Pazartesi, Aralık 30, 2024

Körfez Çalıştayı’nda Kim, Ne Dedi?

Körfez Çalıştayı’na bu sütunda devam edeceğimi belirtmiştim. Bu defa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’dan önceki açılış konuşmalarında kim ne söyledi, ona mercek tutacağım. Düzenleyici kuruluşların başındakiler ve yabancı uzmanların konuşmaları özetle şöyle:

Yuan:
“Parametrelerin incelenmesi ve ona göre harekete geçilmesi gerekiyor. Çin’de kullandığımız teknolojiler ve kirleticilerin önünün kesilmesine şöyle yaklaşıyoruz; buna ‘modifiye edilmiş kil’ diyoruz. Killeri su yüzeyine yayıyoruz, killer hücrelerle bir araya gelebilecek, onların tabana gitmesini teşvik edecekler. Böylece su yüzeyini etkin bir şekilde 30 dakika içinde temizleyebiliriz. Bu teknoloji bütün Çin sahillerinde uygulanabilir bir teknoloji. Bu sayede yüzlerce kilometrelik bir alan temizlenebildi. Deniz felaketinin de önüne geçilebilmekte. İzmir Körfezi’nde de özellikle tarımsal alanların denize yaklaştığı bölümlerde bu yöntem kullanılabilir. Potansiyel etkinin elde edilebilmesi için, su kalitesinin artırılabilmesi için etkin özellikleri içeren bir teknoloji. ABD ve Şili ile yaptığımız değerlendirmelerde diğer organizmalara herhangi bir zarar verilmediğini söylemek lazım. Bu sadece Çin’de değil çeşitli ülkelerde de uygulanıyor. HUB gerçekten bir felaket olarak karşımıza gelmekte. Orman yangınlarıyla nasıl mücadele ediyorsak bununla da aynı şekilde mücadele edilmesi gerekiyor. Kamudan yetkililer, özel sektörden yetkililerin müşterek çalışma içinde olması gerekiyor. Patlamaların kontrol stratejileri bulunuyor. Diğer ülkelerde kullanılanlar bunlar, Çin’de ve farklı ülkelerde kullanılıyor. Önemli bir potansiyeli var, İzmir şehrine de dahil edilebilmesi mümkün.”

Hollingsaeter:
“Norveç’te ‘Hava Kabarcığı Perde Uygulaması’nı yöntem olarak kullanıyoruz. Tuzlu su ve tatlı suyun hava kabarcığıyla karışması ve okyanus suyuyla karşılaşması alg patlamasını engelleyebiliyor ve bu noktada problemi izole edilebiliyor. Florida’da da bu hava kabarcığı yöntemi uygulandı ve temizlendi. Ayrıca algler yüzeyden alınarak kurutulabiliyor ve bu yolla kömür enerjisi bile elde ediliyor. Hava kabarcığı yönteminin uygulanmasıyla alglar yüzeye çıkamıyor.”

Trigiani:
“Ultrason yöntemlerini kullanan bir şirketiz. Ultrasonic ses dalgaları kullanılarak bir takım yöntemler geliştirmekteyiz. Bu noktada alg patlamalarını önlemek adına kullandığımız bir teknoloji. Bu sentez bünyesinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Toksinlerin açığa çıkmasını ve yayılmasını önleyebilmek için bir takım önlemlere odaklanmaktayız. İki önemli alg türü İzmir için sahnede. Siyanobakterilerden bahsedebiliriz. Balık ölümlerine sebebiyet verebilir düşük oksijenden dolayı. Siyanobakteriler büyük bir tehdit. Alg patlamalarına sebebiyet verebilecek bir bakteri. Ultrason yöntemi, Siyanobakteriler üzerinde çok etkili. Siyanobakteriler canlı hayatına tehdit oluşturabilecek durum ortaya çıkarır. İzmir Körfezi’nde de bunun oluştuğunu söyleyebiliriz. Siyanobakteriler, özellikle İzmir Körfezi’nde hayatı olumsuz etkiliyor çünkü oksijeni tüketiyor. Bünyemizde bulunan ultrason teknolojisiyle yüksek maliyetler olmadan farklı frekanslar vererek Körfez’deki kirliliğin çözülmesine katkıda bulunabiliriz.”

Watkinson:
“İzmir Körfezi’nde 2023 ve 2024 yılında alg patlamaları büyük boyutta meydana geldi. Uzun vadede sirkülasyon çalışmaları kısa vadede ise ana strateji üzerinde çalışmak gerekir. Paydaşların bir araya gelmesi gerek. Bu soruna güçlü bir takiple, birlikte göğüs germeliler. Su kalitesinin geliştirilmesi için parametrelerin toplanması gerekiyor. Hava ile ilgili ve hidrodinamikler anlaşılmalı. Bölge yapısı modellendirilmeli. Bu sayede çalışmalar etkin bir şekilde gerçekleşir. Birincil organizmalara erken müdahale gerek. Erken müdahale etkin bir şekilde sahaya sokulmalı. Geniş alanlarda kontrol sağlanabilir bu sayede. Mekanik yaklaşımla yapılabilecek bir yöntem var ve bazı türler bu sayede kontrol altına alınabilir. Kimyasal yöntemler kullanılabilir ama çok dikkat etmek gerek. Biyolojik yöntemlerde de bütün bir hayat döngüsü yok olduğu için tüm bu yöntemler Avustralya’da kullanılıyor. İzmir Körfezi’nde de özellikle nutrientlerin azaltılması önemli. Yapılar üzerinde dolaşımın hızlandırılması gerek. Özellikle organik katkılar (toz fırtınaları, yangın, sel) gibi körfeze taşıyıcı olarak gelen birtakım malzemeler alg patlamasına da neden olmuş olabilir. Bu noktada ARUP tarafından sizlere her zaman destek vermeye hazırız.”

İZPA Başkanı Prof. Dr. Velibeyoğlu:
“İzmir için üç ufka bakmaya çalışıyoruz. Şüphesiz ki; Körfez ve Körfez’in etrafından başlayarak örülüyor. İzmir için yaşamsal kıymetli bir değer olarak İzmir Körfezi’ni yaşamımızın merkezine koyuyoruz. Birinci ufukta İzmir’in misyon kenti olduğu ve iklim değişiklikleriyle, onunla mücadelede öncülük ettiği bir zaman dilimi içinde mutlaka Körfez’i ve Körfez ekosistemindeki iklim değişikliğinin etkilerini gözetmemiz gerekiyor. Hem Körfez temizliği hem de bu etkilere karşı dirençli hale gelebilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İZPA olarak acil eylem planlarından, ana planlara, tematik stratejik planlardan çerçeve belgelerine kadar geniş kapsamlı iç içe olan pek çok çalışmayı aynı anda gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Deniz alanlarını planlamamız gerekiyor. Körfez havzalarıyla bir bütün, havzalarıyla var olmuş bir kent. Gediz başta olmak üzere kentimizdeki havzalarımızı korumak ve bununla denizel alanlarımızı ekosistemimizi korumak temel amaçlarımız. Hem kıyı alanlarını hem de havzaları birlikte düşündüğümüz planla hareket edeceğiz.”

İZSU Genel Müdürü Erdoğan:
“Bizler İZSU Genel Müdürlüğü olarak 24 Ağustos’ta kötü bir tabloyla güne uyandık. Bugün yaşadığımız olaylarda alg görüntüleri aslında Ekim 2023’te ortaya çıktı. Bizler İZSU Genel Müdürlüğü olarak 67 noktada TÜBİTAK değerlerini alıyoruz ve Körfez’de izleme yapıyoruz. 2000 yılından bu yana İzmir Körfezi’nde değerler inceleniyor. Körfez suyunun kalitesiyle ilgili farklı bir tartışma var. Burada bazı değerler ‘iyi miydi, değil miydi’ tartışmaları sürüyor. Burada değerlere bakarak Körfez hakkında karar vermemek gerekiyor. İzmir Körfezi’ndeki tüm kirletici kaynaklar Gediz Nehri, kentsel arıtma tesisleri, dereler, gemiler, limanlar, tersaneler, sanayi kuruluşları. Bu alanların denetimi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait.

Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde hali hazırda bir arıtma tesisinin revizyon çalışması var. Şu an yüzde 95’i tamamlandı. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Faz betonarme inşaatı ise 15 Aralık’ta tamamlanacak. Nisan ayında işletmeye alacağız. Yağmur suyu ayrıştırma projelerimiz var. Özellikle Alsancak ve Bayraklı bölgelerindeki yeni kent merkezinde yaşanan nüfus artışıyla doğru orantılı gerçekleştireceğimiz üç aşamalı projelerimizde kanal altyapısı ve yağmur suyunu ayrıştıracağız. Buca Yağmursuyu ve Bornova Yağmursuyu Ayrıştırma Projeleri devam ediyor. Yine İzmir Körfezi’nin temizliğini etkileyen ve vatandaşımızın yaşam kalitesini artıracak Çiğli Balatçık Yağmur Suyu Ayrıştırma Projesi için de önümüzdeki ay ihaleye çıkacağız. Mavişehir Peynircioğlu ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde ön tarama izni bekliyoruz. Merkezde 34 deremiz İzmir Körfezi’ne dökülüyor. Tamamı İZSU tarafından temizleniyor. Sirkülasyon ve navigasyon kanalı projemiz var. 50 milyon metreküplük malzemenin belli alanlarda çıkarılması gerekiyor. Doğal yaşam adasına buradan çıkan malzemenin basılması gerekiyor ancak bununla ilgili sürecin tekrar incelenmesi istendi bakanlık tarafından. Bu uluslararası krediler ile yapabileceğimiz bir iş. Gerekli izinler tamamlanırsa hızla bunu hayata geçirmek istiyoruz. Kentteki diğer kredileri de eklersek 9 milyarlık kredi onayı alınmış ancak bakanlıktan onay bekliyoruz.”

İZDENİZ YK Başkanı Dr. Güler:
“Öncelikle ve acil olarak körfez ekolojisinin İzmir ulaşımına, kıyı alanlarından çok geniş yelpazeye yayılan konuları alt başlıklarla ele alındığını göreceksiniz. Hiç şüphe yok ki uzmanlar gerçekçi çözümler üretecek. Ulaşılabilir bilimsel ve teknik bir zeminde kararlılığımızı İzmirlilerle paylaşacağız. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Körfez ekosistemi zaman geçirilmeden ele alınmalıdır. Gediz havasından başlayarak, dereler tersaneler ve limanlar, körfezin çok dar ve sığ olması gibi konular bugün konuşulacak. İzmir kadim bir liman kenti ve İzmir in denizle ilişkisi köklüdür ve kolay kolay bozulamaz.”

Körfez Çalıştayı’na üçüncü bir yazıyla haftaya devam edeceğim; yuvarlak masadaki uzmanların beyin fırtınalarından ipuçlarını yansıtacağım. Bu arada iki hafta önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Tugay’ın verdiği startla İç Körfez’de dip taraması başlatıldı. İZPA’nın 2074 vizyon çerçevesindeki panellerden Körfez ve Havzalar da yine iki hafta kadar önce cumartesi gerçekleştirildi.

Muzaffer Ayhan Kara

Diğer Yazarlar