“Bir gün mücadele eden insanlar vardır ve onlar iyidir. Bir yıl mücadele edenler vardır, onlar daha iyidir. Yıllarca mücadele eden insanlar vardır ve onlar çok daha iyidir. Ama bir ömür boyu mücadele veren insanlar da vardır ve asıl vazgeçilmez olanlar işte onlardır.”
Bertolt Brecht
Rosa Luxemburg, dünya tarihinin böyle vazgeçilmez insanlarından biridir…
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde kadın verilerini yayınladı…
Buna göre kadınların yüzde 31’i yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalırken, yüzde 35.9’nun da kendisini güvende hissetmediği belirtilmiş…
Kadınların yüzde 35.9’u yolda yalnız yürürken kendisini güvende hissetmemektedir…
Yoksulluk ve sosyal yardımlaşmada ise kadınların yüzde 31.5’i risk altında bulunmaktadır…
Ayrıca kadınların erkeklere göre daha az kazandığı da yayınlanan verilerle rapor edilmiş…
Türkiye nüfusunun yüzde 49’u kadın…
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla, kadın nüfusun 42 milyon 811 bin 834 kişi, erkek nüfusun 42 milyon 853 bin 110 kişi olduğunu rapor etmiş. Diğer bir ifadeyle, toplam nüfusun yüzde 49,98’ni kadınlar, yüzde 50,02’ni ise erkeklerin oluşturduğu anlaşılıyor…
Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal dengenin, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 ve daha yukarı yaş grubundan itibaren kadınların lehine değiştiğini görüyoruz…
Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52.0 iken, 90 ve üzeri yaş grubunda yüzde 69.1 olduğunu anlıyoruz…
Kadınlar erkeklere göre daha uzun yaşamaktadır…
Doğuşta beklenen yaşam süresi 2021-2023 döneminde Türkiye geneli için 77.3 yıl iken, kadınlarda 80.0 yıl, erkeklerde 74.7 yıl olmuş…
Genel olarak kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı ve doğuşta beklenen yaşam süresi farkının 5.3 yıl olduğu görülmüş…
Belirli bir yaştaki kişinin günlük yaşamdaki etkinliklerini sınırlandıracak bir sağlık sorunu olmadan, yaşaması beklenen yıl sayısını belirten sağlıklı yaşam süresi 2021-2023 döneminde sıfır yaşında bulunan bir kişi için Türkiye genelinde her iki cins için 57.6 yıl iken; kadınlarda 56.3 yıl, erkeklerde 59.0 yıl olduğunu görüyoruz…
Erkeklerin doğuşta sağlıklı yaşam süresinin kadınlardan 2.7 yıl daha uzun olduğu görüldüğünü anlıyoruz…
Ortalama eğitim süresi kadınlarda 8.6 yıl olarak vurgulanmış…
Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre; 25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim süresinin yıllara göre arttığı görülmüş…
Türkiye geneli için 25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim süresi 2011 yılında 7.3 yıl, kadınlarda 6.4 yıl, erkeklerde 8.3 yıl iken, 2023 yılında Türkiye genelinde 9.3 yıl, kadınlarda 8.6 yıl, erkeklerde 10.1 yıl olmuş…
Kadınların yoksulluk ve açlık riskiyle karşı karsıya kaldığını özellikle vurgulayalım…
Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre; en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun, toplam nüfus içindeki oranının 2008-2023 yılları arasında arttığı görülüyor…
En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı; 2008 yılında yüzde 75.1 iken, 2023 yılında yüzde 92.2 olmuş…
Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 67.5, erkeklerin oranı yüzde 82.8 iken, bu oran 2023 yılında kadınlarda yüzde 87.8, erkeklerde ise yüzde 96,8 olmuş…
Kadınların yüzde 22’nin yüksek öğretim mezunu olduğunu yine vurgulayalım…
Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre; yüksekokul ve fakülte, yüksek lisans ve doktora mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında yüzde 9.1 iken, 2023 yılında yüzde 24.4 olmuş…
Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında yükseköğretim mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 7.1, erkeklerin oranı yüzde 11.2 iken, bu oran 2023 yılında kadınlarda yüzde 22.7, erkeklerde ise yüzde 26.2 olmuş…
“Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanına” göre, ebeveynin tamamladığı eğitim düzeyine göre bireyin tamamladığı eğitim düzeyi oranına bakıldığında; ebeveynin eğitim seviyesi yükseldikçe bireyin eğitim düzeyinin yükseldiği görüldüğü görülüyor…
2023 yılında annesi yükseköğretim mezunu olanların yüzde 84,6’nın yükseköğretim mezunu olduğunu özellikle vurgulayalım…
Kadınlarda işgücüne katılım oranı yüzde 35 saptanmış…
“Hane halkı İşgücü Araştırması” sonuçlarına göre; 2023 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun işgücüne katılma oranının %53.3 olduğunu anlıyoruz. Bu oranın kadınlarda yüzde 35.8, erkeklerde ise yüzde 71.2 olduğu belirtilmiş…
İşgücüne katılma oranı eğitim durumuna göre incelendiğinde; kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görülmektedir…
Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 13.8, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 26.8, lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 37.4, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 45.0 iken, yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 68.9 olduğunu anlıyoruz…
Devam edecek…