Prof. Dr. Türkyılmaz, İzmir’in nüfusunun 2050 yılında ulaşacağı rakamlara ilişkin beklentilerini açıkladı
İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde kentin tüm paydaşları ile birlikte yoğun çalışmalar sonucunda hazırlanan İzmir Bölge Planı (2024-2028) tanıtım toplantısı İzmir İktisat Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Sinan Türkyılmaz, açılışın ardından düzenlenen ‘Mevcut Durum ve Analizi Fırsatlar ve Ufuklar’ konulu panelde sunum gerçekleştirdi.
Yaptığı sunumda İzmir Nüfus Projeksiyonları (2022-2050) araştırmasıyla ilgili verileri paylaşan Prof. Dr. Türkyılmaz, “Suriyelileri dışarıda bıraktığımız göç senaryosunda İzmir’de nüfusun artacağını tahmin ediyoruz. Bu araştırmayı yaptığımda 155 bin resmi kayıtlı Suriyeli vardı. Suriye’de rejim değişti. Günümüzde son açıklanan rakamla bu sayı 117 bine düştü. Onların da kendi iç ve görece yüksek doğurganlığıyla daha fazla artacağını düşündüğümüzde İzmir nüfusunun 2050 yılında 6 milyona kadar yaklaşacağını öngörebiliyoruz. Göçün İzmir’e olmadığını var saymak afaki bir durum. Beklenen ise İzmir nüfusunun artmaya devam edeceği. Ve 2050’ye geldiğimizde Suriyeliler hariç tutulan senaryo içinde 5,6 milyonu bulacağını öngörüyoruz” dedi.
“Nüfusu doğru olarak öngörmek önemli”
Birçok sosyal olayın temel paydasının nüfus olduğunu belirten Prof. Dr. Türkyılmaz, “Nüfusu doğru olarak öngörmek ve tahmin etmeye çalışmak çok önemli. İzmir ilinin öncelikle geneli için sonrasında da İzmir’in İZKA tarafından seçilmiş Aliağa, Bergama, Ödemiş, Tire, Torbalı ve Urla için nüfus projeksiyonları gerçekleştirdik” dedi. Nüfusun doğumlarla arttığını, ölümlerle azaldığını ve göçlerin yönüne göre de değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Türkyılmaz, “İzmir, hiç göç almasa sadece doğum ve ölümlerle değişse kentin şimdiki nüfusunun 2030-2035’lerden sonra azalmaya başlayacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
Doğurganlık oranı beklentinin altında
Nüfusun toplamı yanında alt kırılımların da önemine değinen Prof. Dr. Türkyılmaz, “Nüfus bize çok şey söylüyor ama yaş kırılımı ve o yaşların dağılımıyla ilgili sayılara bakmak çok önemli. Özellikle pandemi sonrası ve son açıklanan rakamlarla beklentimizin de altında bir doğurganlık örüntüsüyle karşı karşıyayız. İzmir’in geleceğinde ise yaş dağılımında yaşların daha yüksek noktalara ulaşacağını ve 2030’dan sonra da doğum sayılarının ölüm sayılarını geçeceğini öngörüyoruz. Şu anda bile aslında birçok ilimizden büyük olan 550 bin kişiye karşılık gelen 65 yaş ve üzeri yaşlı sayısının artarak her 4 kişiden birine ulaşacağını görmek önemli” diye konuştu.
Hane halkı beklentisi 2,5 milyon
Yapılan araştırma ile hane halkı sayılarına ilişkin de tahminlerde bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Türkyılmaz, “Değişen aile tipi ve daha da küçülen hane halkı büyüklüğüyle aslında nüfusun artışından daha da dramatik bir hızla hane halkı sayısında hem aile tipinin daha küçük sayılara ulaşacağı ama hane halkı sayısı anlamında da şu anki 1,5 milyon hane halkından 2,5 milyona ulaşacağını görüyoruz. Hiç göç olmazsa nüfusun düşeceğini söyledik ama hane halkı yapısı değişeceği için daha çok tekil yaşlı veya bireysel tipler yaygınlaştığı için nüfus düşse de hiç göç olmasa bile hane halkı sayısı İzmir’de 2 milyonlara yaklaşacak. Ama temel beklentimiz hane halkı sayısının 2,5 milyonlara ulaşacağı yönünde” dedi.
