Havagazı’nda geçtiğimiz hafta düzenlenen ve dünyadan konuyla ilgili önemli bilim insanlarının da katıldığı “Körfez’in Geleceği, İzmir’in Geleceği” başlıklı çalıştayda Körfez’deki kirliliğin giderilmesi ve sürdürülebilirliği ele alındı. İZPA-İZSU-İZDENİZ A.Ş.’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi adına birlikte organize ettiği çalıştayda açılış konuşmalarının ardından masalara dağılan katılımcılar belli sorular ve başlıklar üzerinden uzman görüşlerini ortaya koymak için istişarede bulundular.
Çalıştayda ilginç bir nokta, Ege Üniversitesi ve DEÜ rektörlerinin izin vermemesi nedeniyle İzmirli bilim insanlarının Körfez’e ilişkin katkılarının alınamamasıydı! Oysa çalıştaya, Çin Halk Cumhuriyeti Deniz Ekolojisi ve Çevre Bilimleri Laboratuarı Uzmanı Dr. Isaac Yongquan, ARUP Avustralya Genel Müdür Yardımcısı ve Entegre Su Kaynakları Lideri Dr. Andrews Watkinson, Ocean THERM Baş Teknoloji Yöneticisi Olav Hollingsaeter gibi yabancı bilim insanları da katıldı. Üniversiteler, ürettiği bilimi bulunduğu kentin ve ülkesinin sorunlarının çözümü için seferber etmiyorsa niçin var? Söz konusu rektörleri Körfez’e sırtını döndükleri için kınıyorum.
Bilindiği gibi, hükümetin Körfez’le ilgili olarak geçtiğimiz aylarda düzenlediği ve “bilim kurulu” tarafından raporlaştırılan toplantı sonucunda 15 maddelik bir çözüm paketi ortaya konmuştu. Fakat enteresandır, bakanlık topu çözüm için tamamen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne atmıştı! Oysa Körfez’deki sorunun çözümü üç bakanlığı da ilgilendiriyordu İzmir Büyükşehir Belediyesi yanında. Örneğin, sanayi atıklarıyla Körfez’e zehir akıtan Gediz nehrinin oluşturduğu kirliliğin sorumlusu hükümet ve ilgili bakanlıklar değil de kim? İzmit Körfezi’ndeki kirliliğin giderilmesi için elini taşın altına koyan hükümet, söz konusu İzmir Körfezi olunca saklambaç oynuyor! Kocaeli Büyükşehir Belediyesi AK Partili bir başkan tarafından yönetiliyor, İzmir ise CHP’li bir başkan tarafından… Türkiye’ye 40 veren İzmir 1 alıyor! Hükümet İzmir için elini taşın altına koymak yerine İzmir’e sadece taş koyuyor! İzmirli bu anlayışa AK Parti’nin iktidarda olduğu 22 yıldır ders veriyor ama bu dersi alan yok! Son yerel seçimde İzmirli yine dersini verdi; 31 belediyeden 29’unu CHP’ye verdi.
Siz sırtınızı dönün, İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir için elinden geleni ardına bırakmayacak. Körfez için de gerekenleri bir bir yapacak. Zaten ilk genel seçimde de gideceksiniz ve İzmir’in işte o zaman önü tamamen açılacak.
“En Değerli Çalışma Ama Aynı Zamanda Bir Başlangıç”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, çalıştayın son açış konuşmasında kürsüye gelerek özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
“İzmir Körfezi’ndeki problem için yapılmış muhtemelen en değerli çalışma ama aynı zamanda bizim için başlangıç. Merkezi hükümetin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın olaya çözüm sağlama niyetiyle bakmasını, bize yardımcı olmasını bekledik. Ama maalesef bir siyaset yapma aracına dönüştürdüler bu sorunu. Körfez’deki problem, siyaset diliyle konuşulması gereken, siyasete konu edilmesi gereken bir konu değildir. Bugün yaptığımız gibi bu konu; bilimsel duyarlılıkla, bilim insanı bakış açısıyla, sorunu nedenleriyle, mevcut hali ve gelecekte neler getirebileceğini değerlendirme konusudur. Bunları yabancı konuklarımızın huzurunda ifade ederken zorluk çekiyorum ama bize lazım olan dil bilim dilidir. Asla çirkin iftiralarla dolu suçlayıcı bir dil değildir. Çok uzaklardan gelen katkı veren konuklarımıza rağmen çok yakınlarımızda olan davet ettiklerimiz ama gelmeleri ne yazık ki engellenen bilim insanları da var. Bizim için çok büyük üzüntü kaynağı olmuştur.
Bu çalıştaydan güzel bir sonuç çıkaracaksak, başımıza bir şey geldi kriz yaşadık bununla ilgili çözüm ürettiğimizde geçecek, bir daha tekrar etmeyecek diye düşünmemiz gerekiyor. Dünyada pek çok yerde görülebilen bir sorun olduğunu bilmemiz lazım. Nedenleri belki henüz yüzde yüz net değil. Biyolojik proseslerle denizin aslında ekosisteminin bozulmasıyla bağlantılı bir konu olduğu açık. Denizlerin kirlenmesinde iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkilerin olduğunu unutmamalıyız. Dünyanın tüm denizlerini etkileyen bir sorun. Denizin içeriğiyle ilgili hem biyolojik hem kimyasal her anlamda içeriğiyle ilgili değişim mutlaka var ama aynı zamanda iklim değişikliğinin de önemli bir etkisi var.
Alg patlamasından hemen önce yaşadığımız orman yangını, Körfez’e taşınan küller, orman yangını atıkları gerçekten alg patlamasını tetiklemiş gibi göründü bana. Yüzde yüz doğruluğunu bilemem ama orman yangını büyüktü, Körfez çevresindeydi. Önemli miktarda kül, toz havalanmıştı. Şehir içinde hepimizin soluk alıp vermesini etkileyecek şekildeydi. Körfezi etkilememiş olması mümkün değil. Bu da böyle bir şeyi tetiklemiş olabilir.
Sürekli bir izleme sistemi kurmamız gerektiği anlaşılıyor. Bizim için şu anda, alg patlaması, balık ölümü, koku yok. Önümüzdeki yıl böyle bir sorunu yaşar mıyız bununla ilgili gereken önlemleri nasıl almalıyız, bunun üzerine düşünmek gerekiyor. Çalıştaydan çıkacak veriler ışığında da kendimiz mutlaka yol haritası çizeceğiz. Körfez’in sadece kirlenmesini önlemek değil, olası gelecekteki deniz ekosistemi ile ilgili olan sorunu doğru yönetme konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Bu konuya ilgisi, duyarlılığı, birikimi olan tüm değerli hocalarımızı, olumsuz hiçbir etki altında kalmadan, ülkemize yakıştıramadığımız siyasi baskılardan kendilerini sıyırarak bize katkı vermeye davet ediyorum. En önemli dayanağımız, gücümüz aslında bilgi sahibi olan insanlarımızın ama bu konudaki teknoloji üzerine çalışan ulusal ve uluslararası tüm kurumlarımızın desteğidir. İzmirlilere şunu söylemek isterim ki; lütfen müsterih olsunlar, lütfen hepimizin sürekli moralini bozmaya çalışan, İzmir’i, İzmirlileri İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni suçlamaya çalışan insanlara kulaklarınızı kapayın. Yapabiliyorsanız çabamıza katkıda bulunun. Körfezi temiz tutmak her İzmirli için en asli görevlerden biri oldu. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni tam olarak yapacağız. Halkımızın desteği bize güç verecektir. İlgili tüm kurumlarımızın desteği, bize güç verecektir. İzmir pek çok konuda olduğu gibi ülkeye bu konuda da örnek olacaktır. Kendi çevre sorunlarına sahip çıkmayı, onları bilim insanı bakış açısıyla yönetmeyi ve sorunun altından kalkmayı başaran bir şehir olacaktır. Bir başlangıç olan çalıştayla devam edecek süreç hiçbir zaman bitmeyecek. Biz bu sorunla başa çıkacağız.”
Çalıştayda Görüşülen Başlıklar ve Hedefler
Uzamanlar “Körfez Ekolojisinin Korunması ve Sürdürülebilirliği”, “İzmir Deniz Ulaşımının Geliştirilmesi ve Çeşitlendirilmesi” konuları hakkında fikir alışverişinde bulundu. “Bütünleşik Kıyı Alanı Yönetimi” “İzmir Deniz Ulaşımının Geliştirilmesi ve Çeşitlendirilmesi” konu başlığı altında ise; Kent içi Deniz Ulaşımında Teknolojik İnovasyon, Ulaşım Planlaması ve Entegrasyonu, Yolcu Memnuniyeti ve Erişilebilirlik, Risk Yönetimi, Emniyet ve Güvenlik, Deniz Ulaştırma Hizmetlerinin Çeşitlendirilmesi, Deniz Ulaşımında Acil Durum ve Afet Yönetimi tartışıldı. Çalışma gruplarının ortaya koyduğu görüş, değerlendirme ve öneriler bilahare kamuoyuna açıklanacak ve bir yol haritası oluşturacak.
“Sağlıklı Körfez” hedefiyle gerçekleştirilen çalıştay, Körfez’in ekolojisi, deniz ulaşımı ve kent yaşamına entegrasyonu üzerine kurgulandı. Çalıştayın öncelikli konusu, yaz ayları boyunca yaşanan olumsuzluklar sebebiyle Körfez ekolojisinin korunması ve onarılması olarak belirlendi. Sadece bugünü değil, yarınlarımızı, gelecek nesillerimizi etkileyecek konu, çalıştayın ana gündem maddesi oldu. Körfez’in sorunlarına sürdürülebilir ve kalıcı çözümler üretmek, çalıştayın temel amacını oluşturuyor. Çalıştay; merkezi yönetim ile yerel yönetim iş birliğinin sağlanması, üniversitelerin ve bilim insanlarının sürecin ana öznesi haline gelmesini hedefliyor. Çalıştayın üzerinde duracağı ikinci konu ise deniz ulaşımı. Körfez’in kent içi ulaşımdaki varlığının da güçlendirilmesi hedefleniyor.
Körfez Çalıştayı’na bir dahaki yazıda devam edeceğim…