Cumartesi, Kasım 16, 2024

Zirvede ‘kadın girişimcilik’ vurgusu 

Düzenlenen zirvede Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimi ve kadın girişimcilerin önemi vurgulandı. TOBB, kadın girişimci sayısının 2 milyona ulaşmasını hedeflediklerini açıkladı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Habitat Derneği ve Gen Türkiye’nin koordinasyonuyla düzenlenen G3 Forum Girişimcilik Zirvesi Kaya İzmir Hotel’de gerçekleşti. Bu yıl zirve, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) katkılarıyla, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin (EGİAD) ev sahipliğinde, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımlarıyla ‘İkinci Yüzyılın Ekonomisi’ temasıyla gerçekleştirildi. Girişimcilik ekosisteminin önemli aktörlerinin bir araya geldiği zirvede, girişimcilik, sivil toplum ve dijital dönüşüm dünyasının önde gelen temsilcileri deneyimlerini paylaştı.

Zirveye, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzBB Başkanı Dr. Cemil Tugay, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO  Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, GEN Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın, Ziraat Bankası Proje Finansmanı ve Firma Analiz Grup Başkanı Berrin Mahmutoğlu, Koton Yönetim Kurulu Üyesi, G3 Platform Başkanı Gülden Yılmaz, Kale grubu Yönetim Kurulu Üyesi, TOBB Kadın Girişimciler Üst Kurul Üyesi Esra Yazıcı Tözge ve Reeder Kurucu, TOBB Kadın Girişimciler Üst Kurul Üyesi Sezen Sungur Saral katıldı.


Elban: İzmir girişimcilik ekosistemine açık

Zirvede konuşan Elban, “Bu şehir girişimciliğe, ekonomiye, girişimcilik ekosistemine ve yeniliklere açık bir şehir dolayısıyla böyle bir zirvenin bu şehirde yapılması bu anlamda çok önemli. Tabii girişimciliğin ortaya çıktığında beri bu zamana kadar girişimcilik de ciddi anlamda evrildi. İlk zamanlarda girişimciler maceraperest olarak görülüyordu. Girişimciliğin esasında risk vardı. Bugün ciddi riskten bahsetmek yanlış. Bu kadar verinin deneyin olduğu bir dönemde hala büyük riskler altına girmenin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Girişimci yenilikçi, yeni sistem kuran, yeni ürünleri bulan değerlendiren ve yeni müşterilere, pazarlara bunu satabilen ve tüm süreçlere ilgili sistem kurabilen insandır. Bu vizyonun da az riskle, az emekle elde edeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.   


Hisarcıklıoğlu: Girişimci sayımızı arttırmalıyız

Her yıl ‘G3 Girişimcilik Zirvesi’ni yaptıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “2011’de başladık, İstanbul’da 8 kez yaptık. Daha sonra girişimci, ekosistemimiz sayesinde Anadolu’ya yayılmasını talep ettiler. Kayseri’de, Trabzon’da, Ankara’da, Amasya’da, Gaziantep’te, Mersin’de büyük kimlikleri hayata geçirdik. İzmirliler çağdaş vizyonu, ekonomisiyle, kültürüyle, ülkemizin dışa açılan ismiyle marka olmuş bir şehrimiz. Aynı zamanda önemli bir kültür, sanat, turizm, sanayi ve ticaret merkezimiz. En kalabalık toplantımız İzmir’de oluyor. Bugün kurduğumuz girişimci ağı; gerek genç gerek kadın girişimci ağı. Avrupa’nın en geniş girişimci ağını oluşturduk. Türkiye’de bunu başlatmamızın sebebi zengin olmak. Herkes zengin olmak ister. Zenginliğin tek ilacı girişimcilik. Girişimcilik kolay değil zor bir işin içindesiniz. Ülkemiz zengin olsun istiyoruz. Japonya ile nüfus ve girişimci açısından karşılaştırdığımız zaman yarı yarıya gerideyiz. Aynı noktaya gelmek için girişimci sayımızı artırmalıyız. Potansiyel ise gençler ve kadınlarda. 2007’de kadınlarla başladığımız zaman toplam girişimciler içindeki payı yüzde 4,5’tu. Şu an yaklaşık yüzde 12’ye geldi. Kullanmadığımız potansiyel kadınlardı, artık artıyor. Ne zaman yüzde 50 yaparsak o zaman Türkiye daha zengin olur” dedi.


“Hedef 2 milyon kadın girişimci”

Hedefin 2 milyon kadın girişimci olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Girişimcilik noktasında depo, üniversiteler. Oralarda girişimciler kendi başarılarını anlatmalı. Bütün mesele bu işe cesaret edebilmekte. İnternet o kadar hızlı değişim gösteriyor ki buna ayak uydurmamız lazım. Burada sizden ricam, hayal etmeniz. Her şey hayalle başlıyor. Hayali hedefe çevirmek lazım. Daha sonra çalışmak gerekiyor. Diğer bir ihtiyacımız kaybetmek. Risk, girişimcinin içinde var. Onun için en cesur kişiler girişimcilerdir. Yeniliğe açık kalıp markalaşacaksınız” diye konuştu.


Yorgancılar: Girişimci yatırımları 15 yılda yüzde 400’ü aştı

Zirvede konuşan Yorgancılar, amaçlarının gençlerin teknoloji avantajını kullanarak geleceklerini inşa etmeleri, hayallerini gerçekleştirirken ülke ekonomisine de katkı sunmaları olduğunu söyledi. Yorgancılar, “Teknoloji öyle bir noktaya geldi ki, bir şeyleri başarmak için büyükşehirlerde, dünyayı şekillendiren ülkelerde, marka kurumlarda, yüksek mevkilerde olmamıza çok iyi üniversitelerde okumanıza gerek yok. Odanızda dünyayı içine alan, bilgisayarınızın başında veya akıllı cep telefonlarınızla gerçekleştirdiğiniz fikirlerle kendinizi kanıtlayabilir ve geleceğinizi şekillendirebilirsiniz. Sadece kendi geleceğinizi değil, ülkenin geleceğini de şekillendirmiş oluyorsunuz. Ülkemizde yapılan bir araştırmada 2024 yılında ilk yarısında girişimlere yapılan yatırımlar 2009 yılına göre yüzde 400’ü aşmış durumda. Özellikle de yapay zekâ tekniğinin oyun sektörlerindeki yatırımları ön plana çıkıyor. Araştırmanın beni en mutlu eden kısmı ise son 5 yılın en yüksek kadın girişimci oranına ulaşmış olması” dedi.  

EBSO olarak 2,5 milyon euroluk 5 Avrupa Birliği projesiyle yaklaşık 6 bin civarında kişiye mesleki ve girişimcilik eğitimi verdiklerini aktaran Yorgancılar, “Yüzde 50’nin üzerini aşan istihdam oranıyla girişimcilerimize yönelik programlarımız devam ediyor. Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in önderliğinde İŞKUR Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi iş birliğimiz en güzel örneklerden bir tanesi” diye belirtti.


Tugay: İzmir, yüzü her zaman çağdaş dünyaya dönük bir kent

Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bu zirveler bizim için çok değerli. Bir araya gelişlerimiz, düşüncelerimizi paylaşmamız, geleceğimize dair hayallerimizi kurmamız, umutlarımızı dile getirmemiz. Bu nedenle bir araya gelmişken, yapmamız gerekeni mümkün olan en iyi şekilde yapmak için çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Tarihsel kimliğiyle önemli bir kültüre ev sahipliği yaparken, aynı zamanda kurulduğundan beri uluslararası ticaretin dünyadaki en önemli merkezlerinden birisi İzmir. O nedenle algıları açık, yüzü her zaman çağdaş dünyaya dönük bir kent. Böylesine değerli bir zirveye ev sahipliği yapmayı sonuna kadar hak ediyor” dedi.


“Melek yatırımcı olarak ekosisteme katkı sunacağız”

 Yeni nesil belediyeciliği sürdürürken, dijital dönüşümü, yeşil dönüşümü ve geleceğe dönük planlamayı katılımcı bir anlayışla yapacaklarını dile getiren Dr. Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, girişimcilik ekosistemine katkı verme kararlılığında olan bir kurum. Bu nedenle İzmir Planlama Ajansı’mız gerek 5 gerek 50 yıllık planlama vizyonuyla çalışırken İzmir için hedeflerini doğru koyacak ve önümüzdeki 4-5 yıl içinde İzmir’de sıçramayı hepiniz göreceksiniz. Bunun nedeni sadece veriyi doğru toplamak, analiz etmek, stratejiyi bu analiz üzerine kurmak ve bütün bu süreçleri katılımcı bir anlayışla gerçekleştirmek olacak. İzmir’imizin, Türkiye’mizin çok büyük bir hazine olduğunu, sadece değerinin ortaya çıkarılmasını beklediğini, insanlarımızın içlerindeki değerlerin çokça ihmal edildiğini, hepsinin sahip çıkılmayı beklediğini ifade etmek isterim. Biz girişimciliğe, ülkemize, ülkemizin değerli insanlarına hepsine ayrı ayrı inanıyoruz. Önümüzdeki günlerde her anlamda destek olurken, belki Türkiye’de ilk kez melek yatırımcı olarak da İzmir Büyükşehir Belediyesi bu ekosisteme katkısını sunacak” diye konuştu.


Elban: İzmir girişimcilik ekosistemine açık

İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bu şehir girişimciliğe, ekonomiye, girişimcilik ekosistemine ve yeniliklere açık bir şehir dolayısıyla böyle bir zirvenin bu şehirde yapılması bu anlamda çok önemli. Tabii girişimciliğin ortaya çıktığında beri bu zamana kadar girişimcilik de ciddi anlamda evrildi. İlk zamanlarda girişimciler maceraperest olarak görülüyordu. Girişimciliğin esasında risk vardı. Bugün ciddi riskten bahsetmek yanlış. Bu kadar verinin deneyin olduğu bir dönemde hala büyük riskler altına girmenin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Girişimci yenilikçi, yeni sistem kuran, yeni ürünleri bulan değerlendiren ve yeni müşterilere, pazarlara bunu satabilen ve tüm süreçlere ilgili sistem kurabilen insandır. Bu vizyonun da az riskle, az emekle elde edeceğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.


Aydın: Girişimcilik ekosistemini güçlendirmek görevimiz

GEN Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın, “Birbirimizden öğrenmek, deneyimlerimizi paylaşıyor olmak ve birbirimize ilham kaynağı olmak için buradayız. Girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, hepimizin öncelikli görevleri arasında yer alıyor. Yalnız şimdinin değil geleceğin de liderleriyiz. Cesur adımlarınız daha da ileriye taşıyacak. Hepinizi, İkinci Yüzyıl’ın ekonomisi için yenilikçi ve sürdürülebilir adımlar atmaya davet ediyorum” dedi.

Ziraat Bankası, Proje Finansmanı ve Firma Analiz Grup Başkanı Berrin Mahmutoğlu, “Gelecek, yenilikçi, verimli bir ekonominin temellerinin bugünden atan cesur girişimlerle şekillenecek. Girişimcilerimizin gücünü ortaya çıkaracak projelere destek olmakta kararlıyız” diye konuştu.  G3 Platform Başkanı Gülden Yılmaz, zirveye ilgilinin yoğun olduğunu belirterek, İzmir’in girişimcilik ruhunun canlılığına vurgu yaptı.


Yılmaz: Bu yıl zirveye 2 bin 741 başvuruyla rekor katılım sağladık

İzmir G3 Forum Girişimcilik Zirvesi, Emine Erdem moderatörlüğünde, Koton Yönetim Kurulu Üyesi, G3 Platform Başkanı Gülden Yılmaz, Kale grubu Yönetim Kurulu Üyesi, TOBB Kadın Grişimciler Üst Kurul Üyesi Esra Yazıcı Tözge ve Reeder Kurucu, TOBB Kadın Girişimciler Üst Kurul Üyesi Sezen Sungur Saral’ın katılımıyla ‘Yeni Dönemde Sürdürülebilir Dönüşüm’ paneliyle devam etti.

Yılmaz, zirvenin İzmir’in girişimcilik ruhunun canlılığına vurgu yaparak, “Bu yıl büyük bir ilgi aldık ve 2 bin 741 başvuruyla bir rekor katılım sağladık. Bu sayı şimdiye kadar elde edilen en yüksek başvuru sayısı. Bu muazzam ilgi İzmir’in ve Türkiye’nin girişimcilik ruhunun ne kadar canlı ve güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Başvurularımızda 1351 kadın, 1391 erkek girişimcinin bulunması, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın ne denli ön planda olduğunu gösteriyor” diye konuştu.


“Mağazalarımızda kendi atıklarımızdan askılar yapılacak” 

Yılmaz, sürdürülebilirliğin, artık ciddi hedeflere ilerlemeye ihtiyacı olan bir konu olduğunu ve dolayısıyla sürdürülebilirlik odaklı girişimler de önem arz ettiğini vurguladı. Suyun temel kullanım maddelerinin olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu sene yüzde 75 daha az su tüketen ve bu konuda kendilerini geliştirmiş, rejeneratif tarım yapan yeni bir partner kendimize bulduk. Plastik atık konusu çok önemli. Onu da azalmaya çalışıyoruz ve hedeflerimiz var. Mağazalarımızda askılarımız kendi atıklarımızdan yapılmış olacak. Yine operasyonlarımızda çevresel atıkları azaltmak için yeni projeler yapıyoruz. Bütün bu projelerle yüzde 93 oranında bir düşüş sağladık. Kağıdı belli miktarda azaltmak için belli projeler yaptık mağazalarımızda ve yüzde 20 oranında azalttık. Müşterilerimizin bu konuda daha fazla eğitilmesi ve talep eden taraf da olması gerektiğini düşündüğüm için yayınlarımızda mağazalarımızda neler yaptığımızı anlatmaya çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitlik ilkesi gerçekten de sürdürülebilmek kapsamında çok önemli üzerinde durduğumuz bir konu. En önemli projemiz var, Kadınlarımızın evinde işlediği ürünler mağazalarımızda yaz kış satılıyor. Globalde de yüzde 71 kadın oranımız var. 2041’de karbon net sıfır planlamayı düşünüyoruz” dedi.


“Sınırda karbon düzenleme çalışması başlayacak”

Yılmaz, önümüzdeki 5-10 yıl içinde tekstil sektöründe sürdürülebilirliğin çok kapsamlı bir şekilde bir dönüşüm yaşanması beklenildiğini belirtti. Döngüsel ekonominin, dijital dönüşümün ve atık yönetiminin ön plana çıktığını dile getiren Yılmaz, “Sadece geri dönüşümde sınırlı kalmayan ürünlerin yaşam ömürlerinin arttıran, tasarımların yaygınlaşacağı, uzun ömürlük yeniden kullanılabilir ya da kolayca gelişip dönüştürebilir ürünlerine yönelik talebin artacağını ön görmek kolay. Yine su ve enerji çok önemli. Bunu sağlayan teknolojiler yaygınlaşacak. Yenilenebilir enerji kullanımının artışı ve su tüketimini de minimalize eden, boyama teknikleri gibi yöntemler aslında öne çıkacak. Sınırda karbon düzenleme çalışması başlayacak, bu çok çok önemli. Sürdürülebilir be sınırda  karbon düzenlemesi bence sektöre bir alarm verecekmiş gibi geliyor. Yine mevzuat güncellemeleri var. Sürdürülebilir ürün tanımı değişti.  Avrupa komisyonunu değiştirdi. 2030 yılı itibariyle Avrupa pazarına gönderilecek ürünlerin uzun ömürlü tamir edilebilir, geri dönüştürebilir ve ayrıca geri dönüştürülmüş malzeme içermesi gerekiyor. Bu tanımlar zaman içinde sektörler bazında da detaylandırılacak. Kumaş üreticilerimiz boyar madde tedarikçileriyle ile kumaş örneği uzatılması, kumaşın renginin yıkama sonrası korunması yönünde birçok çalışma var. Dijital pasaport konusu var. Dijital araçlar geri dönüşüm süreçlerinde ve kaynak kullanımına aslında optimize edilecek. 2030’a kadar da Avrupa’da bulunan tüm ürünlerde dijital pasaport yerleştirilecek. Bu da aslında ürünün yaşam ömrü boyunca izlenebilirliği öne çıkaracak” ifadelerini kullandı.


Tözge: Sera gazı salınımını %25’e düşürmeyi hedefliyoruz 

Panelde konuşan Tözge, yatırım süreçlerinde sürdürülebilir ürünlerin çok önemli olduğunu, yeni yatırımcılarını yaparken bu kriterleri göz önünde bulunduklarını aktardı. Sürdürülebilirlik stratejilerinde dört ana konu olduğunu ifade eden Tözge, “ Bunlar kültürel dönüşüm enerjisi  ve kaynakların yönetimi, sürdürebilirlik iş modeli ve toplumsal fayda. Kale grubundaki yapı grubu şirketlerimizin hedefi, yaşadığımız mekanlara yeni anlamlar katma. Biz pandemi sürecinde bunu tekrardan konuşur görüşür olduk. O dönemde alanlar o kadar daraldı ki çoğumuz evimizin duvarlarının arasındaki mekanda kısıtlı kaldık. O zaman fark ettik ki bizim aslında evimize iyi bakarken dünyada da bakmamız gerekiyor. Evimiz bizim dünyamız olduğu gibi dünya da bizim evimiz. Biz 2021 yılına göre yılına göre doğrudan sera gazı salınımını yüzde 25’e düşürmeyi hedefliyoruz. Yenilenebilirlik elektrik kullanımını yüzde yüze çıkarmayı, kapalı denge üretim alanını yüzde yüz arttırmak ve üretimdeki su kullanımını da yüzde 25 azaltmayı hedefliyoruz. Bir önceki seneye göre gerçekleştirdiğimiz projeler sayesinde doğalgaz kullanımında yüzde 17 su tüketiminde yüzde 11 enerji tüketiminde 3,5 milyon kilowatt saat bir tasarruf sağladık. Türkiye de ortalama bir hane halkının tüketimine baktığımızda bin haneye denk gelen bir tüketim. Yatırım süreçlerinde de tasarlarken yatırımlarımızı sürdürülebilirliği ön plana çıkarabileceğimiz sürdürülebilir ürünler yapıyoruz” diye belirtti.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM