. İzmir Alsancak Limanı’yla beraber yılın ilk yarısında bölgemizde 1 milyon 175 bin TEU konteyner elleçlendi. Yıl sonunda bu rakamın 2,2 milyon TEU civarında olması öngörülüyor” diye belirtti.


“20 yaşın altında gemimiz yok”

Türkiye’de gemi filosunun ortalama 20 yaşın üstünde olduğunu belirten Çelik, “Avrupa’da çok fazla gemi yatırımı oluyor. Kendilerini yenilediler, sürekli yeni nesil gemileri denize indiriyorlar. Uzak Doğu ve Avrupa tersanelerinde inşa ediliyorlar. Avrupalılar, ellerindeki eski gemileri çok pahalıya satıyorlar. 1995 yapımı gemiye, 5 milyon euro para istiyorlar. Avrupalının 2’nci el filosunu bizim girişimcimiz alacak. Eğer yeni dalgadaki satın almalar, ETS üzerinden alınacak bütçe üzerinden alınacaksa kaynak israfı olur. ETS inşallah toplanır ve denizcilik sektörüne geri döner. İllaki yeni gemiye veya ileri teknolojiye dönmesi lazım. Rekabet ederken karşımızdaki bize onun elindeki enstrümanlardan daha kötü enstrümanı o fiyata satıyorsa bir gariplik var. 5 bin tonluk geminin uzak doğuda maliyeti 7-8 milyon euro, 20 yaşındaki 4 milyon euroya satılıyorsa nasıl olsa devletten alacağım diye girişimciler kaynağı buraya aktaracaklarsa bir atımlık barutumuzu çöpe atmış oluruz” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM