Ege Üniversitesi (EÜ) Hemşirelik Fakültesi tarafından Dünya Böbrek Günü kapsamında İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asiye Akyol’un moderatörlüğünde “Böbrekleriniz İyi mi?” başlıklı panel düzenlendi. Panele, Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcı Doç. Dr. Fahriye Vatan, Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Türeyen, akademisyenler idari çalışan ve öğrenciler katıldı.
İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Türeyen, “Böbrekler, sağlığın korunması ve sürdürülmesi için çok önemli. Beyin ve kalp gibi organlar genellikle birinci derecede önemli olarak kabul edilse de, aslında sıvı-elektrolit dengesini sağlayan, kan dolaşımını düzenleyen ve atıkları vücuttan atan böbreklerdir. Böbreklere sağlıklı bakılmaması, küresel çapta bir sorun” dedi.
Böbrek hastalıklarının nedenlerini ve sonuçlarını anlatan Prof. Dr. Türeyen, “Ülkemizde ve dünyada insülin direnci çok yüksek. Bu durum diyabet hastalığını tetikliyor. Diyabetin bir komplikasyonu olarak böbrek hastalıkları gelişebiliyor. Hem diyabetin bir sonucu olarak böbrek hastalıkları görülebiliyor, hem de diyabet sonrası kalp hastalıkları, kalp yetmezlikleri, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu hastalıklar, hastayı diyalize bağımlı hale getirebilir. Sağlıklı her organ, sağlıklı bir insan ve sağlıklı bir yaşam kalitesi demektir” diye konuştu.
“Türkiye’de 9 milyon kişi böbrek hastalıklarından etkileniyor”
Panelde ‘Böbrek Hastalıkları Neden Önemli’ konusu ile ilgili sunum yapan İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Ebru Özdemir, “Böbreklerimiz, bizi sağlıklı tutabilmek için birçok görevi bir arada yerine getiren karmaşık organlar. Böbreklerin temel görevi, kandaki toksinleri ve fazla suyu temizliyor. Böbrekler, ayrıca kan basıncını kontrol etmeye ve kemikleri sağlıklı tutmaya da yardımcı olur. Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının ani ve geri dönüşlü kaybıdır. Kronik böbrek hastalığı ise böbreklerin yapısında veya fonksiyonlarında üç aydan uzun süren bozulmalarla karakterize edilen bir durum. Dünyada 800 milyon civarı, Türkiye’de ise 9 milyon civarı insan böbrek hastalıklarından etkileniyor. Böbrek hastalıkları fiziksel, psikolojik ve ekonomik yük oluşturuyor. Bu nedenle böbrek hastalıklarının erken teşhisi, toplum farkındalıklarının artırılması ve sağlık politikalarının geliştirilmesi hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük bir öneme sahip” diye konuştu.
“Böbrek sağlığını korumanın altın kuralları”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğr. Gör. Hörü Karadıllı, “Böbrek sağlığını korumak önemli. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda belirlenen 8 altın kuralla böbrek sağlığını koruyabiliriz; Böbrek sağlığını korumanın ilk adımı aktif bir yaşam tarzı benimsemek. Haftada en az 150 dakika hafif veya orta yoğunlukta egzersiz ya da 75 dakika yoğun egzersiz yapılması kan basıncını düzenleyerek böbrek sağlığını olumlu yönde etkiler. Dengeli ve yeterli beslenme böbrek hastalıklarından korunmada kritik bir rol oynuyor. Yeterli miktarda sebze ve meyve tüketimi büyük önem taşıyor. Tansiyonun düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Vücudun günlük ihtiyaç duyduğu sıvı alımı çok önemli. Sağlıklı bireylerin günde en az 8 bardak su tüketmesi gerekir. Sigara kullanımı böbrek sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Sigara, kan damarlarını daraltarak böbrek hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlar. Ayrıca reçetesiz ilaç kullanımı böbrekler üzerinde gereksiz yük oluşturuyor. Risk grubundaki bireylerin sağlık kontrollerini aksatmaması gerekiyor. Obezite, diyabet, ileri yaş ve sık idrar yolu enfeksiyonu yaşama gibi faktörler böbrek hastalıkları açısından risk oluşturuyor” dedi.