Türkiye’nin köklü aracı kurumlarından İnfo Yatırım, makroekonomik beklentiler, 2025 yılında yurt içi piyasa öngörüleri ve sektörel görünüm beklentilerinin yer aldığı ‘2025 Strateji Raporu’nu yayımladı. Rapora göre 2024 yılında büyümenin yüzde 2,9 civarında gerçekleşmesi, 2025 yılında ise Türkiye’nin yüzde 3 seviyesinde büyümesi bekleniyor. Para politikasındaki sıkı ve temkinli duruşla 2024 yıl sonunda enflasyonun yüzde 45, 2025 yıl sonunda ise yüzde 28 seviyelerine gerilemesinin mümkün olabileceği raporda değerlendiriliyor.
Yurt içinde faiz indirim sinyallerinin konuşulmaya başlanmasının, yeni hikâyeyi şekillendirebileceğini belirten İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül, şunları söyledi: “Faiz indirim döngüsü ile yüksek faizlerden getiri elde eden yabancı yatırımcıların riskli varlıklara geçişlerini hızlandırabileceğini düşünüyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışları, swap kanallarının açılma beklentisi, BIST50’deki açığa satış yasağının kaldırılması ve geri çekilmesi beklenen CDS, BIST’te katalizör etki yaratabilir. Bu kapsamda BIST100 endeksindeki 2025 yıl sonu hedefimiz 145 bin 500 seviyesine işaret ediyor.”
BIST100 endeksi yıl içinde TL bazlı rekor kırdı
Raporda, BIST100 endeksinin değerlendirildiği bölümde şu ifadeler yer alıyor: “2024 yılına hızlı başlayan BIST100 endeksinde son aylarda risk iştahı oldukça fazla düştü. Ekonomi yönetiminin değişmesi ardından, atılan rasyonel adımların rakamlara sirayet etmesi ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışları yabancı yatırımcı ilgisinin de kısmen artması ile BIST100 endeksi yıl içinde TL bazlı rekor kırdı. Özellikle yabancılar açısından tabiri caizse ‘bildikleri sularda yüzmeleri’ ile yabancı alımlarının arttığı bankacılık (endeksteki ağırlığı en yüksek paylar bankacılık sektöründe) ve holding sektörü önderliğinde endeksin yukarı yönlü gidişi daha da hızlandı. Yılın ikinci yarısından sonra ise işler tersine döndü. Özellikle politika faizindeki yükseliş ile para piyasası fonları gibi görece risksiz enstrümanların yatırımcıları enflasyona karşı yeterince koruması riskli varlıklardan çıkışları hızlandırdı. Ağustos’ta önce globaldeki resesyon endişeleri ardından ise jeopolitik gerginliklerin artarak devam etmesi BIST’in ilk yarıdaki yükselişini gölgeledi. Yılın ilk yarısındaki yabancı algısı ise yerini satış baskısına bıraktı.”
Rapora göre, enflasyon 2025 yılı sonunda %28 seviyelerine gerileyecek
İnfo Yatırım araştırma ekibine göre, ekonomik aktivitede dengelenme üçüncü çeyrekte belirginleşmiş olsa da hizmet fiyatlarında yaşanan belirsizlik ve jeopolitik gerginliklerin etkisi ile artış ihtimali bulunan emtia fiyatları gibi faktörler enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor. Bu görünüm, para politikasında sıkı ve temkinli duruş gerekliliğini teyit ediyor. Bununla birlikte, ekonomik aktivitede görülen zayıf momentum ve TL’de reel değerlenmenin devamı yönündeki görüşleri neticesinde enflasyonun genel eğiliminde iyileşme öngörmeye devam ediyorlar. 2024 yıl sonunda enflasyonun yüzde 45 ve 2025 yıl sonunda ise yüzde 28 seviyelerine gerilemesinin mümkün olabileceğini değerlendiriyorlar.
Faiz indirim döngüsünün başlayacağı öngörülüyor
Türkiye ekonomisinde kısa vadeli bir dengelenme sürecinin yaşandığı belirtilen raporda önümüzdeki dönemde iç talep koşullarının büyümeye verdiği katkının daha da zayıflaması, öte yandan küresel finansal koşullarda beklenen gevşeme adımlarının da katkısıyla, net ihracatın büyümeye pozitif katkı sağlayarak dengelenme sürecine yardımcı olacağı öngörülüyor. Raporda 2024 yılında büyümenin yüzde 2,9 civarında gerçekleşerek, Orta Vadeli Program’ın hedefi olan yüzde3,5’in altında kalacağını tahmin ediliyor. 2025 yılına ilişkin ise büyümenin yüzde3,0 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Rapora göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aralık ayı Para Politikası Kurulu toplantısında ise faiz indirim döngüsünü başlatmasını ve ilk adım olarak faizi 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5 seviyesine çekmesi bekleniyor. 2025 yılı ilk yarısında politika faizi ile enflasyon arasındaki farkın ortalamada 500 baz puan olacak şekilde belirleneceğini, yılın ikinci yarısında bu farkın anlamlı şekilde daralacağını ve dolayısıyla para politikasını enflasyon gelişmelerinin belirlemeye devam edeceği düşünülüyor. Tahvil piyasasında tarihsel olarak düşük seviyedeki yabancı payı ve CDS primindeki gerileme görünümünü olumlu kılmakla birlikte yabancı girişlerinin tahvilin net getirisine duyarlı olduğunu ve gelişmiş ülkelerde 2025 yılı boyunca faiz baskısının olası olduğu belirtiliyor. Araştırma ekibinin görüşü gösterge faizdeki beklentinin yeni yılda yüzde 45 seviyesinde başlanıp seneyi yüzde 30’lu seviyelerde tamamlanması yönünde. Fakat asgari ücrete olası beklenti üstü zam ile indirim beklentisinin ötelenebileceği beklentisi de mevcut.