2023 verilerine göre Türkiye 578 bin ton üretim ve 489 bin ton ithal ile toplam 1067 bin ton pirinç tüketmektedir. Buradan yıllık kişi başına pirinç tüketimimizin 12,5 kg olduğu anlaşılır. Bundan 40-50 yıl öncelerinde kişi başına tüketimin 3-4 kilo olduğunu anımsarsak, pirinç tüketimimizin artışı meydandadır. Aynı artış çeltik üretim alanlarında da izlenmektedir. Son yıllarda ekim alanı 130 bin hektarlara ulaşmıştır. Bunda sulama alanlarındaki artışın yanında laserle tesviye, dronla ilaçlama gibi yeni tekniklerin devreye girmesi de etkili olmuştur.
2023 yılı verilerine göz attığımızda tüketilen pirincin neredeyse yarısını (%46) ithal ettiğimiz anlaşılır. Peki biz pirinç tüketiminde kendi kendimize yeterli olamaz mıyız? 130 bin hektarlık çeltik alanlarını genişletemez miyiz? Ortalama buğday verimi 270 kg/da, çeltik verimi ise 770 kg/da civarındadır. Çeltik taban fiyatı genelde buğdayın iki katıdır. Yani bazı bölgelerde hafif meyilli arazilerde buğdaydan çeltiğe geçiş teşvik edilirse bu yalnız çiftçimiz için değil ülke ekonomisi için de bir kazanç olacaktır.
Dünyada uygulanan bazı agronomik yöntemlerin ülkemizde de uygulanması söz konusu buğday ekim alanlarını çeltiğe yönlendirebilecektir. Son yıllarda İpsala ve Bafra’da uygulanagelen damla sulama ile yeni çeltik ekim alanlarına dönüştürülme ile olanak kazanacaktır. Tava yapmadan – göllemenin söz konusu olmadığı için tesviye dahi gerektirmeyen, ekimim mibzerle yapıldığı, meyilli tarlalarda, sulamanın damlama boruları ile yapıldığı bu sistemin (https://www.facebook.com/watch/?v=203131037968977) bir seri sorunları olacaktır. Fakat zamanla üreticinin kazandığı tecrübe sistemin yaygınlaşmasına katkı sağlayacaktır.
Tarım ve Orman Bakanlığı 2019-2020 yılları arasında “ÇELTİKTE DAMLA SULAMA SİSTEMLERİNİN KULLANIM OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI” adlı bir güdümlü proje yürütmüş olması önce konunun devlet bazında ciddi bir şekilde ele alındığını gösteriyor. Diğer taraftan Tarım ve Orman Bakanlığının bütün olanakları ile bu uygulamanın gelişmesi yönünde tavrı ümit vaat etmektedir.
Söz konusu güdümlü proje Kırklareli Bafra-Samsun, Tarsus-Mersin ve Menemen-İzmir lokasyonlarında yürütülmüştü. Elde edilen sonuçlara göre:
- Geleneksel tava yöntemi ile Kırklareli’nde 3800 mm, Tarsus’ta 2075 mm, Bafra’da 3554 mm ve
Menemen’de 2178 mm sulama suyu kullanılırken damla sulama uygulamasında sırasıyla 900 mm, 1044 mm, 958 mm ve 1250 mm sulama suyu uygulanmıştır; - Damla sulama yöntemi ile sulanması sonucu Kırklareli’nde %73, Tarsus’ta %48, Bafra’da %71 ve Menemen ‘de %37 oranında su tasarrufu sağlanmıştır;
- Geleneksel tava sulama yöntemi uygulamalarında verim ve bazı verim parametreleri, damla sulama yöntemine kıyasla daha yüksek olarak belirlenmiştir. Tava sulama yönteminin uygulandığı konudan, Kırklareli’nde 1028 kg/da, Tarsus’ta 890 kg/da, Bafra’da 910 kg/da ve Menemen’de 1180 kg/da verim elde edilmiştir;
- Damlama sulamada ise lokasyon sırası ile %22, %15, %7 ve %16 oranında daha düşük verim alınmıştır.
- Tava sulama yönteminde her ne kadar daha yüksek verim elde edilmiş olsa da işçilik ve arazi kiralarının yüksek olması tava sulama yönteminde üretim masraflarını arttırmış ve kar oranını düşürmüştür. Genel bir değerlendirme ile damlama sulama tava usulüne göre ortalama %50 daha karlı bulunmuştur;
- Çeltik alanlarında aşırı su kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan toprak tuzluluğu ve çoraklaşma ile toprakların kalitesindeki bozulmalar, damla sulama yönteminin kullanılması ile önlenebilecektir;
- Damla sulama yöntemi ile çeltik yetiştiriciliği, kazanılabilecek 10-15 günlük bir süre yılın ikinci ürününün ekimine fırsat verecektir. Nitekim bu, Bafra örneğinde kendini ispatlamış ve kış sebzeleri ve hayvan yemi yetiştiriciliği için fırsatlar doğmuştur.
Bu pozitif saptamalara karşın çeltik-yabancı ot ikileminin tam olarak çözümlendiği söylenemez. Tava çeltikçiliğinde dört majör yabancı otun, damlama sulamalı tarımda 14’e çıktığı da bir gerçek. Ne var ki teknoloji buna da çözüm bulmuş. Türkiye’de çeltiğin Babası Dr. Halil SÜREK’in ıslah ettiği onlarca çeltik genotipi arasında IMI kodlu çeşit birçok yabancı ot ilacına dayanıklı. Yani damlama sulamalı tarımın önü açık.
Damla sulama ile çeltik yetiştiriciliği bayır-engebeli, eğimli arazilerde tesviyeye gerek kalmadan çeltik tarımının yapılabilmesi ülkemiz için büyük fırsattır. Bakanlığın “Damlama Sulama ile Çeltik Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” çerçevesinde bazı kalemlerde %75’i bulan destek ile çeltik ekim alanlarımızı genişletme şansına kavuşabiliriz. Özellikle Samsun’da olduğu gibi Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Kırsal Kalkınma Dairesinin yaptığı beş sene geri ödemesiz ve sıfır faizli kredisi ile damlama sulamanın boru, hortum ve sair giderlerini karşılama olanağı varsa….
Gönül istiyor ki söz konusu destekler çeltikçiliğin değişik nedenlerle sıkışıp kaldığı diğer çeltik ovalarında da sağlansa. Örneğin adına çeşitler tescil edilen Sinop’un DURAĞAN ve BOYABAT ilçelerinde olduğu gibi.