TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, her yıl ocak ayının ikinci haftasında düzenlenen ‘Enerji Verimliliği Haftası’ nedeniyle yazılı açıklamada bulundu. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Ulaşılmayan hedeflerin ana sorun kaynağının koordinasyon kontrol gibi yönetsel eksiklerden kaynaklandığını bilinmesi ve önemsenmesi, 2024-2030 yılları için kapsamlı bir şekilde hazırlanan ve uygulanmaya başlayan ikinci eylem planı ile aynı hataların tekrarlanması gerekiyor. Bu doğrultuda da daha önceden bulunan ancak sonraki süreçlerde kanunda belirtildiği halde kaldırılan ve/veya değiştirilen Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunun yeniden kurulması ve etkin bir şekilde faaliyet gösterilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasının sağlanması ile tüm bakanlıkları aynı hedef doğrultusunda hizalanmasını ve bileşke kuvvet sağlayacak bir üst otoritenin sağlanması kritik öneme sahip” denildi.
“Enerji, en öncelikli sıraya yerleşti”
Enerji Verimliliği Haftası’nın, Türkiye’de 2007 yılında yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesinde düzenlendiği belirtilen açıklamada, “Bu kanun ile, enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi ve çevrenin korunması gibi amaçlar doğrultusunda çeşitli etkinlikler düzenlenmesi hedefleniyor. Her yıl ocak ayının ikinci haftasında (6-12 Ocak 2025) düzenlenen bu hafta, enerji kullanımında verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında bilinçlendirme çalışmaları ve eğitim programları içeriyor” ifadelerine yer verildi.
Daha önceki yıllarda bir ülkede sağlık, eğitim ve gıdadan sonra önem sırasında enerji gelmekte olduğunu savunulurken bugün enerji, iklim değişikliği ile dünyamızın sürdürülebilirliğine yönelik maruz kaldığı tehdit kapsamında en öncelikli sıraya yerleşti. TÜİK İklim Değişikliğine sebep olan Sera Gazı Emisyonu verilerine bakıldığında yüzde 71,3 enerji yüzde 13,3 endüstriyel işlemler yüzde 12,8 tarım yüzde 2,6 atık sektörü kaynaklı olduğu görülürken dünyamız için de bu oran yüzde 70‘lerin üzerinde. Dolayısı ile iklim değişikliği ile mücadelede, ilk ve öncelikli hatta zorunlu ele alınması gereken konu, doğrudan binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, sanayi tesislerinde ise üretim kalitesinin ve miktarının düşmesine yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılması olarak tanımlanan enerji verimliliği olarak ortaya çıkıyor” denildi.
“Enerji verimliliğine önem veriliyor”
Türkiye’de enerji verimliliği konusuna uzun yıllardır önem verildiği belirtilen açıklamada “Enerji verimliliği çalışmalarında mevzuat, politika, uygulamalar, alt yapı, yetişmiş insan gücü, akademik düzey ve sanayi alt yapısı ve finansman gibi kriterlerin dikkate alındığı uluslararası ölçeklendirmelerde de puanı oldukça yüksek görülüyor. Dünyada enerji verimliliği Gayri Safi Yurtiçi Milli Hasıla (GSYİH) başına tüketilen enerji miktarı olarak tanımlanan enerji yoğunluğu ile ölçülüyor. Bu kapsamda Türkiye Enerji Verimliği gelişimine bakıldığında ETKB veri ve açıklamalarına göre, birincil enerji yoğunluğu endeksinde, uygulanan önlemlerle 2022 yılında bir önceki seneye göre yüzde 6,2 oranında, son 22 yılda ise ortalama yüzde 1,7 oranında iyileşme sağlandığı, nihai enerji yoğunluğu endeksinde ise 2022 yılında bir önceki seneye göre yüzde 7,9 oranında, son 22 yılda ise ortalama toplam yüzde 1,8 oranında iyileşme sağlandığı belirtiliyor” ifadeleri kullanıldı.
