Cuma, Ekim 18, 2024

Körfezde Akşam

İzmir Körfezindeki kirlilik sorununun mazisi neredeyse yarım asır’a uzanan zaman dilimine uzanır. 1960’lı yıllardan bu yana belirli dönemlerde gündeme geldiği bilinmektedir. O yıllardan günümüze Körfeze gerek altyapısal gerek kaçak atık su girişinin olduğu kamuoyunun malumu olan bir konudur. Kentsel atık su arıtma tesislerinin devreye girmesi ve diğer kentsel altyapı çalışmaları ile 2000’li yıllarda Çiğli Arıtma Tesisi yapıldıktan sonra Körfezde belirgin bir iyileşme gözlenmiştir.

Konu üzerinde o günlerde etkili olan mahalli idare iradesindeki beklenmeyen değişim Körfezin geriye dönmesini engelleyemedi. 2005 yılından sonra fabrikalar yine arıtma tesislerini kapattı. 2007’de kirlilik yeniden hissedilmeye başlanınca derelerin altı betonlandı bu kez koku başladı. Son 20 senedir geriye doğru giden süreç adım adım ilerledi.

Ancak son zamanlarda koku şikayetleri tekrar artmış, toplu balık ölümleri yaşanmaya başlamıştır.

Gelinen noktada iklim değişikliği ve nutrient (besleyici faktörler) fazlalığından ziyade organik kirliliğin meydana getirdiği ihtimali öne çıkıyor. Nutrient fazlalığının temel nedeni öncelikle “kirlilik”tir. Yeterince arıtılamamış evsel ve endüstriyel atıksular, doğrudan deşarjlar, liman ve tersane faaliyetleri, dereler ve kanallarla taşınanlar yeterli kirletici kaynaklardır.

2024 yaz mevsiminde meydana gelen gelişmelerden sonra 5 Eylül’de Körfez ile ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın başkanlığında ilk toplantı yapıldı. Toplantıda alt çalışma guruplarının oluşturularak bir ay içerisinde acil eylemlerin, Kasım ayı sonuna kadar da uzun vadeli eylemlerin belirlenmesi kararı alındı.

İzmir Körfezine yönelik çalışmalardan elde edilen verilerin ayrıntılı olarak değerlendirileceğini ifade eden Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “İzmir Körfezini kaderine terk etmemek, bölgede yaşanılan çevresel olumsuzluklara sebep olan etmenleri ortadan kaldırmak önceliğiyle acil eylem planı hazırlandı”.

İzmir Körfezinde izleme ağının geliştirilmesi hususları öncelikli olarak belirlenmiştir. “Bilim Kurulumuzca yapılan tespitlerde, başta atıksu altyapısının iyileştirilmesi, arıtma tesislerinin çevre mevzuatına uygun olarak işletilmesi, Körfeze ulaşan derelerde rüsubat(atık malzeme) kontrolü ve temizlik çalışmalarının yapılması, kaçak deşarjların önlenmesi, ilgili mevzuatlarda revizyon yapılması öncelikli olarak belirlenmiştir”.

Planın uygulanması noktasında Bakanlığın koordinesinde, Büyükşehir Belediyesi ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların belirlenen görevler kapsamında çalışmalar yürüteceği ayrıca İzmir Körfezinde yaşanan sorunlara karşı kalıcı ve uzun vadeli çözümlerin neler olması gerektiği konusundaki çalışmalara devam edileceği, orta ve uzun vadeli planların kamuoyuyla paylaşılacağı ifade edilmiştir.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar