İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, katıldığı programda ‘Ekonomide Yeni Dönem’ başlıklı programda asgari ücretten vergi adaletine, güven tesisinden gelir dağılımına kadar birçok konuyu değerlendirdi. Cengiz, tüm bunların temelinde Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı olmanın yattığını vurguladı.
Sanayide çarkların yavaşladığını, 3 vardiya çalışan fabrikaların 2 veya tek vardiyaya düştüğünü, artık hafta içi belirli günlerde fabrikalarının çalışmaya başlandığına dikkat çeken Cengiz, “TÜİK verilerinde işsizlik azalıyor görünüyor ama üretimin içinden gelenler biliyor ki işsizlik değil istihdam azalıyor. İş dünyasının önemli bir STK’sı olarak biz bunu görüyoruz. İstihdam azalıyor, işsizlik artıyor, sanayi üretimi yavaşlıyor. Rekabet edilebildiği noktada üretim artacaktır. Rakiplerle yarışabildiğimiz şartlar oluşturulduğunda bizim sanayicilerimiz çalışkan ve zekidir. Daha çok çalışır ve daha iyi ürün üretiriz. Bu rekabetçi yönümüzü kaybediyoruz” dedi.
“Yüzde 25 zammı düşük”
Enflasyon karşısında çalışanın ezilmemesi için maaş artışlarının reel enflasyon oranının altında kalmaması gerektiğine dikkat çeken Cengiz, enflasyon ile mücadelenin sadece çalışanların sırtına yüklenmemesi gerektiğini söyledi. Asgari ücret zammı tartışmalarında her kesimin farklı bir talebi olduğunu dile getiren Cengiz, “Bunun iki ayağı var. 500 dolara yaklaşan bir asgari ücret sanayiciyi rekabetten uzaklaştırırken, açlık sınırının altında kalan mevcut asgari ücrete fazla demeyi de insanı bulmuyorum” dedi.
Yüzde 25 zammın düşük olduğunu, bu olursa enflasyon ile mücadelenin emekçi kesimin sırtına yükleneceğini belirten Cengiz, “Yüksek bir asgari ücret artışı ile emekçiyi korurken, sanayiciyi de rekabetten, üretimden uzaklaştırmamamız gerekiyor. Bu konuda sanayicinin üretimini destekleyecek teşvikler, ekstra önemler de alınmalı. Bacalar tütmezse, çalışacak fabrika olmazsa asgari ücret istediği kadar yüksek olsun, hepimiz kaybederiz. Çözüm alım gücünün yükseltilmesinden, katma değerli üretim yapılmasından geçiyor” diye konuştu.
“Güven sorunu aşılmalı”
Paranın cıva gibi olduğunu, her zaman güvenli yere aktığını ifade eden Cengiz, Türkiye olarak tekrar güveni tesis etmemiz gerektiğini vurguladı. Mehmet Şimşek politikalarının doğru olduğunu ve bu yolda kalınması gerektiğine işaret eden Cengiz, “Henüz doğrudan yatırım almasak da dolaylı yoldan ülkemize yatırım gelmeye başlıyor. Bu politikalar devam ettirilmeli ve buna ek olarak toplumsal adalet, şeffaflık, demokrasi, yargı bağımsızlığı gibi konularda da adım atmamız şart. İnsanlar kendisini güvenli hissettiği yerde yatırım yapar” diye konuştu.
“Kayıt dışının önüne geçilmeli”
2025 bütçesini de değerlendiren Cengiz, vergi adaletinin sağlanması gerektiğini kaydetti. Kayıt dışının önüne geçilmesinin şart ve tek çıkar yol olduğunu vurgulayan Cengiz, şöyle konuştu: “Türkiye kurumlar vergisinin yüzde 86’sını ödeyen TÜRKONFED’in yönetim kurulu üyesi olarak söylüyorum, kayıt dışının önüne geçmek zorundayız. Adaletli vergi sistemi kurulmalı. Ücretliden ve kurumlardan vergi toplayıp kayıt dışı ile etkili müdahale etmezseniz adaleti sağlamamış olursunuz. Vergileri yükselterek çözüm bulamazsınız, sürdürülebilir vergi sistemi gelmeli. Sanayici üretecek ki vergi verecek. Kolaydan alayım, vergisini ödeyenden daha çok alayım ama kayıt dışı ile etkili mücadele etmeyeyim doğru bir yöntem değil.”