Cuma, Şubat 21, 2025

İş dünyası dijital çağa hazırlanıyor

Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre; 2030 yılına kadar 78 milyona yakın yeni iş kolunun ortaya çıkacağı belirtildi


Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 İşlerin Geleceği Raporu, 2030 yılına kadar küresel ölçekte iş gücünde büyük bir dönüşüm yaşanacağını ortaya koyuyor. Rapora göre, teknolojik değişim, jeoekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik, demografik değişimler ve yeşil geçiş gibi makro trendlerin etkisiyle, dünya genelinde 170 milyon yeni iş yaratılırken, 92 milyon iş kaybolacak ve 78 milyon yeni iş pozisyonu açılacak. Türkiye’nin bu dönüşümde küresel ortalamadan daha hızlı bir beceri değişimi göstermesi bekleniyor. Teknolojik ilerlemeler, ekonomik değişimler ve iklim önceliklerinin iş gücünü yeniden şekillendireceğinin belirtildiği raporda, sağlık, eğitim, teknoloji ve yenilenebilir enerji sektörlerinde ciddi büyümelerin yaşanacağı öngörülüyor. Raporda, beceri açığının iş gücü dönüşümünün önündeki en büyük engel olmaya devam edeceği de vurgulanıyor.

İş dünyasını köklü bir şekilde dönüştürecek olan ana unsurun yapay zekâ (AI) ve otomasyon olduğunun altı çizilen raporda işverenlerin yapay zekâ teknolojilerine karşı bakış açıları da değerlendiriliyor. Buna göre işverenlerin yüzde 50’si yapay zekâ teknolojisini kullanarak yeni iş fırsatları yaratmayı hedeflerken yüzde 41’i de iş gücünde azaltmaya gidecek. Bu durum ile özellikle robotik mühendislik ve büyük veri gibi alanlarda kritik değişimlerin yaşanacağı belirtiliyor. Bu dönüşümün yeni fırsatlar sunarken bir yandan da iş gücü kayıplarına yol açabileceği vurgulanıyor.


Türkiye, dijital dönüşüm için harekete geçecek

Türkiye’de 2025 ve 2030 döneminde dijital erişimin genişlemesiyle iş gücü piyasasında büyük bir dönüşümün yaşanmasının beklendiğinin vurgulandığı raporda yapay zekâ, robotik ve enerji teknolojileri gibi alanların iş süreçlerini yeniden tanımlayacağı belirtildi. Türkiye’nin gelecek dönemlerde dijitalleşmeye ağırlık vermesi sonucunda robotik mühendisleri ve otonom araç uzmanları gibi yeni nesil mesleklerin önünün açılacağı ifade edildi. Bu dönüşümün ise başarılı olması için mevcut becerilerin hızla yenilenmesinin şart olduğu söylendi.

Enflasyon ve yavaşlayan ekonomik büyümenin ve artan yaşam maliyetlerinin iş dünyasında değişimi kaçınılmaz kıldığının açıklandığı raporda işverenler tarafından iş modellerinin dönüştürüleceği vurgulanıyor.


Sürdürülebilirlik, yeni rol modelleri oluşturacak

Raporda, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik girişimlerinin artık yalnızca çevreci kaygılarla değil, iş dünyası için bir zorunluluk haline geldiği belirtiliyor. Raporda işverenlerin yüzde 47’sinin enerji dönüşümü ve çevresel koruma gibi konularda dönüşüme gitmeyi planlamasıyla birlikte bu alanlarda yeni iş rollerinin de doğacağı ifade ediliyor. İş dünyasının dijitalleşme evresiyle yeniden şekilleneceğinin söylendiği raporda yenilenebilir enerji mühendisleri ve çevre uzmanları gibi mesleklerin sadece popüler değil aynı zamanda da stratejik pozisyonlar haline geleceğine de vurgu yapılıyor.


Siber güvenlik anahtar rolde olacak

Raporda siber güvenliğin günümüz iş dünyasının en büyük endişelerinden biri haline geldiği belirtiliyor. Ticaret kısıtlamaları ve değişen endüstriyel politikalar nedeniyle offshoring ve reshoring stratejilerine yönelen şirketlerin dijital becerilere daha fazla önem vermek zorunda kalacağı da belirtilmekte. Raporda ağ güvenliği ve veri korumanın geleceğin en kritik yetkinliklerinden biri olarak görüldüğünün de altı çiziliyor.


Beceri açığı dönüşümün en büyük engeli

Raporda, küresel iş gücünün yüzde 59’u, 2030’a kadar yeni beceriler kazanmak veya mevcut yeteneklerini geliştirmek zorunda kalacağı belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye’deki işverenlerin yüzde 77’sinin çalışanlarını yeni alanlara yönlendirmeyi planladığı belirtilirken yüzde 44’lük beceri eskime oranı ile bu dönüşümün zorlu geçeceği vurgulanıyor. Raporda beceri açığının kapanmasında eğitim ve iş dünyası arasındaki iş birliğinin artırılmasının hayati önem taşıdığına değiniliyor.


Beşeri sermayenin doğru yönlendirilmesi gerekiyor

Raporda, Türkiye’nin, geleceğin iş gücü piyasasına uyum sağlamak için beşerî sermayesinin doğru yönlendirmesinin gerekliliğine vurgu yapılarak mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi, esneklik ve yaratıcılık gibi insan odaklı becerilerin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığına odaklanılıyor. Bunun ise adınlar, gençler ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımını artıracak politikalarla mümkün olduğunun altı çiziliyor. Bu süreçte girişimcilik ekosisteminin desteklenmesiyle sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Sağlık sektörünün de mercek altına alındığı raporda, yaşlanan nüfusa yönelik hizmetlerin artmasına dikkat çekilirken özellikle hemşirelik ve yaşlı bakım hizmetleri gibi alanlarda yeni iş fırsatlarının da yaratılacağına değiniliyor. Aynı şekilde eğitim sektöründe de genç nüfusun ihtiyaçları doğrultusunda değişimlerin beklendiği açıklanıyor.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM