Bayraktar, “Sektöre hak ettiği değer verilmeli, üreticilerimizin üretimde kalması, zeytinliklerin korunması sağlanmalı” dedi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bursa’nın İznik ilçesinde zeytin hasat törenine katıldı. Törende konuşan Bayraktar, Marmarabirlik zeytin avans fiyatlarına değindi. Açıklanan avans fiyatlarda, tavan fiyatında yüzde 13,6 artış olduğunu, taban ve yağlık zeytin fiyatlarının ise aynı kaldığını vurgulayan Bayraktar, “Marmarabirlik açıkladığı fiyatı revize etmeli. Açıklanan bu fiyatlar üreticilerimizin beklentisinin altında. Özellikle işçilik maliyetlerinin artmasıyla birlikte maliyetlerin yükselmesi ve enflasyon dikkate aldığında açıklanan zeytin fiyatının yetersiz olduğunu görüyoruz” dedi.
“Zeytin üretiminin devamı için üreticiler desteklenmeli”
Marmarabirliğinin sektör için, üreticilerimiz için önemli bir birlik olduğunu altını çizen Bayraktar, “Marmarabirliğin açıkladığı fiyat piyasaya yön veriyor. Marmarabirliğin düşük kalan bu fiyatları açıklaması ne yazık ki piyasada oluşan fiyatları geri çekti. İri dane zeytin fiyatı 165 TL seviyelerine kadar çıkmışken, bu günlerde fiyatlar 55 TL ile 140 TL’ye kadar geriledi. Yağlık zeytin fiyatı tüccar alımlarında 28 TL seviyesinde. Bu fiyatlar kabul edilebilir değil. Marmarabirliğin açıkladığı fiyatların avans fiyat olduğunu biliyoruz. Marmarabirliğin fiyatları üreticilerimizin beklentisi doğrultusunda tekrar ele almasını bekliyoruz. Marmarabirlik bu sene kota dâhilinde ürün alımı yapacak. Rekoltenin bu sene yüksek olduğu göz önüne alındığında üreticilerimizin ürünlerini birliğe verebilmesi için kotaların artırılması şart. Tariş ve Tarım Kredi Kooperatifleri henüz alım fiyatı açıklamadı. Bir an evvel üreticilerimizin yeterli gelir elde edebileceği bir fiyatın açıklamasını bekliyoruz. Rekoltenin yüksek olması nedeniyle üreticilerimizin ürünlerini ederinden satamama endişesi taşımasını istemiyoruz. Sağlıklı beslenmede büyük bir önemi ve yeri olan zeytin ve zeytinyağında üreticilerimizin ürünlerini değerinden satması için herkesin elini taşın altına sokması şart. Zeytin üretiminin devam etmesi için üreticilerimiz mutlaka desteklenmelidir. Sektöre hak ettiği değer verilmeli, üreticilerimizin üretimde kalması, zeytinliklerin korunması sağlanmalı” diye konuştu.
Zeytinyağı üretiminde %25 artış
Bayraktar, zeytinin Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında tarımı geleneğe dönüşmüş bir bitki olduğunu ifade etti. Dünya’da zeytin yetiştiriciliği yapılan alanın yaklaşık yüzde 90’ı Akdeniz havzasındaki ülkeler olduğunu belirten Bayraktar, “Dünyada 2022 verilerine göre yaklaşık 10,9 milyon hektar alanda 21,5 milyon ton zeytin üretimi yapıldı. Dünya sofralık zeytin üretimi aynı seviyede kalırken, zeytinyağı üretimi yüzde 25 arttı. Dünyada ilk sırada gelen İspanya’da sofralık zeytin üretimi azalırken, ülkemizin üretimi arttı. Önceki yıllarda üçüncü sırada olan ülkemiz 2022 yılında dünya sofralık zeytin üretiminde dünya birincisi oldu. Ülkemizi İspanya ve Mısır izledi” diye belirtti.
“Sofralık zeytin üretiminde dünya lideriyiz”
Zeytinyağı üretiminin ve zeytinyağı ihracatının yarısından fazlası İspanya ve İtalya’ya ait olduğunu söyleyen Bayraktar, “Zeytinyağı üretiminde de dünyada azalış görülürken ülkemizde artış gerçekleşti. Ülkemiz İspanya’nın ardından dünyada ikinci sıraya yerleşti. Böylece önceki yıllarda dünya sıralamasında dördüncü sırada gelen ülkemiz zeytinciliğini geliştirdi ve zeytinyağı üretiminde kendisine koyduğu dünya ikinciliği hedefine ulaştı, hatta sofralık zeytin üretiminde dünya lideri oldu. Zeytin üretimimiz 2021 yılında 1,7 milyon ton iken, 2022 yılında 2,9 milyon tona yükseldi. 2023 yılında 9 milyon dekar zeytinlik alanda 1 milyon 520 bin ton üretim gerçekleşti. Bu miktarın yüzde 68’i yani 1 milyon tonu yağlık, yüzde 32’si yani 490 bin tonu sofralık zeytindir. Son 5 yılda dane zeytin üretimimiz yüzde 2,7 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bitkisel üretim 2. tahminine göre 2024 yılında dane zeytin üretimi yüzde 136,8 artışla 3 milyon 600 bin ton olması bekleniyor” sözlerine yer verdi.
“Bu yıl rekor bir üretim gerçekleşmesi bekleniyor”
2022 yılında zeytinyağı üretiminin 422 ton, sofralık zeytin üretiminin ise 736 bin ton ile rekor seviyeye ulaştığına dikkat çeken Bayraktar, “2024 yılı için yapılan rekolte tahmininde sofralık zeytin üretimi 750 bin ton, zeytinyağı üretimi ise 475 bin ton olarak tespit edildi. Bu tüm zamanların en yüksek üretimi olacak ve 2024 yılında yeni bir rekor üretim gerçekleşecek. Üretimdeki artışla birlikte zeytin ve zeytinyağı ihracatımız da artıyor. Zeytinyağı ihracatımız 2021 yılında 50 bin ton, 154 milyon dolardan, 2022 yılında 86 bin ton, 317 milyon dolara, 2023 yılında da 135 bin ton 675 milyon dolara yükseldi. Dünyada azalan zeytin ve zeytinyağı üretimi nedeniyle ihracatımızda önemli artış görüldü. İç piyasada kontrolü sağlamak için 1 Ağustos 2023’ten itibaren dökme ve varilli zeytinyağı ihracat yasağı getirildi, daha sonrasında Ticaret Bakanlığı, 4 Haziran’da ise 1 Kasım 2024 tarihine kadar 50 bin ton dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına izin verdi. İhracatın arz-talep dengesine göre yapılması önemlidir. Üreticilerimizin ve tüketicilerimizin korunması gerekiyor. Özellikle Türk markalı ve ambalajlı ihracatta yeni pazarlara girme fırsatını iyi değerlendirmemiz büyük önem taşıyor. Rekoltedeki artışa paralel olarak ihracatın artarak devam etmesi sektör için önemli” dedi.
“Bursa sofralık zeytin üretimiyle Türkiye’de ikinci sırada”
Zeytin üreticilerinin bu sezonda da tüm zorluklara karşı üretmeye devam ettiğini ifade eden Bayraktar, “Zeytinyağında dünya ikinciliği, sofralık zeytinde dünya liderliği konumunda olmamız zeytin sektörü için büyük başarıdır. Bu başarıda zeytin üretiminde önemli bir ilimiz olan Bursa’nın da katkısı büyüktür. Nitekim Bursa 96 bin 498 ton sofralık zeytin üretimiyle Ülkemizde ikinci sıradadır. Bursa’da üretilen zeytinin yüzde 26’sı olan 25 bin 78 tonunu İznik ilçemiz üretiyor. Ancak üreticilerimiz bu seneki rekor üretimden memnuniyet yaşamakla birlikte aynı zamanda ürün artışının fiyatlara yansımaması nedeniyle yeterli geliri elde edemeyeceği endişesi içinde” diye belirtti.
“Taklit ve tağşiş üreticilerimizi olumsuz etkiliyor”
Sektörün yıllardır devam eden en önemli sorunlarından biri taklit, tağşiş olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Özellikle son yıllarda sıkı denetim yapılmasına rağmen taklit ve tağşiş engellenemiyor. Bu durum üreticilerimizi de olumsuz etkiliyor. Son aylarda yapılan denetim sonrasında Bakanlığımızca kamuoyuyla paylaşılan taklit ve tağşişli gıda listesi de zeytinyağında yaşanan sahtekarlığı bir kez daha gözler önüne serdi.Taklit ve tağşişli olduğu tespit edilen 705 adet ürünün 331 tanesi zeytinyağıdır. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünü korumak, her türlü hile ve sahtekârlığa karşı çıkmak gerekiyor. Üreticilerimizin ürünü sofralarımıza içeriğinde ne olduğu belli olmayan yağ olarak girmemelidir. Markasız veya sahte markalı üretimlere yönelik denetimler daha da sıklaştırılmalı ve cezalar mutlaka caydırıcı nitelikte olmalı. İthalatta sektörün önemli bir sorunu Afrin’den ihraç kaydı ile getirilen ve serbest bölgelerde işlendikten sonra ihraç edilmesi gereken zeytinyağının; iç piyasaya arz edilmesidir. Bu durum haksız rekabet yaratmakta ve yüksek üretim maliyetleri ile üretim yapan üreticilerimizi de etkiliyor” ifadelerini kullandı.