Son derece hızlı gelişmeler ile cereyan eden gündemi takip edebilmek yerleşik parametreler ve algıların ötesinde farklı yaklaşabilen bir maharete sahip olmayı gerektirebilir. Bir bakıma bakış açısını genişleterek kıyas yolu ile hafız-i beşerin nisyan ile maluliyetinden neticeler çıkarabilmenin dahi belirsizlikler silsilesi karşısında kifayet etmediği bir seyir var.
Göründüğü kadarı ile yirminci asrın başlarından itibaren kurgulu Ulus-Devlet modelinde Dünya üç cepheye hazırlanıyor. Yeni stratejik kamplaşmalar; ABD&Rusya- Çin- AB&İngiltere&Türkiye gibi görünüyor. Kabaca bu üç gurup başlıkların ihtiva ettiği jeopolitik, jeostratejik, ekonomik alt başlıklar ile geçiş dönemi olarak vurgulanan şimdiki veri zamanda beklenmeyen manevralarla örülü çıpaların varlığının, geleceğe yönelik analizler ile abartısız yorumunda faydalar vardır.
Sürdürülebilir istikrarın dengeleneceği öngörüsü ile gezegenin güvenlik açısından politik etüdünde;
ABD&Rusya gurubunun geçmiş bir asır zamanda soğuk savaş dönemini de kapsayacak biçimde iki kutuplu bir güç dengesinin başını çektikleri bilinir. İki Büyük Savaş’ın Avrupa’dan kaynaklanan nedenleri ile savaşların bitiminde ABD ve Rusya(SSCB)nin olaylara siyasi ya da askeri müdahil olmaları dikkati çeker. Akabinde kurulmuş düzende, Atlantik-Pasifik aksında ABD, Bölünmüş Doğu Avrupa-Avrasya-Asya ekseninde Sovyet Rusya denetimi vardı.
Bu süreçte NATO’nun kuruluşu, Avrupa Birliği’nin çerçeveye girişi, Japonya, Kore’nin ekonomik palazlanması, Çin’in çıkışı, Berlin Duvarının yıkılışı, Varşova Paktının çöküşü, Sovyetler’in dağılması ve Brexit yer alır. Demek ki günümüzde ortaya çıkan tablonun tezahüründe mevcut üç guruptan Çin hariç diğer ikisinin olayların daha bir içinde olduğudur. Çin’in kompartımana dahil edilmesi, Başkan Richard Nixon döneminin ping pong diplomasisi(1971) ile başlamıştır.
Avrupa’nın 15.asır itibarıyla kendi dünyasında sıkışmışlığının Atlantik sahillerinden(Portekiz-İspanya) bilinmeyen diyarlara teşebbüsü, Papalığın gözetiminde; keşfedilecek ve Capo de Verde adalarından ikiye bölünen o zamanki dünyanın(Tordesillas Antlaşması)18.asıra kadar tanzimidir. Yine Avrupa’da mukim rekabetçi unsurların(akraba aristokratisi) kendi aralarında ve hakimiyet alanlarında biteviye kozların paylaşımı sonraki asırlarda yeni güç odaklarının ağırlıklı katılımları ile devam etmiştir, edecektir.
Dünya gücü ABD, 250 senelik taze sayılabilecek, gövdesine Avrupa aşısı yapılmış ağacı, genişleyen dünya nüfusu, teknolojisi, münasebetleri sahnesinde denge olmuş, bilhassa Avrupa için güvenlik kalkanı ve savunma ihtiyaçlarını, çıkarcı yaklaşımlarla sürekli göz ardı edilen küresel çelişkileri de kapsayacak şekilde kollamaya çabalamıştır.
Amerika Birleşik Devletleri için yukarıda değindiğimiz yerleşik parametreler ve algılar içerisinde işin gelip dayandığı nokta, sadece küresel savunma kalkanı değil insanlık idealleri, demokrasi, rekabet vb. hatta hatta ekonomik açıdan sınırsız, ihtimal kendi bünyesinde kuşatılmış lobicilik faaliyetleri biçiminde himayecilik ve hesapsızlık girdabına sürüklenmesidir. Hatta üstüne üstlük dünya kamuoyunda olan bitenlerden tek sorumlu (iyi polis-kötü polis) imajı da dahildir.
Devam edecek