Koltuğundan kalkıp elindeki marker kalem ile beyaz tahtaya yazmaya ve anlatmaya başladı. Sesinde saygılı bir kararlılık vardı. Ağzından dökülen rakamlar beyaz tahta üzerinde anlamlı bir şekilde diziliyorlardı. Lafını, “benden istediğiniz desteği verebilmem için işte bunların gerçekleşeceğini bana taahhüt etmelisiniz” diye bitirdi.
Aynı odada benzeri bir konuşmayı bir evvelki yönetici ile de yapmıştım. Adam yerinden bile kalkmaya tenezzül etmeyerek, “Serdar Bey, çok güzel anlattınız, bu işe bir ara bakalım” diyerek beni beş dakikada yolcu etmişti.
Arada gündüz ve gece, siyah ve beyaz kadar farklılık vardı. Bu odadan uzun zaman sonra ilk defa net bir cevap ile çıkıyordum. Çünkü birisi bana istediklerimi alabilmem için ne yapmam gerektiğini net olarak söylüyordu.
Kendimle, “artık gri alanlarda dans etmenin zamanı bitti sanırım” diyerek konuştum.
Eminim bu hikâye sizlere pek yabancı gelmemiştir. Bir çoğunuz, odasına net bir cevap almak için girdiğiniz yöneticinizin yanından, kafanız eskisinden de bulanık bir şekilde ve hayal kırıklığına uğrayarak çıkmışsınızdır.
Ne kadar talihsiz bir deneyim ve hazin bir durum değil mi?
- Gri alan yöneticileri
“Gri alan yöneticileri” terimi, net ve belirgin sınırları olmayan, yani “gri alan” olarak tanımlanan durumlarda çalışma eğiliminde olan veya kararlarında belirsizlik sergileyen yöneticileri tanımlar. Bu tipler, genellikle iletişim konusunda belirsizlik yaratan ve çalışanlarına açık, doğrudan geri bildirim sağlamayan yöneticilerdir. Bu yöneticiler, siyah-beyaz düşünmek yerine, birçok konuda esnek, kural tanımayan veya kararsız davranabilirler. Çalışanlar açısından ise, bu tür yöneticilerle çalışmak zorlayıcı olabilir.
Bu yazımda size gri alan yöneticileri ile nasıl başa çıkabilirsiniz onu anlatacağım. Ama önce bu tip yöneticilerin karakteristik özelliklerinden de bahsetmek isterim.
Belirsiz kararlar:
Genellikle kesin kararlardan kaçınır veya bir konu hakkında net bir duruş sergilemezler. Bu, çalışanların kendilerini belirsizlik içinde hissetmelerine neden olabilir. İşin tuhafı, bu tutumlarından dolayı da ne bir rahatsızlık ne de sorumluluk duyarlar.
Esnek kriterler:
Standart iş süreçlerine veya prosedürlere sıkı sıkıya bağlı kalmayan bu yöneticiler, belirgin kurallar yerine duruma göre farklı yaklaşımlar benimseyebilir. Bunun, çalışma arkadaşlarının kafasını ne kadar karıştırdığı umurlarında bile değildir.
Değişken beklentiler:
Aynı konuda farklı zamanlarda farklı beklentiler gösterebilirler. Bir gün bir projeye öncelik verirken ertesi gün tamamen farklı bir yöne odaklanabilirler. Sonucunda da etrafta ne yöne gittiğini farkında olmayan, kafaları karmakarışık bir sürü çalışan dolaşmaya başlar.
Açık geri bildirim eksikliği:
Çalışanlarına net ve doğrudan geri bildirim vermekten kaçınabilirler. Çalışanlar nerede durduklarını, yani geldikleri noktayı anlamakta güçlük çekerler. Dolayısıyla, çalışanlar performanslarının yeterli olup olmadığını ya da neyi daha iyi yapabileceklerini bilmekte zorlanabilir.
- Net olmayan yöneticilerle başa çıkmak
Bu gerçekten zorlayıcı olsa da doğru stratejiler ve iletişim yöntemleri ile bu durumu yönetmek oldukça mümkündür.
Netleştirici sorular sorun:
Belirsizlik karşısında, netlik kazanmak için yöneticinize detaylandırıcı sorular sormaktan çekinmeyin. Örneğin, “Bu projedeki öncelikli hedefimiz nedir?” veya “Bu görevle ilgili en önemli beklentiniz nedir?” gibi sorular, görevlerin kapsamını daha iyi anlamanıza yardımcı olur.
Geri bildirim isteyin:
Yöneticinizden spesifik geri bildirim talep edin. Hangi alanlarda daha iyi olabileceğinizi öğrenmek hem görevlerinizi iyileştirmenize hem de yöneticinizin sizin performansınıza daha odaklı bakmasına yardımcı olabilir. “Bu çalışmada iyileştirmem gereken bir alan var mı?” gibi açık sorular sormak etkili olabilir.
İşleri yazılı hale getirin:
Verilen görevleri ve beklentileri yazılı hale getirmek, netlik sağlar. E-posta veya yazılı bir rapor hazırlayarak işin detaylarını ve hedeflerinizi yöneticiye sunun. Bu, iki tarafın da aynı sayfada kalmasına yardımcı olur.
Kendi hedeflerinizi belirleyin:
Yönetici net değilse bile, kendi iş hedeflerinizi ve önceliklerinizi belirleyin. Kendi sorumluluk alanınızda neyin öncelikli olduğunu ve nasıl bir yol izleyeceğinizi planlamak, belirsizlik karşısında kontrol duygunuzu artırır.
Kısa ve düzenli raporlama yapın:
Belirli aralıklarla işlerin nasıl ilerlediğini ve hangi aşamada olduğunuzu yöneticinize bildirin. Bu hem yöneticinin fikirlerinin netleşmesine hem de sizden beklentilerinin daha açık hale gelmesine yardımcı olur.
Destek arayın:
Özellikle kritik konularda, diğer ekip üyeleri veya farklı departmanlardan destek almak işinizi kolaylaştırabilir. Ek olarak, deneyimli meslektaşlarınızla istişare etmek veya tavsiye almak, yöneticinizin belirsizliğine karşı daha hazırlıklı olmanıza yardımcı olur.
Empati geliştirin:
Net olmayan bir yöneticiyle çalışmak zor olabilir, ancak yöneticinizin bu durumu kişisel bir tutumdan ziyade iş yükü, deneyim eksikliği veya baskı gibi nedenlerle sergileyebileceğini unutmayın. Empati, bu süreçte daha sabırlı ve anlayışlı olmanıza katkı sağlar.
İnisiyatif alın:
Bu tür yöneticiler net sınırlar çizmediklerinden, bazı konularda kendi kararlarınızı almaktan ve sorumluluk üstlenmekten çekinmeyin. Kendi yeteneklerinize güvenerek kararlar almak, işlerin daha verimli ilerlemesine katkıda bulunabilir.
Yazımı şöyle sonlandırmak isterim: Bir gri alan yöneticisi ile çalışmanız bir gün kaçınılmaz olabilir. İşte o zaman geldiğinde bu tür stratejileri kullanmak, hem işin gidişatını kontrol etmenizi sağlar hem de stres düzeyinizi yönetmenize yardımcı olur. Bu tür yöneticilerle etkin bir ilişki kurmak, iş tatmininizi ve verimliliğinizi artırır.
