Alper Kalaycı, Çeşme’de doğalgaz kullanılmasını ve bunu kamuoyuna müjde olarak sunmaktaki motivasyonunu anlamakta zorlandıklarını belirtti
Rüzgâr, güneş ve jeotermal enerjide Türkiye’nin en zengin kaynaklarına sahip olan Çeşme’de, yüzde 97’si ithalatla karşılanan doğalgaz kullanımının ‘müjde’ olarak sunulması, yenilenebilir enerji sektörü temsilcilerine göre günümüz dünyasının gerçekleri ile örtüşmüyor.
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, “Çeşme gibi sadece ülkemizin değil tüm dünyanın bildiği bir turizm merkezinden böylesine bir vizyon beklemenin temiz enerji sektörü olarak hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Dünyaya örnek olacak böyle bir projeye rahatlıkla uluslararası finans kaynağı bulunacağına da inanıyoruz. Kış nüfusu 25 bin seviyesinde olan Çeşme’ye gelen doğalgaz; taşınarak depolara konulup, lokal bir ağ ile dağıtımı yapılacak. Bu durum hem maliyeti artıracak hem de güvenlik sorunlarını beraberinde getirecek. Bu yatırım yerine ısı pompası kullanımını teşvik edilecek bir mekanizma ile ve yılın 9 ayı kullanılmayan yazlıkları bir enerji üretim noktası haline dönüştürecek projeler ile çok daha verimli sonuç alınabilir” diye konuştu.
“Çeşme’nin, Türkiye’nin en zengin temiz enerji kaynaklarına sahip”
Kalaycı, kayıtlı nüfusu 50 bin seviyesinde olan, kış aylarında ise bunun yarısı kadar nüfusa ev sahipliği yapan Çeşme’nin, Türkiye’nin en zengin temiz enerji kaynaklarına sahip olduğunu anımsattı. Böylesine yüksek yenilenebilir kaynak potansiyeline sahip bir ilçede, doğalgaz kullanma ve bu durumu kamuoyuna müjde olarak sunmaktaki motivasyonunu anlamakta zorlandıklarını kaydeden Kalaycı, ilçede yerli ve yenilenebilir kaynakları depolama sistemleri ile birlikte kullanarak mikro şebekeler oluşturmanın ve yarımadayı ‘Fossil Free’ olarak dönüştürmenin mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
“Çeşme yarımadası, en yüksek rüzgâr verimine sahip bölgelerden”
Türkiye’nin ilk iki rüzgâr enerjisi santralinin 1998 yılında Çeşme’de kurulduğunu ve kendisinin de burada çalışan mühendislerden biri olduğunu belirten Kalaycı, “27 yıl önce kurulan 1,5 MW kurulu gücündeki santral, hâlâ Çeşme rüzgarından enerji üretmeye devam ediyor. Bugün itibarıyla Çeşme ilçe sınırları içerisinde 230 MW RES kurulu gücü bulunuyor. MW ölçeğindeki bu santrallerin dışında 1984 yılında bir otelimizin bahçesinde devreye alınan 55 kW gücündeki rüzgâr türbini ise zamanının çok ilerisinde vizyoner bir projeydi. Çeşme yarımadası, Türkiye’nin Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’nda en yüksek rüzgâr verimine sahip bölgeleri arasında. Birçok bölgesinde 100 metre yükseklikte 9 metre/saniye rüzgâr verimliliğine sahip”dedi.
“Çeşme, Türkiye’nin en zengin temiz enerji kaynaklarına sahip”
Çeşme’nin jeotermal kaynakları ile de Türkiye’nin en önemli termal turizm merkezleri arasında yer aldığını, Ilıca Mahallesi’nin adının da bu termal kaynaklardan geldiğini anımsatan Kalaycı, ilçedeki jeotermal potansiyelin rahatlıkla konut ısıtması yapılabilecek verimlilikte olduğuna dikkat çekti. İlçenin güneş enerjisi potansiyeli hakkında da bilgi veren Kalaycı, Almanya’nın en yüksek güneş enerjisi verimliliğine sahip bölgesi bin 200 kWh/kWp potansiyele sahipken, Çeşme’de bu değerin yüzde 42 daha fazla ve bin 700 kWh/kW seviyesinde olduğuna vurgu yaptı.
