Tekrar yeni bir ayın başındayız. Sonbaharın orta yerine doğru gidiyoruz. Kısaca Ay takvimine bir göz atalım. 1-8 Ekim ve 22-31 Ekim tarihleri inen Ay dönemi; buna karşılık 9-21 Ekim tarihleri arası ise çıkan Ay dönemidir. Pek detaya girmek istemesek de 1; 3; 4; 12;13; 20;21;22; 29; 30; 31 günleri kök günlerine uyduğundan, geçen haftadan beri konuştuğumuz kökleri ayırma işlemleri için en güzel günlerdir.
Yalnız burada bir de ayrıntıyı atlamayalım. İnen ay döneminde, bitkilerin içindeki özsuyu daha alt kısımlarda kalacağından, inen Ay döneminin kök günleri yeğlenmelidir. Hemen Ay takvimi takipçilerinin toprakla uğraşmadıkları günleri sıralayalım. Ekim’in 2’si, Ay’ın bizden en uzak olduğu gün; ayrıca da Ay düğümüdür. Ayın 16’sı tekrar Ay düğümü günü, ertesi gün olan 17 Ekim ise, Ay’ın Dünya’ya en yakın olduğu tarihtir. 29 Ekim ise tekrar hem Ay’ın en uzak olduğu, hem de Ay düğümü günüdür. 29 Ekimin bu yıl her zamanki gibi coşkularla kutlanmasını diliyoruz.
O zaman, bu aralarda konu ettiğimiz çok yıllık bitkileri 1; 3; 4; 22; 29; 30; 31 hem inen Ay, hem kök günlerine uyan vakitlerde ayırmak en ehven vakitler olacaktır. Geçen haftaki yazımızda da, adı geçen vakit-zaman ikilisini unutmadan buraya bir mim koyarak yazımıza devam edelim. Unutmayalım ki, her çok yıllık bitki de aynı şekilde ayrılmıyor. Örneğin bahçe menekşesi (Viola spp.) sulanan bir bahçede her sene yerlerinden çıkartılarak, bölümlere ayırıp yeniden dikilebilir. Bunu yaparken sık, kıvırcık saçları birbirinden ayırır gibi bitki köklerini birbirinden ayrabilirsiniz.
Bahçe menekşesi için ayırma işlemini yapmak, kökler yüzeye yakın olduğu için kolaydır; bunların yanında bahçe soğanlarının da ne kadar toprak altında olduğunu aşağı yukarı tahmin edeceğinizden çok sorun olmuyor. Biliyorsunuz ortalama bir Allium yani süs soğanı üzerinde, ortalama kendi çapının 2 misli kadar toprak bulundurur; dolayısı ile ortalama çapının en az 3 misli kadar kazmanız gerekecek. Doğal olarak yukarıda anlattıklarımız lale, sümbül gibi tüm soğanlı bitkiler için de geçerlidir.
Çok yıllık bitkiler bir süre bölünmezlerse, orta bölgeleri yavaş yavaş solmaya, beslenme bozuklukları nedeniyle kelleşmeye başlar. İşte daha bu evreye gelmeden çokyıllık bitkileri bölelim. Yoksa yapraklarının yarısı solmuş ya da kurumuş bir bitkiyi eski canlılığına kavuşturmak bazen imkansız oluyor. Bitki dünyasında, her zaman kuraldışı durumlara yer vardır.
Örnek vermek gerekirse, otsu çok yıllık bitkilerden şakayık yerinden çıkarılmayı hiç sevmez. Üstelik de bölmeyi, ayırmayı denediğinizde her bir parçanın kendine gelmesi en az bir yıl sürer. Bu nedenle otsu şakayıkları 10 sene geçmeden diktiğiniz bölgeden ayırmayı, bölmeyi denemeyin. Hele de yerinden memnun ise aklınızdan bile geçirmeyin. Böyle narin bir bitkiyi topraktan çıkartacaksanız,
Ağustos Eylül aylarında sıcak olmayan bir havada önce çepeçevre toprağı dairesel olarak 10 belki de 20 cm eninde kazın ve toprağı kenara koyun. Bu kazma işleminde açacağınız dairesel hendek, belin metal palasınının boyundan çok daha derin olmalıdır. Gerekirse 2 bel boyundan da derin olmalıdır. Derin kazmanın tek ama tek nedeni, olanaklar elverdiğince köklere az zarar vermek olmalıdır.
Hemen de bu kazma işleminden gözünüz korkmasın. Nane, telgraf çiçekleri gibi otsu bitkiler 3 ya da 5 yılda bir köklerinden bölünerek bahçenize ya da saksıya dikilebilir. Doğal olarak her iki bitki de ilkbaharda çok rahat ayrılabildikleri gibi, nane sonbaharda da ayrılabilirler. Zaten bahsettiğimiz bitkiler o kadar rahat çelikle çoğaltılabilir ki, kafanızı bunlarla doldurmanıza bile gerek yok.
Süs tahılları her yıl ilkbaharda; zambak (Lilium) her yıl yaz sonu; kedi nanesi (Nepeta spp.) her yıl ilkbaharda, yıldızpatı (Aster spp.) 1-3 yılda bir ilkbahar ya da sonbaharda bölünerek çoğaltılabilir, bazı kültivarlarının gerçekten her yıl ayrılmaya gereksinimi oluyor. Unutma beni çiçeği, her yıl ilkbaharda, güneş şapkası (Rudbeckia) 4-5 yılda bir ilkbaharda ve sonbaharda; kirpi otu (Echinacea) 4-5 yılda bir erken sonbahar aylarında bölünebilir. Salyangoz ve sümüklü böceklerinin en sevdiği bitkilerden Hosta ise 6 ya da 10 yıllık sürelerde bölünerek çoğaltılabilir.
Genel kural olarak odunsu ve lavanta, sütleğen (Euphorbia spp.), kırmızı kan çiçeği (Lythrum salicare) gibi topraktan tek bir gövde ile kendini gösteren bitkileri rahat bırakın, yaşadıkları kadar yaşasınlar. Ağaç şakayığa kesinlikle el vurmamanız gerektiğini hatırlatalım.
Bu hafta çorbaya tuzumuzu biz koyalım dedik. Bu nedenle gazetede, bölünmemesi gereken bitkilerden sütleğen ve kan çiçeği fotoğrafları yer alsın istedik.
İnternet gazetesinde ise Agapanthus ve fener çiçeği (Kniphofia) fotoğrafları yer alacak. Tahmin edeceğiniz gibi, Agapanthusların çiçekleri çoktan soldular. Fener çiçeğinin bazı kültivarları ise inanılmaz kaprisli olduklarından, dikili yerinden 3 yıldan genç ise kesinlikle oynatmayın.
Daha da doğrusu, bu bitkiyi 6 ila 10 yıl arasında ilkbahar aylarında bölebilir, gençleştirebilirsiniz. Agapanthus (şefkat çiçeği) için ise bu süre, 3-5 yıl arasında ilkbahar aylarındadır. Kökleri elinizle çözerek açamayacaksanız hiç zorlanmayın; bütün bitkileri çok keskin bahçe makasları, ya da bıçaklarla kesin ve ayırın. Tarihe meraklı olanlar Gordion’un düğümünü hatırlasınlar.
Keyifli Bahçeler…