Cumartesi, Eylül 14, 2024

Siyasette Durgunluk Neden?

Yaz aylarında siyaset genelde yavaşlar. Bu yıl da öyle oldu . Televizyonlarda, gazetelerde haberler genel hatlarıyla zayıf biçimde işleniyor. Zayıf biçimde haber işlenmesinden kastettiğim konuların magazinsel boyutunun öne çıkarılmasıdır.

Ülkede sıkıntı çeken üreticilerin sorunları yerine bu yıl bazı ürünlerin bol, fiyatlarının düşük olduğundan söz ediliyor. Politik nedenlerden ötürü hapiste kalmaya devam eden kişiler yerine, serbest bırakılan sosyal medya ünlüleri öne plana çıkartılıyor. Orman yangınları ile doğal yaşam yok olurken, bakan beyin yangının enerjisini azalttık diye konuşması “bir güzel haber” olarak veriliyor. Oysa aynı zamanda 5 helikopter ve 11 uçak ile yangını söndürme çalışması sürüyor diye bakan konuşmasına ek yapıyor.

Orta doğu gerginliği birçok televizyonda kadrolu kişilerce düzenli olarak işleniyor. Kimi akademik kimi “yapay” araştırma kuruluşu başkanlığı gibi unvanlar taşıyan bu kadrolu grup birçok TV’de, genelde yandaş TV’de kamuoyu oluşturma görevini yapıyor. Amerikan seçimleri, Rusya-Ukrayna savaşı gibi konuları neredeyse her akşam TV haber tartışma programlarında izliyoruz. Diğer kanallar ise CHP’nin tüzük kurultayında ne olur ne olmaz gibi konuları tartışıyor. Bir de seçim olsa diye neredeyse “yağmur duasına” çıkacaklar.

AKP’nin sürükleyici bir “icraatı” yok. Ancak bazı konularda “vekalet” almış gibi öne çıkartanlar var. Örneğin MHP “Anayasa mahkemesi kapatılsın, DEM’lilerin maaşları kesilsin” önerilerini yapıyor. Vatan Partisi AKP için önerilerde bulunuyor. Deniz Baykal’ın kızı da damat Berat Albayrak’a şükranlarını sunuyor, yeniden bir görev verilmesini istiyor gibi.

AKP gelecekteki adımları için AKP’li olmayanlara öneri yaptırıyor. CHP’nin ekonomik krizle ilgili girişimlerine ara verilmese bile, kitlesel eylemlerde bir yavaşlama söz konusu sanki.

Yaz ayları, okulların da tatil olması nedeniyle çocuklar için tatil dönemi. Aileler de yaz aylarını dört gözle bekliyorlar. Kuşkusuz ülkedeki tüm vatandaşın politize olmasını beklemiyoruz. Siyasi ortam da okulların açılması ve sonbahar soğukları ile ısınır. Partilerin o dönemde ne söyleyecekleri ne yapacakları konusunda ipuçlarını yazdan vermesi beklenir. Ortada bir sessizlik hakim.

Geçen yılların Sakarya meydan muharebesi, 30 Ağustos zafer bayramının önemi gibi konular bu yıl ikinci planda gibi.

Ülkede sükunetin olması tabii ki iyidir. Ancak partilerin düşünce üretmek, geleceğin Türkiye’si için planlar yapıp öneri sunmak yerine sessizliğe bürünmesinin arkasında başka anlaşmalar var mı diye kuşkulanmadan edemiyorum.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

İskender Odabaşoğlu

Diğer Yazarlar