O, genç yaşta girişimci ruhuyla kendi şirketini kurmuş, kısa sürede başarılı bir iş insanı haline gelmişti. Şirketi büyüdükçe ekip genişledi, projeler arttı, ama O’nun yönetim tarzı hep aynı kaldı. Her kararı kendisi almak, en küçük detayları bile kontrol etmek istiyordu.
Başlarda bu titiz yaklaşım işleri hızlandırıyordu. Ancak zamanla çalışanlar motivasyonlarını kaybetmeye başladı. O, yetki devretmiyor, kimseye güvenmiyordu. Toplantılarda anlık öfkeleniyor, bir gün verdiği kararı ertesi gün değiştiriyordu. Çalışanlar arasında huzursuzluk arttı, ekip içinde güvensizlik ortamı oluştu.
Derken, en deneyimli çalışanlarından biri istifa etti. Ardından birkaç kişi daha ayrıldı. Şirketin performansı düşmeye başladı, projeler gecikti, müşteriler şikâyet etmeye başladı. O, kontrolü elinde tuttuğunu sanırken aslında onu tamamen kaybetmişti.
Hikâyenin devamı hepinizce malumdur…
Kontrolü kaybetmek
İş dünyasında otorite sahibi olmak, kararları keskin biçimde almak ve çalışanlar üzerinde bir etki yaratmak, çoğu patronun en büyük hedefidir. Ancak bazı patronlar, bu otoriteyi yanlış yönlendirerek kendilerini çalışanlarının gözünde zor duruma düşürebilirler.
Kontrolü kaybeden bir patron, genellikle çalışanlarıyla sağlıklı bir iletişim kuramayan, adil yönetim sağlayamayan ve değişime ayak uyduramayan bir yöneticidir. Bu durumu önlemek için liderlerin, ekiplerini anlamaya, onların fikirlerine değer vermeye ve güven ortamı oluşturmaya özen göstermesi gerekir.
Kontrol neden kaybedilir?
Aslında hiçbir patron kontrolü kaybetmek istemez. Deneyimlerim, patronların en çok endişe ettikleri konular arasında kontrolü kaybetmenin en ön sırlarda geldiğini gösteriyor. Sorunlar da bu noktada başlıyor. Patronlar kontrolü nasıl elde tutacakları konusunda yeterince bilgi ve tecrübe sahibi olmadıklarından hata üstüne hata yaparak sorunların daha da derinleşmesine sebep veriyorlar.
Peki! Ne yapıyorlar da kontrolü kaybediyorlar? Aslında yukarıdaki hikâyenin içinde bunun cevapları gizlenmiş olarak var. Gelin bu cevapları daha açıp sırlayalım.
Tutarsız Kararlar ve Strateji Eksikliği
Sürekli değişen kararlar ve net olmayan hedefler, çalışanların güvenini sarsar ve liderin otoritesini zayıflatır.
Çalışanlarla Bağ Kuramamak
Çalışanlarının motivasyonlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamayan patronlar, zamanla ekiplerinin desteğini kaybeder.
Yetki Devretmemek
Mikro yönetim yapan ve çalışanlarına güvenmeyen patronlar, hem kendi iş yüklerini artırır hem de çalışanların inisiyatif almasını engeller.
Adaletsizlik ve Kayırmacılık
İş yerinde eşitsiz muamele görmek, çalışanlar arasında huzursuzluk yaratır ve patrona olan saygıyı azaltır.
Geribildirime Kapalı Olmak
Eleştiri kabul etmeyen ve çalışanlarının görüşlerine kulak asmayan patronlar, zamanla gerçeklerden koparak otoritelerini kaybeder.
Değişime Direnmek
İş dünyası sürekli değişirken, eski yöntemlere bağlı kalan ve yeniliklere uyum sağlayamayan patronlar zamanla etkinliğini yitirir.
Kontrolü kaybetmemek için neler yapılabilir?
Hikayemden dersler çıkarıp kontrolün neden kaybedildiğini sırlamıştım. Şimdi ise ne yaparsak kontrolü elden kaçırmayız, ona bakalım.
Net ve Tutarlı Kararlar Almak:
Çalışanların güvenini kazanmak için tutarlı ve net kararlar vermek gerekir. Sürekli fikir değiştirmek yerine, stratejik bir plan doğrultusunda hareket etmek önemlidir.
Çalışanları Takdir Etmek ve Desteklemek:
Başarıları görmezden gelmek yerine, çalışanların katkılarını takdir etmek ve onları motive etmek liderin gücünü artırır.
Adil ve Şeffaf Yönetim Benimsemek:
Kayırmacı ve adaletsiz bir yönetim tarzı, otoritenin kaybolmasına neden olur. Şeffaf olmak ve herkese eşit mesafede durmak, güveni pekiştirir.
Yetki Devretmek ve Güvenmek:
Mikro yönetimden kaçınarak çalışanlara sorumluluk vermek, onların yetkinliklerini artırırken patronun da daha stratejik işlere odaklanmasını sağlar.
Çalışanların İhtiyaçlarına Duyarlı Olmak:
İş yerinde çalışanların motivasyonunu koruyabilmek için onların duygusal ve profesyonel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Sonuç
Kontrolünü kaybetmek istemeyen patronların, çalışanlarını anlamaya, onlara güvenmeye ve adil davranmaya odaklanmaları gerekir. İş dünyasında uzun vadeli başarı, yalnızca güçlü bir liderlik anlayışıyla mümkündür.