Cuma, Ekim 18, 2024

Çözülme Pratiği

Günümüz Dünya siyasal coğrafi haritasında ülkeler fiziki sınırları 1. ve 2. Dünya Savaşları sonrası antlaşmalar sonrasındaki değişikliklerle 20.asrın sonlarına kadar geldi. İki kutuplu yıllar, “soğuk savaş’a”  ideolojik açıdan bakışın romantik algısının toplumlar tarafından satın alınmasıdır. Ortada olan Batıda serbest, Demirperde’de devlet kapitalizmi uygulaması idi.

Gidebildiği yere kadar giden devlet kapitalizmi, Soğuk Savaş sonrasında; Sovyetlerin, Yugoslavya’nın, Çekoslavakyanın çözülmesi, Avrupa, Avrasya ve Asya’da müstakil devlet sayısının artması ile neticelenmiş, sosyalist ideolojik çözülme ile genel eğilim neoliberal yönlü sistemlere açık etkileşim alanına girmiştir, Daha seksenli yılların başlarında Batı Avrupa ekonomilerinde başlayan özelleştirme politikaları, karma ekonomik yapıları kamusal ekonomilerden soyutlamayı hedefleyen çizgiler taşımaktaydı.

2.Harp akabinde siyasi ve sosyal denetimin kamu veya karma ekonomik modeller eli ile devletler bürokrasilerinin kontrolüne  verilmiş olan imtiyaz, yeni düzen öngörüsüne göre liberal aklın insiyatifinde, resmî kurumsallıklarından arındırılıyordu.

Sosyal, siyasal, iktisadi alanda toplumsal veya bölgesel bir tablonun izahında bir 20.asır retoriği olan devletler şablonu hangi idari sistem ile yönetilse de görünürde muktedir, gerçekte tersi manzaralar arzediyordu. 2.Dünya Savaşı sonrası galiplerinin bir kısmının ve ABD’nin kılavuzluğunda teşkil olunan düzende, müreffeh veya müstemleke olsun her bir resmî devlet yapısının küresel etiket taşıyan finans kapital karşısındaki zaafiyeti genel tabloya gölgesini düşürüyordu.

Böylece kitlesel iletişim alanında, medyada, dünya gündemini izah etmeye dair haber ve yorumları, devlet ya da bayraklar öznelliğinde yapmak, güvensizliğin giderek münasebetleri belirsizliğe itmesine yol açtı. Siyasi arenada son yıllarda meydana gelen kriz ve skandal vari, sansasyonel gelişmeler ulus devlet kavramını törpülemeye yönelik bir küresel projelendirme pratikleri olduğu şüphesi uyandırmaktadır.

Neo-Liberal iktisadi araç ve vasıtaların kontrolünün zaman içinde devlet bürokrasisinden sivil ve küresel iktisadi alana intikali bilhassa savunma, güvenlik, sağlık, iletişim, eğitim sektörlerine bağlı finansman dolayısı ile tüketim mecrasında kitleleri direk etkiler konuma gelmektedir. Finans kapital, giderek çok yönlü olarak küreselleştirilen formatta kitlesel ve kamusal alanları birbirleri ile ve aralarında gelişen katı rekabet ortamını kendi yararına yönetebilecek kıvama getirmenin altyapısını da  hazırlamaktadır.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar