Çarşamba, Nisan 9, 2025

Suriye İç Savaşı ve Türkiye -IV


Suriyedeki vekalet savaşı HTŞ olarak adlandırılan grubun son 12 günde tarikatlar yardımı ve katkısı ile ırak benzeri olarak sona ermiştir. Ancak belli bir yakın gelecekte ise iç savaş başlama olasılığı oldukça yüksek görülmektedir. Çünkü mezhep ve dini görüş açısından o kadar karmaşık ve karışık gruplar vardır ki, böyle bir yapının oluşmasında küresel güçlerin çok etkin olduğu unutulmamalıdır. Bu konuyla ilgili olarak sizlere daha geniş bilgileri ileriki makalelerimde vereceğim.

ABD 2006 yılından itibaren planlayıp uygulamaya koyduğu BOP adımlar ve aşamalar halinde başarıyla devam ettiği net olarak izlenmektedir. Bu projede Sayın Erdoğan’a da bir rol verilmiş ve kendisi bu görevi övünerek birçok sözlerinde “biz de bu büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlarından biriyiz, benimde bu projede görevlerim vardır “ diyerek hem rolünü benimsediğini açıklamış hem de ülkemizin aleyhine, milli menfaatlerimize aykırı olan bu projenin kapsamını da onayladığını ortaya koymuştur. Olay o kadar basit değildir. ABD’nin başını çektiği küresel güçler Ortadoğu’da güçlü üniter devlet istememektedir. Onların kendi milli çıkarları daima öncelikleri olduğu için, bölgede otonom küçük devletçikler arzu etmektedirler. İşte bu doğrultuda öncelikler CIA ve MOSSAD ortak operasyonu ile Kesnizani tarikatı kullanılarak Irak, tamamen yıkılarak diktatör Saddam ortadan kaldırılmış ve şimdi istikrarsız üçe bölünmüş bir duruma getirilmiştir. İşte ABD’nin “böl parçala yönet kavramı“ düzeyinde olduğu örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.

ABD’nin Irak için uyguladığı politika aynen Suriye için de gündemdeki yerini almıştır. Tüm bunlar hiç şaşırtıcı olmamalıdır. Konuştuğum bazı emekli yabancı istihbarat subaylarının da belli ortak noktalarda buluşması ise çok önemli verilere ulaşmanın ara yollarını göstermektedir. Bazı iddialar dikkate alınırsa 7 ekim 2023 yılında İran adına vekil güç olarak hareket eden Hamas İsrail’e saldırmıştır. Bu tarihe “kara şubat“ adını veren İsrailliler Gazze’ye büyük bir saldırı başlatmışlardır. Bu harekât aşamasında bazı kaynaklara göre 65.000 bazılarına göre ise 90.000 kişinin öldüğü İfade edilmektedir.

CIA Amerikan Merkezi İstihbarat Kuruluşunun Suriye savaşındaki rolü
Suriye iç savaşının başlamasında çok önemli bir rolü olan ABD ve onun merkezi istihbarat örgütü CIA olmaktadır. CIA iç savaşının başlangıcında “timber sycamore“ isimli çok gizli bir plan hazırlamıştır. Kereste çınarı anlamında olan bu program ana hedefi açısından Beşar Esat’ı görevden uzaklaştırmak için gerekli olan silah mühimmat temini ile eğitim verilmesini kapsamaktadır. Bu operasyon 2012 yılında başlatılmış bulunmaktadır. Program içinde doğu Avrupa ve Ürdün ile Suriye’yi içermektedir. Ana hedef tamamen Suriye ordusudur. Timber Sycamore operasyonu içine farklı zaman dilimlerinde çeşitli görevler ifa etmek üzere, CIA ABD Savunma Bakanlığı, MI-6, Ürdün genel istihbarat müdürlüğü Suudi Arabistan el Muhaberat el A’Amah ile Katar devlet güvenliği gibi kuruluşların da dahil edilmesi söz konusudur. Bu konuda Ürdün istihbaratında görevli Albay S.A.M ile yaptığım muhtelif görüşmelerde, kendilerinin birçok defa Amerikalılar ile beraber çalışarak kısıtlı olarak iştirak ettiklerini ifade etmiştir. Ancak bu beraberlikteki yapılan işlerin çok gizli olduğu için fazlaca bir detay vermesinin mümkün olmadığını da sözlerine eklemiştir.

Silahların birçoğu Ortadoğu karaborsasına yönlendirilmiş ve buradan, saldırı tüfekleri, havan topları, roket ve güdümlü el bombalarının ise İŞİD’E satıldığı da bilinmektedir. Albayla yaptığım görüşmelerde bu konunun da çok hassas olarak ciddi sorunlar yaratabileceği üzerinde durulması önemlidir. ABD tarafından önerilen bu fikir projesinin program haline getirilmesi, yürütülmesi, CIA özel aktiviteler birimi tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bu birim “ SAD “ special activities olarak bilinmekte olup tamamen paramiliter operasyonlardan sorumludur. Birim iki ayrı üniteden meydana gelmiştir. Bunlardan birisi özel operasyonlardan sorumlu olan “ SAC/SOG special operation group “ diğeri ise politik aktivitelerden sorumlu olan “ SAC/PAG political action group “ olarak tanımlanmaktadır.

2017 yılına gelindiğinde bu program kademeli olarak ortadan kaldırılacağı ve İŞİD ile mücadeleye imkân ve kabiliyet kazandırılması başkanlık makamı tarafından gündeme getirildiği için öncelikle ele alınmıştır. Başlangıçta 2012 yılında CIA başkanı David Petreus isyancıları silahlandırmak için başka bir program önermişti. Ancak başkan Barack Obama tarafından bu önerilen plan red edilmiştir. Ben bu konuyu eski başkanlık danışmanlarından J.R. vasıtasıyla teyit etmiştim. Ancak Ürdün kralı II. Abdullah ve Netanyahu’nun etkileri ile bir kısmını kabul eder hale gelmiştir. Pentagonun da CIA ‘in yanında yer almasıyla program kısıtlı olarak başlamıştır.

Gelişen bu durumda, ABD eğitim görevini yapıyor, Suudi Arabistan ise daha fazla silah ve para vermektedir. Program daha sonra çeşitli eklemeler yapılarak CIA önerileri kapsamında değiştirilmiştir. CIA operasyonlar birimin isyancı güçlere hem eğitim vermesi hem de silah temin etme imkânı tanınmıştır. 2012 yılında “ Timber Sycamore “ programı başlatılmasından önce Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye isyancılara, binlerce tüfek makineli tüfek ve mühimmat göndermiştir. Timber Sycamore programı gereği Türkiye’den Taşucu ve Ürdün’den Akabe limanları istenmiştir. Program Amman’daki askeri harekât komutanlığı ( MOC ) tarafından yönetiliyordu. Silahlar balkanlardan satın alındı ve Ürdün güvenlik servisleri tarafından isyancıların milis grupları olarak kurduğu eğitim kamplarına iletildi.

ABD, Timber Sycamore haricinde İŞİD’E karşı savaşmak üzere eğitilen militanlar için bir diğer programı uygulamaya koymuştur. Program kapsamındaki toplam destek miktarı, transfer edilen silahların menzili, eğitim derinliği, eğitmenlerin türleri ile isyancı grupların adedi ise çok gizli tutulmuştur. 2016 yılına kadar Akabe limanına 3.000 ton doğu Avrupa yapımı silahların teslim edildiği istihbarat birimleri tarafından izlenmektedir. Ancak Akabe limanına teslim edilen silahların bir kısmının Ürdün genel istihbarat müdürlüğünde görevli bazı istihbarat yetkilileri tarafından karaborsada satılmıştır. Bu yapılan hırsızlığın miktarının 100 milyon USD seviyesinde olduğu iddia edilmiştir. Bu hırsızlığın araştırılması FBI tarafından yapılmış bulunmaktadır. Soruşturma aşamasında FBI, Ürdün’deki polis eğitim merkezinde 2 Ürdünlü vatandaşın, burada 2 makineli tüfek ile öldürüldüğünü belirlemiştir.

Bu gelişmelerden sonra Ürdünlü yetkili makamlar, bu hırsızlığı yapan istihbarat yetkililerinin evlerinde aramalar yaparak lüks eşyaları almışlar görevden uzaklaştırılmalarına karşın servetlerine maalesef el konulmamıştır. Bu çalınan silahları bedevi tüccarlar vasıtasıyla, whatsapp mesajları kullanılarak İŞİD’e satılmaktaydı ki, ben bu konuyu MI-6 içindeki bazı dostlarımdan öğrenmiştim. Bu nedenle Headrow dinleme istasyonunda farklı tedbirlerin alındığını biliyorum. 2017 yılına gelindiğinde ulusal güvenlik danışmanı H.R. Mc Master ile CIA direktörü Mike Pompeo konuyu müzakere ederek program ortadan kaldırılmıştır.

Tayfun Gözüm

Diğer Yazarlar