Cumartesi, Eylül 14, 2024

“Faizin %50’de tutulması işsizliği artırır”

Işın Çelebi Ticaret Gazetesi

Prof. Dr. Çelebi, para politikasının tamamen ekonominin soğuması üzerine inşa edildiğini aktardı


Merkez Bankasının faizi yüzde 50’de tutması ekonomi çevreleri tarafından farklı etkileri açısından değerlendiriliyor. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, para politikasının şu anda tamamen ekonominin soğuması üzerine inşa edildiğini öne sürdü. Prof. Dr. Çelebi, faiz oranını yüzde 50 düzeyinde devam ettirmenin, ihracatı ve turizmi sıkıntıya sokarken işsizliği de artırdığını kaydetti.

Soğumanın özünde doğru olduğunu belirten Prof. Dr. Çelebi, ancak maliye ve vergi politikalarıyla desteklenmediği sürece yeterince etkili olamayacağını savundu. Bunların bir bütünün parçaları olarak birlikte uygulanması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Çelebi, kamu ürünlerinde düzenli maliyet-fiyat dengesi kurulması önerisinde bulunarak önemli uyarılarda bulundu: “Bütçe açığı hızla artıyor. 844 milyar TL ve bunun yaklaşık 650 milyar TL’si faiz harcaması. Maliyet fiyat dengesi kurulamadığı sürece açık, hazineden karşılanacak ve enflasyonun artmasına sebep olacak. Döviz rezervini artırmanın yolu üretimi artırmaktan geçiyor. Sıcak para bir nevi kiracı gibi düşünülmelidir, havadan parasını alıp gitmektedir. Enflasyon üretim, verimlilik ve uluslararası rekabet gücü ile düşürülebilir. Enflasyon muhasebesinden öz kaynakları kuvvetli olan kuruluşlar pozitif etkilenir; banka kredileri kullananlar ise negatif etkilenir.” 

Prof. Dr. Çelebi, şu anda kamu harcamalarının yeterince artmıyor gibi görünmesine rağmen kamu harcaması kabul edilen bütçe açığının ve faiz giderlerinin artığına işaret ederek bunun ciddi sorunlara neden olduğu uyarısında bulundu.


“Kamu tasarrufu eksik kaldı”

Bu kapsamda kamuda tasarrufunun önemine değinen Prof. Dr. Işın Çelebi, tasarrufta dengeyi ve eşitliği sağlamanın şart olduğunu anlattı. Gelir dağılımında emekliler gibi dar gelirlilerin belli bir ücret düzeyinin altında tutulduğunu, asgari ücretin yıl sonuna kadar dondurulduğunu ve tarım ürünlerine verilen desteklerin kısıtlandığına değindi. Çiftçilerin yollara dökülmesiyle bu sorunların gün yüze çıktığını aktardı.


“Kamu mallarını fiyatlarını artırılması doğru”

Prof. Dr. Çelebi, Enerji Bakanlığının doğalgaz ve petrol politikalarını ise doğru bulduğunu ifade etti. Prof. Dr. Çelebi, “Çünkü maliyet ve fiyat dengesi kurulmak zorunda. Doğalgaz fiyatını, petrol fiyatını, enerji fiyatlarını zamanında ayarlamamız gerekiyor ki maliyetine göre fiyat oluşturulsun” dedi. Çelebi, bunun biriktirilmesi halinde ciddi bir enflasyonist etki yarattığını söyleyerek, “Biriktirdiğiniz zaman o maliyet fiyat açığını, dengesizliğini hazineden ve bütçeden karşılıyorsunuz.  Yani onun için bunu her ay bir merdiven usulü gibi maliyet arttıkça fiyatı dengelemek lazım. Aksi takdirde kamu açığı oluştuğu için hazine onu bir görev zararı olarak karşılıyor ve o para hazineden çıkıyor” değerlendirmesini yaptı.  

Sıcak para politikasının artı ve eksi yönlerine de değinen Prof. Dr. Çelebi, artı yönünün Türkiye’nin döviz rezervlerini geliştirmek için kullanıldığını ancak negatif yönünün de göz ardı edilememesi uyarısında bulundu. Enflasyon ve faiz oranlarının yüzde 50 civarında olduğunu altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti: “Merkez Bankası raporuna göre gelecek sene Temmuz ayında enflasyon beklentisi yüzde 28’e inecek. Yani faiz yüzde 50 iken enflasyon beklentisinin 28 olması demek yurt dışında yüzde 22 kaynak transfer ediyorsunuz demek. Real faiz, o zaman yüzde 22 gibi bir kaynak transferine yol açıyor. Bu çok önemli. Bu asgari ücretlilerden gidiyor. Dar gelirlilerden gidiyor. Türkiye’nin üretiminden ve ihracatından gidiyor. Turizm gelirlerinden gidiyor.” 


“Döviz rezervinin artırılması, üretim ve verimliliğin artırılmasıyla sağlanır”

Prof. Dr. Çelebi, döviz rezervlerinin artırılması konusuna da değindi. Türkiye’nin üretimini, verimliliğini ve uluslararası alanda rekabet gücünü arttırmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Bunun için de ihracat ve turizm gelirlerini artırması yani kendi öz kaynaklarıyla döviz rezervini artırması gerektiğini belirtti. Sıcak parayı geçici kiracıya benzeten Prof. Dr. Çelebi, “Kira geliyor, dolar bazında 100 dolar getiriyor, yüzde 50 faizle 100 dolara karşı 150 dolar alıyor gidiyor. Bu geçici bir para, kalıcı değil” diye konuştu.


“Ekonomide istikrar sağlamamız lazım”

Oysa enflasyonu aşağıya indirmek için ekonomide bir istikrar sağlanmasının şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çelebi, “İstikrar sağlayamazsak, inandırıcılığı ve gelecek beklentileri belli olmayan bir yapıya devam edersek, enflasyonla mücadelede başarılı olamayız” uyarısında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM