Pazartesi, Aralık 30, 2024

“Enflasyonla mücadelede kritik sürece girilecek”

Özgener, mevcut ekonomik programa bağlı kalınmasının ve eylül ayında açıklanacak Orta Vadeli Program hedeflerinin öneminin altını çizdi


İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) ağustos ayı olağan meclis toplantısı İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, enflasyonla mücadelenin devam ettiğini ve sonbaharla birlikte bu mücadelede kritik bir sürece girileceğini ifade etti. Özgener, “Enflasyon yıllık olarak azalmaya başlayacak; ama şu aşamada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) tahmin ettiği seviyelere düşüp düşmeyeceği konusunda fikir birliği oluşmadı. Ekonomide yavaşlama sinyalleri artarken MB’nin de faiz indirim sürecini başlatması için baskının artacağını değerlendiriyoruz. Enflasyon düşük seviyelere kalıcı olarak gerileyene kadar, mücadelenin hem para hem de maliye politikası yolu ile devam etmesini ve enflasyonun hızlı bir şekilde aşağı çekilmesi gerekiyor.  Aksi takdirde enflasyonist ortam işletmelerin yüklerinin daha da artmasına yol açacak” dedi.


“Vergi reform önlemleri, olumlu sonuç vermeye başladı”

Enflasyonla mücadelede önümüzdeki birkaç ayın kritik olacağını söyleyen Özgener, “Yurt içi talepteki yavaşlama daha da şiddetli hissedilirken, MB’nin gevşeme döngüsünü başlatması yönündeki baskıyı da artıracak. Enflasyonla mücadele programına ilişkin yurt içi talep baskıları artarken siyasetçilerin politika yapıcılara ve MB’ye nasıl destek vereceği kritik ve belki de en önemli başarı faktörü olacak. Para politikasında ortaya konulan sıkı tedbirler, uygulamaları ve MB kararlılığı, bütçe politikaları tarafında da hayata geçirilmesi bu mücadeleye önemli katkı sağlayacak.  İlk adımları atılan vergi reform önlemleri, bütçe tarafında olumlu sonuçlar vermeye başladı.  Şirketler vergi tarafında artan maliyetler ile karşı karşıya kalırken, bütçenin harcamalar tarafının zayıf halka olarak kalmaması ve enflasyonla mücadeleyi azaltmaması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.


“Kritik bir sürece giriyoruz”

Vergide dijitalleşme, kayıt dışını vergilendirme gibi birçok çalışma olduğunu ve bütçe tarafında bir toparlanma yaşandığını aktaran Özgener, “Bununla birlikte, harcamalar tarafındaki yavaşlamanın enflasyonu aşağı çekmek için yeterli olmadığı konusundaki uyarıları dikkatle takip ediyoruz. Sonuç olarak, kritik bir sürece giriyoruz. Bu şartlar altında, mevcut ekonomik programa bağlı kalınması ve eylül ayında açıklanacak Orta Vadeli Program hedeflerinin öneminin altını çizmek istiyorum. Kredibilitesi yüksek bir program, her ne kadar bugün farklı alanlarda uyum sağlamamız gereken adımlar gerektirse de faizlerin gereğinden fazla yüksek kalmasını da engelleyecektir” diye konuştu.

Kararların gerektiği zamanda alınmaması ve aşırı gevşek politikaların sonucunun yüksek enflasyon olarak yaşandığını aktaran Özgener, “Bu da büyüme ve enflasyonla ilgili bizi uzun vadeli bir diğer sıkıntı olan verimsizlik ve orta gelir tuzağına getiriyor. İç piyasada rekabeti bozan regülasyonlar; iç piyasayı desteklemek için verimli-verimsiz şirket farkı gözetmeyen kredi genişleme politikaları ile verimsiz zombi firmaların, maliye politikalarını olumsuz etkileme pahasına yüzdürülmesi bunların başında geliyor” dedi.


“Ekonomik büyümenin kalitesinin artması önemli”

İç tüketimle beslenen büyüme ve gevşek politikalarla yükselen enflasyonun da problem olduğuna değinen Özgener, “Hepsinin temelinde ise eskisi kadar hızlı büyüyememe durumundan bir an önce kurtulmak için atılan yanlış politikalar yer alıyor. Yüksek faiz durumunun şirketler kesimini, özellikle KOBİ’leri, sıkıntıya soktuğunu çok net hissediyoruz. Yapılan çalışmalar da kurdaki hareketin büyük ve orta ölçekli şirketleri daha olumsuz etkilerken, faizlerdeki artışın ise küçük ve mikro ölçekli şirketleri daha olumsuz etkilediğine işaret ediyor. Pandemi öncesi, kredi hacmindeki yüzde 10’luk artış, ihracatı yüzde 0,8-0,9 seviyelerinde artırırken; pandemi sonrası oran yüzde 0,4’e geriledi. Verimsiz ve ihracat artış potansiyeli sınırlı firmaların aldığı krediler ve zombi şirketlerin varlığının sorun yarattığı ortaya çıkıyor. Tüm şirketler için atılan ve verimli-verimsiz şirket gözetmeyen adımlar orta gelir tuzağından çıkışta yeterli çözümler üretemiyor. Ekonomik büyümeden ziyade büyümenin kalitesinin artmasının önem taşıdığı gerçeği ile, katma değerimizi artıracak inovasyon öncelikli politikaların, sosyal hareketliliğin artmasına olanak sağlayacak eğitim sisteminin, kurumların bağımsızlığı ve kalitesinin ve ekonomik özgürlüğün reformlarla desteklenmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

KAYNAKİZTO
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM