Cuma, Kasım 8, 2024

Trump yeniden ABD Başkanı

Dünyanın merakla beklediği ABD seçimleri sonuçlandı. Resmen açıklama olmasa da, Donald Trump rakibi Kamala Harris’i itiraz etme imkanı bırakmayacak şekilde geride bırakmayı başardı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Cumhurbaşkanı oldu. Trump Amerikan tarihinde seçilmiş en yaşlı başkan olarak göreve başlayacak.

2020 yılında kaybettiği seçimden sonra 6 Ocak 2021’de halkı isyana teşvik eden ve ABD Meclisi’nin işgal edilmesine yol açan hareketi başlatan biri olarak, demokratik temayüllerin dışında olmasına rağmen Cumhuriyetçiler tarafından aday gösterilen, hakkında açılmış davaların şimdilik 34 tanesinden suçlu bulunan biri olarak Amerikan halkının çoğunluğunun oyunu almayı başaran Trump’ı kutlamaktan başka yapacak bir şey yok. Amerikan tarihinde de 1892’den beri ilk kez bir başkan, bir dönem aradan sonra tekrar seçilmiş oluyor. Bu da Trump’ı tarih yazan başkanlar arasına alan konulardan bir tanesi.

Rakibinin de yarışa geç katılması ve zayıf kalması, ciddi bir mali destek görmesine rağmen Harris’in başarısız olmasının sebepleri arasında sayılabilir. Harris ABD Başkanı Biden’ın yarıştan çekilmesi sonrası 6 Ağustos’da, yani sadece 3 ay önce yarışa katılabilmiş idi. Demokrat parti için aslında bir nevi de Biden’ın yarattığı bir emrivaki olmuştu bu durum. Parti içinde Trump’a karşı çok daha iyi mücadele edebilecek kişilerin isimlerinin gündeme bile gelmediğini söylemek mümkün. Sonuçta aday olur olmaz popülaritesi hızlı bir şekilde artan ve Trump’ın 3-4 puan önüne geçen Harris, seçim süreci içinde bu avantajını yavaş yavaş kaybetti ve yarışın sonlarına doğru Trump’ın öne geçmesini engelleyemedi.

Oy verenlerin demografik yapılarına göre bir değerlendirme yapıldığında, kesin olmayan sonuçlara göre cinsiyete göre erkeklerin %54’ü Trump’ı seçerken kadınların %54’ü Harris’e oy verdi. Irk dikkate alındığında, beyazların %55’i, siyahların %12’si, Latinlerin %45’i, Asyalıların da %39’u, geri kalanların %55’i Trump’ı destekledi.

Yaş gruplarına göre 18-29 yaş arasındakilerin %42’si; 30-44 arasındakilerin %45’i; 45-64 arasındakilerin %53’ü ve 65 yaş üstündekilerin de %49’u Trump’ı destekledi. Eğitim durumuna göre değerlendirmede ise üniversite mezunlarının %57’si Harris’e oy verirken, herhangi bir üniversite eğitimi almamış olanların %55’i Trump’ı destekledi.

Trump’ın kampanyası esnasında göreve başlar başlamaz yapacağını söylediği bazı konular vardı. Yapmak istediklerini sıralarsak:

– Birincisi göçmen konusu ile ilgili idi. Trump derhal 11 milyon göçmeni geri göndereceğini;
– İkincisi, ithal malların gümrük tarifelerini %50 civarında yükseltip, buradan elde edilecek gelir sayesinde gelir vergisini ortadan kaldıracağını;
– En kısa zamanda halen sürmekte olan savaşları sonlandıracağını, NATO konusunda da ABD’nin organizasyondan çıkabileceğini;
– Çevre konusundaki sürdürülebilirlik ile ilgili yaklaşımlara inanmadığını ve şirketlerin daha serbest hareket edebilmeleri gerektiğini, pasif enerji teşviklerinin kaldırılacağını;
– Obama Care olarak bilinen ve sağlık hizmetini yaygınlaştıran ve sigorta şirketlerine uygun görmedikleri kişilere sağlık poliçesi yazmama imkanını tanıyan programı kaldıracağını;
– Kadınların istenmeyen hamilelik durumlarında kürtaj yapmalarını engelleyen yasayı uygulamaya devam edeceğini söyledi. Bu yasa halen eyaletlerin tercihlerine göre uygulanıyor.

Yukarıda değindiğim altı maddenin haricinde verdiği başka sözler de bulunuyor. Ancak bu yukarıdaki konuların her biri, gerek ABD’nin kendi bünyesi içinde, gerekse de uluslararası alanda çok farklı sonuçlar doğurabilecek özellikler taşıyor.

Seçimi takiben evinin yakınındaki Palm Beach Konvansiyon Merkezinde 6 Kasım sabahı 2.30’da destekleyenlere yaptığı konuşmada Trump sonucu “Amerikan Toplumunun muhteşem zaferi” olarak değerlendirdi ve toplumun verdiği ABD’nin 47. Cumhurbaşkanı onuru için teşekkür etti. Trump, “Amerika’yı Yeniden Harika Hale Getirin” (Make America Great Again) hareketinin yeni bir önem düzeyine yükseleceğini çünkü ülkenin iyileşmesi yolunda yardımcı olacağını söyledi ve her vatandaş, aile ve gelecekleri için savaşacağını söyledi.

Trump “Amerika’nın Altın Yılları”nın geleceğini vaad eden bir yaklaşımla bu seçimi önde bitirdi. Seçim propagandası esnasında söylediği yalanlar, gerçeklikten çok uzak sözler Amerikan toplumunu etkilememiş gözüküyor. İlk sonuçlara göre Senato’da da çoğunluğu elde etme olasılığının yüksek olduğu bir ortamda, Cumhuriyetçilerin ABD’nin geleceğini Trump liderliğinde nasıl şekillendireceğini hep beraber zaman içinde göreceğiz.

Ahmet Sükûti Tükel

Diğer Yazarlar