Cansu Saatçi, Ramazan Bayramı’nın ara tatil ile birleşmesinin uzun bir tatil fırsatı sunduğunu ancak geç duyuru nedeniyle rezervasyon talebinin sınırlı kaldığını belirtti
ŞURA NUR SAVRANOĞLU
Ramazan Bayramı’nın ara tatil ile birleşmesi, tatilciler için uzun bir tatil fırsatı sunarken, duyurunun geç yapılması nedeniyle rezervasyonlarda beklenen talep artışı sınırlı kaldı. İç ve dış turizmdeki talep, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve ekonomik kaygılarla şekillenirken, yurt içi tatil seçeneklerine olan ilgi de beklenen seviyelere ulaşamadı. Tatil Sepeti Seyahat Danışmanı Cansu Saatçi, bu yılki tatil tercihlerinin ve sektördeki gelişmelerin ekonomik dinamiklerle nasıl etkilendiğine dair açıklamalarda bulundu.
Saatçi, Ramazan Bayramı’nın ara tatil ile birleşmesinin tatil planlarını uzatma fırsatı sunduğunu fakat duyurunun geç yapılması sebebiyle rezervasyonlardaki talep artışının sınırlı kaldığına dikkat çekti. Bayram tatilinde memleket ve akraba ziyaretlerinin yanı sıra turistik seyahatlerde de artış yaşanmasının iç turizmde genellikle bir ivme yarattığını, ancak son yıllarda ekonomik faktörler nedeniyle bu artışın beklenen seviyeye ulaşmadığını ifade eden Saatçi, “Bu bayramda yurt içi rezervasyonlar düşük çünkü yerli turistler ekonomik kaygılar ve döviz kuru etkisiyle tatillerini yurt dışına, özellikle Kıbrıs gibi yakın bölgelere yönlendirmeyi tercih ediyor. Yurt dışı destinasyonlarının cazip hale gelmesi, iç turizme olan ilgiyi azaltarak sektördeki zorlukları ve dışa bağımlılığı artırmış durumda” diye konuştu.
“Siyasi olaylar olumsuz etki yarattı”
Saatçi, son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin, bölgesel gerginliklerin ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların turizm sektörü üzerinde olumsuz etkiler yarattığına dikkat çekerek, “TL’nin değer kaybetmesi, yurt içi turizme talebi azaltırken, döviz kurlarındaki artış yurt dışındaki turistlerin ödemelerini euro üzerinden yapmalarına yol açtı. Bu durum, yerel tur operatörlerinin maliyetlerini artırarak, tur fiyatlarının yükselmesine neden oldu ve yurt dışından gelen turistlerin rezervasyonlarını azalttı. Güvenlik endişeleri ve bölgesel gerginlikler, bazı bölgelerde turizm faaliyetlerinin düşmesine sebep oldu. Bu gelişmeler, sektördeki toparlanmayı zorlaştırdı” değerlendirmesinde bulundu.

“Ekonomik sıkıntılar yerli turistin ilgisini azaltıyor”
Turizm sektöründe altyapının gelişmiş olduğunu ancak pandemi sonrası değişen alışkanlıkların ve ekonomik sıkıntıların yerli turistin ilgisini azaltabileceğini, sezonluk yoğunlukların ise hizmet kalitesini etkileyebileceğini belirterek, sürdürülebilirlik için altyapının iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Saatçi, “Turizm sektörü, büyük şehirler ve turistik bölgelere yakın alanlarda gelişmiş bir altyapıya sahip. Ulaşım, konaklama ve yeme-içme hizmetleri yeterli seviyede; havaalanları, otobüs terminalleri ve demir yolları turistlerin seyahatini kolaylaştırıyor. Konaklama tesisleri farklı bütçelere hitap ederken, yeme-içme sektörü de yerel ve uluslararası seçeneklerle zenginleşiyor ancak pandemi sonrası değişen seyahat alışkanlıkları ve ekonomik sıkıntılar yerli turistin ilgisini azalttı. Bazı bölgelerde sezonluk yoğunluklar altyapıyı zorlayarak hizmet kalitesinde düşüşe yol açtı. Bu da sektörde sürdürülebilirlik için altyapının iyileştirilmesi gerektiğini gösteriyor” diye anlattı.
“GAP turları popüler”
Saatçi, yurt içi ve yurt dışı rezervasyonlarda bazı destinasyonların öne çıktığını, yurt içinde ise tatilcilerin genellikle kültürel ve tarihi zenginlikleriyle bilinen bölgeleri tercih ettiğini belirterek, “Özellikle Kapadokya ve GAP turları, doğa ve tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Kapadokya ve peri bacaları sıcak hava balonlarıyla dikkat çekerken, GAP turları Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa gibi illerin tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler için en popüler bölgeler arasında yer alıyor. Yurtdışında ise vizesiz seyahat imkânı ve ekonomik fiyatlar nedeniyle Mısır ve Dubai tercih ediliyor. Mısır, tarihi yapıları ve uygun fiyatlarıyla cazipken, Dubai lüks otelleri, alışveriş merkezleri ve eğlence aktiviteleriyle ilgi görüyor. Bu destinasyonlar, cazip fiyatlar ve vizesiz seyahat imkânı sundukları için yoğun bir şekilde talep görüyor” dedi.
“Yurt dışı rezervasyonlara talep daha yoğun”
Kısa vadeli hareketliliklerin turizm sektörüne katkı sağlamakla birlikte, sürdürülebilir büyüme için yapısal değişikliklerin elzem olduğuna vurgu yapan Saatçi, “Bayram tatilleri gibi dönemsel artışlar anlık ivme kazandırsa da uzun vadede kalıcı büyüme sağlamak zor. Yurtdışı rezervasyonlar, daha ekonomik tatil seçenekleri nedeniyle yurt içine kıyasla daha fazla artış gösteriyor. Özellikle Yunan adaları ve cruise turları, uygun fiyatlar ve daha fazla esneklik sunduğu için tercih ediliyor. Türkiye’nin popüler tatil bölgeleri, yüksek fiyatları nedeniyle bazen cazip olmuyor. Yurtiçi turizmin gelişmesi için fiyatlandırma politikalarının gözden geçirilmesi, hizmet kalitesinin artırılması ve ulaşım altyapısının iyileştirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra yurtiçi tatil destinasyon tanıtımlarının da güçlendirilmesi önemli” diye konuştu.
Son olarak uzun tatil dönemlerinin turizm sektörüne kalıcı katkılar sağlama potansiyeline sahip olduğuna değinen Saatçi, bunun için sürdürülebilirlik odaklı stratejik adımların atılması gerektiğinin de altını çizdi.
