Cuma, Eylül 13, 2024

“Serbest bölge avantajlarından yararlanalım”

Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Dr. Hakan Çınar, yüksek işçilik ve girdi maliyetleri nedeniyle rekabet avantajını kaybeden ihracatçılar için tehlike çanlarının çaldığına dikkat çekti. Çınar, sorunun daha fazla derinleşmemesi için ihracat yapan tüm firmaların belirli bir süre serbest bölge avantajlarından yararlandırılmasını önerdi.

Enflasyonla mücadeleye odaklanan ekonomi yönetiminin döviz kurunu kontrol altında tutmasının ihracatçı için birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini vurgulayan Dr. Çınar, şöyle devam etti: “Kur baskılanırken hem işçilik hem de girdi maliyetlerinde ciddi oranlı artışlar oldu. Örneğin yemek ve yol gibi sosyal yardımlar eklendiğinde bugün bir asgari ücretlinin işverene maliyeti 31 bin TL’yi, yani 960 doları buluyor. 2021 ile kıyaslandığında asgari ücretlinin işverene maliyetinin dolar bazında yüzde 67 arttığı görülüyor. Türkiye’de işçilik maliyeti Asya’daki rakibimiz olan ülkelere göre en az 2-3 kat daha yüksek. İhracatçının üretim için gerekli ham madde ve yarı mamul ihtiyacının bir kısmını ithal etmesi gerekiyor. Ancak ilave gümrük vergileri, referans fiyat ve anti damping uygulamaları nedeniyle Türkiye’de ham madde ve yarı mamul dünya ortalamasının çok üzerinde bir fiyatla mal edilebiliyor. İthalata uygulanan yüksek vergi ve koruma önlemleri, yerli ham madde ve yarı mamullerin fiyatlarında da suni artışa neden oluyor. Türkiye bugün üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki tedarikçilere göre çok pahalı bir konuma gelmişken kur, işçilik ve girdi maliyetlerine paralel artmıyor. Dolayısıyla birçok sektör fiyat tutturamadığı için müşteri ve pazar kaybediyor.”


“Artık alarm zilleri durdu, tehlike çanları çalıyor”

Dr. Çınar, bu yıl ocak-temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 4,1’lik bir artış sağlanmakla birlikte ihracatta işlerin yolunda gitmediğinin altını çizdi. Mevcut tablonun devam etmesi halinde 2024 için öngörülen 267 milyar dolarlık hedefe ulaşmanın zor olacağına dikkat çeken Dr. Çınar, “İhracatta alarm zilleri sustu artık tehlike çanları çalıyor. Ekonomi yönetimi kur politikasını aynı şekilde sürdürmeye kararlıysa ihracat için radikal çözüm yollarına gidilmeli. Bize göre ihracat yapan tüm firmalara belirli bir süre serbest bölge imkanları sunulmalı. Firmalar gerçekleştirdikleri ihracat  oranında serbest bölge avantajlarından yararlanabilmeli. Dahilde işleme rejimini (DİR) kullanıp kullanılmadığına bakılmaksızın, firmanın ithal girdilerinden gümrük vergisi ve KDV tahsili yerine  doğrudan teminat alınması yöntemine gidilmeli. Kurumlar Vergisi ve SGK primi tahsilatından vazgeçilmeli” dedi.

Dr. Çınar, DIŞYÖNDER’in üç maddeden oluşan önerilerinin uygulamaya geçirilmesi halinde ihracatçının nefes alma şansı yakalayabileceğini, aksi takdirde sorunun giderek daha derinleşeceğini sözlerine ekledi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM