Cumartesi, Mayıs 10, 2025

Vegan beslenme pazarı katlanarak büyüyor

Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Görevlisi Gizem Kurt, 2030’a kadar 152 milyar dolarlık pazar değerine ulaşacağı öngörülen vegan beslenme pazarının son yıllarda ülkemizde de hızla geliştiğini belirterek, yenilikçi ürün geliştirmek isteyen markalar için pazar potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. Hayvansal ürün tüketiminden kaçınan kişilere yönelik bitki bazlı farklı alternatifler sunan üreticiler açısından pazarda bir boşluk olduğunu vurgulayan Dr. Kurt, V-Label’ın, pazar araştırma ve danışmanlık şirketi FMCG Gurus ile birlikte yürüttüğü yeni araştırmaya göre, Türkiye’de 2014-2020 yılları arasında vegan tüketicilerin sayısında yüzde 395 oranında yükseliş olduğunu, bunun da büyük bir pazar potansiyeli barındırdığını belirtti.

Earth System Science Data dergisinde yayınlanan Küresel Metan Bütçesi 2024 raporuna göre, günümüzde insan kaynaklı metan salınımının yüzde 40’ına yakınının hayvancılık endüstrisi kaynaklı olduğunu anlatan Dr. Kurt, “Bitki bazlı beslenme eğiliminin artması daha sürdürülebilir bir dünya için de katkı sağlayacak. Araştırmalar, insanların hayvanlara yedirdikleri mahsulleri hayvanları beslemek yerine kendilerinin tüketmesi durumunda dünyada açlık çeken insanların sayısında önemli bir azalma olacağını gösteriyor” diye konuştu.


“Sektör göz ardı edilemeyecek bir büyüklüğe ulaştı”

Uzmanlık alanı tüketici davranışları ve pazarlama olan Dr. Kurt, vegan beslenme pazarının gelecekte daha da stratejik bir öneme sahip olacağını belirterek, “Veganlık, hayvan hakları savunuculuğu veya dengeli-sağlıklı beslenme motivasyonlarıyla ilişkilendirilen bir beslenme türü. Konunun toplumsal ve insanı boyutunun yanında tüketici davranışları ve pazarlama yönünden bakacak olursak da artık bu sektör göz ardı edilemeyecek bir büyüklüğe ulaştı. Birçok büyük ölçekli firma ürün gamına vegan ürünleri eklemeye başladı” diye konuştu.


“Üreticiler açısından pazarda bir boşluk var”

Yenilikçi ürün ve üreticilerin önünün açık olduğunu ifade eden Dr. Kurt, “Hayvansal ürün tüketiminden kaçınan kişilere yönelik farklı alternatifler sunan üreticiler açısından pazarda bir boşluk var.  Üretici ve ürün geliştiriciler, bitki bazlı ürünlere ilginin artmasıyla farklı ürün formatları için de pazar oluşturmaya başladı. Daha önceleri soya sütünün hâkim olduğu bitki bazlı süt sektörü, artık bademden pirince, fındıktan yulafa ve hindistan cevizine kadar çok çeşitli bitkisel süt, peynir ve yoğurt seçenekleri sunuyor. Bu noktada bitkisel temelli beslenmek isteyen tüketiciye farklı alternatifler sunan üreticiler pazarda daha kalıcı bir yer edinebilir” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM