Perşembe, Eylül 12, 2024

Değersiz Hissetmek

Yeni işime büyük beklentilerle başlamıştım. Profesyonel yetkinliklerimi biliyordum ve amirlerimin tüm beklentilerini fazlasıyla karşılayabileceğimden emindim.

Kısacası kendime bir değer biçmiştim, öz güvenim de tavan yapmıştı.
Satıcı olarak çalıştığım bir evvelki şirketimde de çok başarılıydım ama bu büyük ve kurumsal organizasyonun bana çok daha fazla kariyer imkânı sağlayacağından emindim. Burası sanki başka bir dünyaydı. Bana aşılacak dağları, geçilecek uçurumları göstermeniz yeterliydi; gerisi benim işimdi.

Yeni şirketime başarılı geçen birkaç senelik satıcılık deneyiminden sonra transfer olmuştum. Mülakat sırasında karşımdakinden aldığım izlemimim, burada imkanların çok daha fazla, başarılı olma ihtimalimin de oldukça yüksek olduğuydu.

İlk birkaç gün etrafı anlamakla ve birlikte çalışacağım arkadaşlarımı tanımakla geçti. Müdürüm ile ise işe alış görüşmemiz dışında henüz görüşmemiştim.

“Müdür Bey seni bekliyor!” dediklerinde içim kıpır kıpır, büyük bir heyecanla odasına girip “buyurun efendim beni çağırmışsınız” dedim.

Kafasını kaldırıp gözlüklerinin arkasından hiç de sıcak olmayan bir ifade ile bakarak, önünde tomar halinde duran kredi kartı fişlerini ve banka ekstresini bana doğru itip, “Şunları kontrol et, doğruysa ödeme için şubeye gidersin” dedi.

Yıllar sonra bile bu olayı hatırladıkça tüylerim diken diken olur. Kendimi hiç bu kadar değersiz hissetmediğim başka bir anın olmadığı aklıma gelir, kalp atışlarım hızlanır.


  • Değersiz hissetmek
    Çalışanların değersizleştirilmesi, bir iş yerinde bireylerin yeteneklerinin, katkılarının ve kişisel değerlerinin yeterince tanınmaması ve takdir edilmemesi anlamına gelir. Bu durum, çalışanların moralini, motivasyonunu ve genel iş tatminini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. İş yerinde değersizleştirme şu şekillerde ortaya çıkabilir:

     Yetersiz Tanıma ve Ödüllendirme: Çalışanların başarıları ve çabaları yeterince tanınmadığında, kendilerini değersiz hissetmeleri kaçınılmazdır.
     Eleştiri ve Negatif Geri Bildirim: Sürekli eleştirilen ve yalnızca hataları vurgulanan çalışanlar, zamanla kendilerini yetersiz ve değersiz hissetmeye başlarlar.
     Karar Süreçlerine Dahil Edilmemek: Çalışanların fikirlerinin ve görüşlerinin karar alma süreçlerinde dikkate alınmaması, onların iş yerinde kendilerini önemsiz hissetmelerine neden olabilir.
     Adaletsiz İş Yükü Dağılımı: Çalışanlar, eşit bir şekilde dağıtılmayan iş yükü ve sorumluluklarla karşılaştıklarında, kendilerini sömürülen ve değersizleştirilen birer iş gücü olarak görebilirler.
     İletişim Eksikliği: Yönetimin, çalışanlarla yeterince ve etkili bir şekilde iletişim kurmaması, çalışanların iş yerinde seslerini duyuramadıklarını hissetmelerine neden olabilir.


  • Nasıl oluyor da olabiliyor?
    Gelin şimdi de bunun muhtemel sebeplerine bakalım.
    Çalışanların değersizleştirilmesinin sebepleri, genellikle iş yerindeki yönetim tarzı, organizasyon kültürü ve iletişim eksikliklerinden kaynaklanır.

Otoriter Yönetim Tarzı
     Karar Verme Süreçlerinde Tek Taraflılık:
Yönetimin tüm kararları tek başına alması, çalışanların fikir ve önerilerini dikkate almaması.
     Mikro Yönetim: Yöneticilerin, çalışanların her adımını aşırı derecede kontrol etmesi, onların kendi inisiyatiflerini kullanmalarını engelleyebilir.

Zayıf Liderlik
     Empati Eksikliği:
Yöneticilerin çalışanların duygusal ihtiyaçlarını ve bireysel durumlarını anlamakta başarısız olmaları.
     İletişim Eksikliği: Yöneticilerin, çalışanlarla yeterince iletişim kurmaması veya iletişiminin tek yönlü olması, çalışanların kendilerini duyulmamış hissetmelerine yol açabilir.

Adaletsiz Ödüllendirme ve Tanıma
     Kayırmacılık:
Belirli çalışanların sürekli olarak öne çıkarılması, diğerlerinin katkılarının görmezden gelinmesi.
     Eşitsiz Ödüllendirme: Çalışanlar arasında aynı iş için farklı ödüllendirme ve tanıma uygulamaları, eşitsizlik hissi yaratabilir.

Kariyer Gelişimi ve Eğitim Fırsatlarının Eksikliği
     Yetersiz Geri Bildirim:
Çalışanların gelişimlerine yönelik geri bildirim almamaları, onların ilerlemelerini engelleyebilir.
     Yetersiz Eğitim Olanakları: Çalışanların kendilerini geliştirebilecekleri fırsatların sunulmaması, onların organizasyon içinde büyüme şanslarını kısıtlayabilir.

Yüksek İş Yükü ve İş-Yaşam Dengesi Eksikliği
     Aşırı Çalışma Beklentisi:
Çalışanlardan sürekli fazla mesai yapmaları veya iş-yaşam dengelerini ihmal etmeleri bekleniyorsa, kendilerini değersiz ve sadece bir araç olarak görebilirler.
     Destek Eksikliği: Yöneticilerin ve organizasyonun, çalışanların aşırı iş yükü altında ezilmelerine karşı yeterli destek sağlamaması.

Organizasyon Kültürü
     Rekabetçi ve Toksik Kültür:
Aşırı rekabetin teşvik edildiği veya toksik bir iş yeri kültürünün hâkim olduğu ortamlar, çalışanların değersizleştirildiği bir atmosfer yaratabilir.
     Yetersiz Katılım Kültürü: Çalışanların fikirlerinin, önerilerinin ve katılımlarının yeterince teşvik edilmediği bir iş yeri ortamı.

Maddi Kaynakların ve Bütçenin Yanlış Kullanımı
     Yetersiz Maaş ve Yan Haklar:
Çalışanların emeklerine uygun bir şekilde maddi olarak karşılık alamamaları, değersizlik hissini artırabilir.
     Yatırım Eksikliği: Çalışanların işlerini en iyi şekilde yapmaları için gerekli olan kaynakların sağlanmaması, onların yeterince değer verilmediğini hissetmelerine neden olabilir.


  • Neler yapabiliriz?
    Çalışanlarımıza, kendilerini nelerin önemsiz hissettirebileceğini gördükten sonra “Bunu engellemek için neler yapabiliriz?” sorusuna cevap bulmak pek de zor olmasa gerek.

Tanıma ve Ödüllendirme
     Başarıyı Tanıyın:
Çalışanların başarılarını düzenli olarak takdir edin.
     Kişiselleştirilmiş Teşekkür: Çalışanların bireysel katkılarını takdir ettiğinizi göstermek için kişisel olarak teşekkür edin.

İletişimi Güçlendirin
     Açık ve Dürüst İletişim:
Şeffaf bir iletişim kültürü oluşturun.
     Geri Bildirim Verin ve Alın: Düzenli geri bildirim oturumları düzenleyin

Katılımı Teşvik Edin
     Karar Süreçlerine Dahil Edin:
Çalışanları karar alma süreçlerine dahil edin. Bu, onların görüşlerinin değerli olduğunu hissetmelerini sağlar.
     Yaratıcılığı Destekleyin: Çalışanları fikirlerini paylaşmaları ve yeni çözümler önerileri için cesaretlendirin.

Adil ve Eşit Davranın
     Eşit İş Yükü ve Fırsatlar:
İş yükünü adil bir şekilde dağıtın ve tüm çalışanlara eşit kariyer gelişim fırsatları sunun.
     Şeffaf Ödüllendirme Sistemi: Ödüllendirme ve terfi süreçlerini şeffaf ve adil hale getirin.

Kariyer Gelişimi Sağlayın
     Eğitim ve Gelişim Fırsatları:
Çalışanlara becerilerini geliştirebilecekleri eğitim ve gelişim fırsatları sunun.
     Kariyer Yolu Belirleme: Çalışanlarınızla kariyer hedeflerini konuşun ve bu hedeflere ulaşmaları için bir yol haritası çizin.

İş-Yaşam Dengesini Destekleyin
     Esnek Çalışma Düzenlemeleri:
Mümkünse esnek çalışma saatleri veya uzaktan çalışma seçenekleri sunarak çalışanların iş-yaşam dengesini destekleyin.
     Aşırı İş Yükünden Kaçının: Çalışanların aşırı yük altına girmemeleri için iş yüklerini dengede tutun.

Pozitif İş Yeri Kültürü Oluşturun
     Destekleyici Ortam: Çalışanların birbirlerini desteklediği, iş birliğine dayalı bir kültür oluşturun.
     Açık Kapı Politikası: Yöneticilerin her zaman ulaşılabilir olduğu bir ortam sağlayarak çalışanların kendilerini rahat hissetmelerini sağlayın.


Yazımı şöyle sonlandırmak isterim.
Bir yöneticinin yapabileceği en ciddi hatalardan biri de çalışanlara kendilerini değersiz hissetmelerine sebep olacak davranış ve tutum içinde olmasıdır. Siz siz olun bu hataya düşmeyin.

Ali Serdar Süalp

Diğer Yazarlar