İzmir’in çeşitli turizm materyallerine sahip olduğuna dikkat çeken İzmir Otelciler Odası Başkanı İbrahim Veral, otelcilik ve turizm sektörlerinin birbirlerini destekleyen kardeş sektörler olduğuna dikkat çekti. İzmir gibi çok sayıda değere sahip bir kentin turizm pastasından hak ettiği payı alamadığından yakınan Veral, “İzmir sadece yazın denizi, kumu, doğal güzellikleri ile değil, yılın 12 ayını değerlendirilebilecek turizm materyalleri ile konuşulmalı. Meryem Ana başta olmak üzere inanç turizmini şahlandıracak, Bergama-Kadifekale-Selçuk-Homeros gibi tarihi değerlere, Dikili’den Çeşme’ye uzanan geniş bir şeritte termal zenginliklere sahip. Bu değerler yeterince kullanılmıyor” dedi.
“İzmir’in konaklama alanlarına ihtiyacı var”
Kent merkezinde turistlerin konaklayabileceği yatak kapasitesinin de sınırlı olduğuna dikkat çeken Veral, “Merkez olarak Kemeraltı Çarşısı’nı kabul edersek, 3 kilometre yarıçaplı alanda turizm tesislerine ihtiyaç duyulduğu meydanda. Kordon, Alsancak, Pasaport ve Konak gibi merkez alanlarda yerli ve yabancı turistleri ağırlayacak, konaklamasına imkan verecek yeni otel ve tesisler inşa edilmeli. Bu bir vizyon, bir görüş, bir anlayışı değiştirme meselesi. Kentteki turizm değerlerinden azami yararlanmak, İzmir ekonomisini turizmle canlandırmak hedefini önümüze koymalı, tarihi değerler de barındıran bölgelerin kıymetini bilmeliyiz. İzmir 50 sene önce bile meşhur fuarı, Basmane’deki çok sayıda oteli ile çok farklı yerlerdeydi” ifadelerini kullandı.
“Yerel yönetimlerin de sorumluluklar alması gerek”
Yerel yönetimlerin bu konuda sorumluluklar alması gerektiğini de sözlerine ekleyen Veral, “İzmir Otelciler Odası olarak Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm ilçe belediyeleri ile iş birliğine hazırız. Biz otelciliği iyi biliyoruz. Bacasız fabrika diye nitelendirilen ve kentleri ayağa kaldıran turizm sektörü ile omuz omuza çalışıyoruz. İzmir için önerilerimiz, projelerimiz var. Örneğin merkezde, turistlerin büyük ilgi göstereceği 1. Kordon, Konak Meydanı, Pasaport iskelesi gibi alanlarda kamuya ve yerel yönetimlere ait binalar, alanlar otele çevrilebilir. Örneğin Basmane Çukuru’nda yapılacak yeni binada güzel bir otele yer verilebilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak’ta yıkılan binasının yerine yabancı turistlerin ilgi odağı olabilecek muazzam bir otel inşa edilebilir. Kentteki altyapı çalışmaları daha doğru planlanabilir. Önümüzdeki süreçte oda yöneticilerimizle birlikte belediye başkanlarını ziyaret ederek düşüncelerimizi ortaya koyacağız. Yerel yönetimlerle geliştireceğimiz iş birlikleri İzmir’in önünü açacak” diye konuştu.
