Konutder Başkanı Ramadan Kumova, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık 2024 Konut Satış İstatistikleri verilerinin ardından 2024 yılının genel bir değerlendirmesini yaparak 2025’e dair sektör beklentilerini açıkladı. Türkiye genelinde konut satışlarının 2024 Aralık ayında son 36 ayın rekoru kırarak bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,4 oranında artışla 212 bin 637 adet olduğunu ifade eden Kumova, “Aralık 2024 aynı zamanda istatistiklerin tutulduğu günden bu yana, Aralık 2021 ve Temmuz 2020’den sonra, tüm zamanların en yüksek 3’üncü ayı oldu. 2024’ün ilk yarısındaki durağan seyrinin aksine hareketli geçen ikinci yarıyıl sonunda sektör, 2024 yılını 1 milyon 478 bin 25 konut satışı ile tamamlayarak geçmiş yıllardaki canlı piyasa günlerine dönüşün ilk sinyallerini verdi. Aralık ayında kasım ayına göre yüzde 39’luk bir artış gerçekleşti” dedi.
Kumova, 2024 genelinde 2023’e göre konut satışlarının yüzde 20,6 arttığını belirterek, “2023’e göre 2024 yılında 1. el satışlar yüzde 27,6 artarken, 2. el satışlar yüzde 17,4 artış gösterdi. İpotekli satışlarda ise yüzde 10,8 düşüş gerçekleşti. Yabancıya satışta ise düşüş devam ederek yıl genelinde 2023’e göre yüzde 32,1 düşüş gerçekleşti” diye konuştu.
“Konut fiyat artışı reel olarak değer kaybetti”
2024’ün ilk 6 ayında 2023 ilk 6 ayına göre yüzde 3,7’lük bir düşüş göze çarparken yılın son 6 ayında bir önceki seneye göre yüzde 41,3’lük bir artış olduğunu aktaran Kumova, “Konut fiyat artışı enflasyonun gerisinde kaldığı için reel olarak değer kaybetti. Konut alıcısı da yılın ikini yarısında alıma geçti. İpotekli (kredili) satışlara bakıldığında 2024 yılında satışlarda kredili satış payı yüzde 10,7 seviyesinde gerçekleşti. Oysa bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 80’lerde seyrediyor. Kredili satış oranlarını ilk aşamada yüzde 50’lere taşıyamazsak dengeli ve sağlıklı bir piyasaya kavuşamayız. Bunun için konut kredisi faizlerinin yüzde 1’in alına düşmesi çok önemli” dedi.
“Sosyal konut 2025 için belirleyici olacak”
2024’e bakıldığında 1. el konut satışlarında toparlanmanın devam ettiğini dile getiren Kumova, şunları söyledi: “2023’te bu oran yüzde 31’ken 2024’te yüzde 32,8 yükseldi, fakat bu oran aralık ayında yüzde 36’ya kadar geldi. Diğer bir ifadeyle son 24 ayın en yüksek 1. el satışı gerçekleşmiş oldu. Bu oran 1. el satışlardaki artışın devam edeceğine yönelik önemli bir gösterge. 1. el konuttaki bu yükselmenin temel nedeni yüksek faiz ortamına konut üreticilerinin taşın altına elini koyarak kendi vadelendirme sistemlerini tüketiciye sunmaları oldu. Ancak bu sektör açısından sürdürülebilir bir durum değil. Bu nedenle 2024 sonunda başlayan kredi faizlerindeki iyileşmenin 6-7 ay kadar da duraksız bir şekilde devam etmesi gerekiyor ki 1. eldeki satış oranı yüzde 50’lere yeniden gelebilsin ve oluşan bu kaynak yeni üretimlerin önünü açabilsin. Sosyal konut 2025 için belirleyici olacak. Beklentimiz Kamu-Özel Sektör İşbirliği sosyal konut üretimine dahil edilmesi.”
“Ev sahibi olamayan dar gelirli kiraya geçti”
2025 yılına dair beklentilerini de paylaşan Kumova, “Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet yetkililerimizin sosyal konut eksikliğine vurgu yapıp bu yönde çalışmaların başlatılacağını duyurmaları çok değerli ve ülkemiz için önemli bir fırsat. Bu alanda çok ciddi bir açık var ve 2025 yılı içerisinde atılacak adımlar bu eksikliğin giderilmesi adına belirleyici olacak. Konut sahiplik oranında önemli oranda bir gerileme var ve bu gerileme dar gelir gruplarında daha da hissedilir seviyelerde. Son 17 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranı yüzde 61’den yüzde 45’e gerilediğini görüyoruz. Öte yandan ev sahibi olamayan dar gelirlinin kiraya geçtiği göze çarpıyor. 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kirada otururken bu sayı 2024 yılında neredeyse ikiye katlanarak 36,7’ye çıkıyor” ifadelerinde bulundu.
“Konut üretiminin yükünü TOKİ sırtlanmış durumda”
Değişen ekonomik koşullar, yüksek konut kredi faizleri ve artan konut maliyetleri ile beraber dar ve orta gelir gruplarının konuta erişiminin daha da zor hale geldiğini belirten Kumova, “Bu gelir grupları için konut üretiminin yükünü TOKİ sırtlanmış durumda. Diğer taraftan Emlak Konut ise özel sektör iş birliği ile daha üst gelir gruplarına yönelik konut üretebiliyor. Tıpkı Emlak Konut modelinde olduğu gibi TOKİ ile de benzer bir model uygulanabilir, sabit gelirli ve dar gelirli vatandaşlarımızın barınma gereksinimlerini karşılanabilir. 2 yılı aşkın zamandır her platformda dile getirdiğimiz Kamu-Özel Sektör İşbirliği ile sosyal konut ve erişilebilir konut üretiminin arttırılması adına en ideal çözüm hayata geçirilmiş olur. Kamunun geliştireceği arsalar üzerinde özel sektörün imalat sürecinin tüm aşamalarını TOKİ kontrolü ve onayı ile yapabilir ve satış fiyatları da TOKİ ile geliştirici firma tarafından beraberce belirlenerek toplumun alt gelir gruplarına daha rahat konut üretebilir. Bu sayede ihtiyaca cevap verecek şekilde çok daha hızlı ve nitelikli konut üretimi sağlanabilir” diye konuştu.
“Yabancıya satış düşmeye devam ediyor”
Tüm dünyada ülkeler yabancıya satış pazarlarını büyütürken ülkemizin satışlarının düştüğünü aktaran Kumova, “Dubai satışlarını yüzde 56, İspanya yüzde 44, İngiltere yüzde 16 artırırken, ülkemizde ise bunun aksine yüzde 37 gerileme oldu. 2024’te de 2023’e göre yüzde 32,1’lik düşüş gerçekleşti. 2022’den bu yana toplamda yüzde 65 kayıp yaşandı ve satışlar 1/3 oranında gerçekleşti. Her geçen gün yabancıya konut satışında şampiyonlar liginden uzaklaşıyoruz. Geri dönmek adına önlemler alınmalı ve güçlü pazarlama kampanyaları yapılmalı” dedi.