Perşembe, Eylül 12, 2024

Ekonomi Haberciliği

İnsanlık tarihinde pusula, barutun ve matbaanın icadı gibi üç kritik dönemecin dünyanın gidişini değiştiren yeni evrelere sebep olduğu bilinir. M.S 11 yy’da Çinlilerin sınama-yanılma yoluyla ilk blok basım işlerini gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Modern matbaa ise Avrupa’da Gutenberg tarafından (1448), hemen hemen aynı kıtada olmasına rağmen Osmanlı’da ise İbrahim Müteferrika(1720) tarafından yaklaşık 270 sene sonra kurulabilmiştir.

Bütün dünyada olduğu gibi ekonominin ve ilgili haberler, bilgilerin hem kurumsal hem de bireysel yaşamın gündemine zamanla girmesi, devamlı gelişen yazılı basının içerisindeki payının çok yönlü olarak artmasına neden oldu. Yakın dönem gazeteciliğinde ağırlık alanı Türkiye için de ekonomidir.

Küreselleşme düzeninde her zaman olduğundan çok münasebetleri düzenleyen ve de belirleyen ekonomi ve parasal ilişkilerdir ki yaşamdaki ağırlığı oranında gazete ve dergi sahifelerine yansımaktadır. Bu süreçte menkul değer, para, döviz, altın borsalarının ortaya çıkışı ile piyasa kavramı şekillenmiştir. Tamamen ekonomi haberleri veren gazetelerin yanı sıra çok sayıda ekonomi dergisi de yayına başlamıştır.

Ekonomi gazeteciliği alanına giren isimler genellikle bürokrat, bankacı, akademisyen, iş insanı, danışman gibi ehil ve yetkin kimlikler olsa da sadece tarafsızlık bağlamında şeffaflık açısından yönetimsel soru işaretlerine maruzdur. Gazetecilik dışında profesyonel kimlikleri, şirketler ve kurumlarla çeşitli ilişkileri bulunan yazar ve yorumcuların, yazı ve görüşlerinde nötr tavır geliştirebilmeleri kolay değildir.

Dünyaca büyük basın kartellerinin içinde gazetelerin yer aldığı medya holdinglerinin sahipleri ve hissedarları genellikle artık doğrudan iş aleminden gelen patronlardır ve gazeteler holding yapısı içinde birer ticari işletme olarak yer almaktadır. Dolayısı ile her türlü iş ve menfaat münasebetine tarafsız bir mesafede durması beklenen gazetecilik mesleği bakımından bu başlı başına bir sorun iken gazetelerin birbiriyle rekabet halindeki farklı gurupların birer uzantısı olduğu düşünüldüğünde basın etiği açısından sorun iyice derinleşmektedir.

Ezcümle insan vücudunun her tarafını kapsayan kılcal damarların hayatiyet unsurlarını satıhlara sıhhatli iletebilen ağlarında olduğu gibi, ülkenin ve toplumun bekasına dair olup bitenleri ülke toplumunun genel faydasına kollayabilen yerel basınının ne kadar önemli olduğu saikiyle korunup kollanması kamusal zarurettir.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar