Perşembe, Aralık 5, 2024

DEÜ, Organ Bağışı ve Nakli Paneli’ne ev sahipliği yaptı

Panelde, organ bağışının hayati önemi ve toplumda farkındalık oluşturmanın gerekliliği vurgulandı


Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında Organ Bağışı ve Nakli Paneli’ne ev sahipliği yaptı. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğiyle DEÜ Tıp Fakültesi Kurucu Öğretim Üyeleri Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Burak Öztop, DEÜ’nün akademik ve idari birim yöneticileri ile öğrenciler katıldılar. Panelde, organ bağışının hayati önemi ve toplumda farkındalık oluşturmanın gerekliliği vurgulandı.


“Hep birlikte bağış bilincini yaygınlaştıracağız”

Açılış konuşmasında söz alan Prof. Dr. Yılmaz, üniversite bünyesinde organ bağışı ve nakli konusunda duyarlılığı artırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini belirtti. Herkesin bir organ bağışı gönüllüsü olmasının önemine değinen Prof. Dr. Yılmaz, “Toplumsal farkındalığı artırarak organ bağışı oranlarımızı yükseltmek hepimizin öncelikli hedeflerinden olmalıdır. Bugünkü etkinliğimizde organ bağışının tıbbi ve toplumsal yönleri, alanında uzman konuşmacılar tarafından ayrıntılı olarak ele alınacak. Bu anlamlı organizasyonun gerçekleşmesini sağlayan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü başta olmak üzere, Tıp Fakültemiz, Hemşirelik Fakültemiz, Araştırma Uygulama Hastanemiz ve İlahiyat Fakültemiz ile bu alanda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Umuyorum ki toplumda organ bağışı bilincini hep birlikte daha da yaygınlaştıracağız” dedi.


“Listede 32 bin 823 hasta, organ bekliyor”

Panelde konuşan Dr. Öğr. Üyesi Öztop, İzmir’in organ bağışındaki durumunu gösteren güncel veriler paylaştı. Dr. Öğr. Üyesi Öztop, “Türkiye genelinde Ulusal Organ Bekleme Listesi’nde 32 bin 823 hasta bulunuyor. Bu hastaların hepsi, bir canlı donörden ya da bir kadavradan organ bağışı yoluyla hayata yeniden bağlanmayı bekliyor. İzmir ve çevresinde ise organ nakli bekleyen 4 bin 148 hasta bulunmakta. Ege Bölgesi’nde ise 2024 yılı başından 1 Kasım tarihine kadar beyin ölümü tanısı konulan vaka sayısı 246 iken, bunlardan sadece 68’i donör olarak bağışlandı. İzmir’de ise yılın ilk 10 ayında 115 beyin ölümü vakası kaydedildi; bu vakalardan yalnızca 31’i donör olarak değerlendirildi. Elbette düşük bağış oranlarının birçok nedeni bulunuyor. Ülkemizde oldukça gelişmiş bir organ nakli sistemi var. Bu alanda farkındalığı artırmak için hepimize sorumluluk düşüyor. Umuyorum ki el ele vererek bu oranları yükselteceğiz” diye konuştu.


“Kadavra bağışları yetersiz”

DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sefa Kurt ise konuşmasında, organ bağışının hayata yeniden umut olma yolunda büyük önem taşıdığını belirterek, “Canlı donör bağışlarında dünyada ilk üçte yer alıyoruz, ancak kadavradan yapılan bağışlar oldukça yetersiz. Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen hastaların yalnızca yüzde 20’sinde organ bağışı yapılabiliyor. Bu süreçlerin tıbbi, etik ve manevi yönleriyle hassasiyetle yönetilmesi gerekiyor. Bilinmeli ki ancak deneyimli ekipler ve özverili çalışmalarla söz konusu bağışlar gerçekleşebiliyor” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından üç oturumdan oluşan panel programına geçildi. Farklı kurum ve kuruluşlardan alanında uzman isimlerin katıldığı panelde, Organ Nakli ve Organ Bağışında Ülkemizin Durumu, Organ Naklinin Dünü, Bugünü ve Yarını, Beyin Ölümü Nedir? ve Dinlerin Organ Bağışı ve Nakline Bakışı gibi başlıklar altında sunumlar yapıldı. Panelin sonunda katılımcılar, 1. ve 2. Uluslararası Organ Bağışı Karikatür Sergisi’ni gezdi.
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM