Çarşamba, Nisan 30, 2025

Madenciye yönetmelik ile ağır kısıtlama

EİB Başkanı İbrahim Alimoğlu, 30. kez düzenlenecek olan Marble İzmir Fuarı’nın sektörün geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti

Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB), 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısını Ege İhracatçı Birlikleri’nde (EİB) gerçekleştirdi. Toplantıya, Türkiye’nin doğal taş ve mermer sektörünün önde gelen isimleri katılım gösterdi. EMİB yönetim kurulu, 2022 yılında göreve geldikleri günden bugüne kadar yürüttükleri çalışmaların bir değerlendirmesini yaparak, 2025 yılı bütçesini karara bağladı. Toplantıda, sektördeki güncel gelişmeler, uluslararası rekabet, fuar organizasyonları ve ihracat stratejileri üzerine önemli açıklamalar yapıldı. EMİB Başkanı İbrahim Alimoğlu, yönetmelik değişikliklerinin sektöre ağır kısıtlamalar getirdiğine dikkat çekerek, “Geçtiğimiz dönemde, Orman Kanunu’nun 16. maddesine ilişkin yönetmelik değişiklikleri madencilik sektörümüzü etkileyen ağır kısıtlamalar getirdi. Bu durumu göz önünde bulundurarak, ilgili kısıtlamaların sektörün ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 26 Kasım 2024 tarihinde Maden Platformu üyeleri ile birlikte bu kısıtlamaların iptali için bir davaya müdahil olduk” dedi.


“Türkiye’ye yönelik verginin düşük tutulmasını olumlu buluyoruz”

ABD’nin Türkiye’ye yönelik vergi oranını diğer ülkelere kıyasla daha düşük tutmasını olumlu karşıladıklarının altını çizen İbrahim Alimoğlu, “Gündemimizdeki bir diğer konu Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni vergi kararları. Karar ile Avrupa Birliği ve birçok ülkeden ithal edilen ürünlerde yüzde 20 ve üzerinde vergi gelirken yeni uygulamada Türkiye, vergisi düşük tutulan ülkeler arasında yer aldı.  Buna göre Türkiye’den ABD’ye ihraç edilen ürünlerde ABD, yüzde 10 ek vergi alacak ve doğal taş özelinde de ayrıca bir vergi yükü söz konusu değil. Bu kapsamda, Türkiye’ye yönelik verginin düşük tutulmasını olumlu buluyoruz. Bununla birlikte Türkiye ile benzer ürünler ihraç eden İtalya ve İspanya gibi Avrupa Birliği ülkelerine yüzde 20 ek vergi uygulanıyor. Biz Türk doğal taş üreticileri ve mermercileri olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şartlar ne olursa olsun üretime, istihdama, ihracata devam edeceğiz.  Endişe duyulacak bir durum yok. Bu süreçte Ticaret Bakanlığımızın da dış ticaret dengesini sağlamak amacıyla ABD yetkilileriyle görüşeceklerini biliyoruz” açıklamasında bulundu.


“Marble fuarı geleceğimiz açısından önemli”

Xiamen Fuarı ve Marble İzmir Fuarlarından bahseden Alimoğlu, fuarın, sektörün geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “16-19 Mart 2025 tarihlerinde düzenlediğimiz Xiamen Fuarı’nın çok başarılı geçtiğini belirtmek isterim. Bu fuarda, sadece Çin pazarını hedeflemeyenler kazandı ve bu başarı, sektördeki potansiyelimizi bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki yıl hepinizin bu başarıyı yakalamak için orada olmasını bekliyorum. Yarın 30. kez düzenlenecek olan Marble İzmir Fuarı’nın sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Bu fuarın ruhu, sektörümüzün geleceği açısından büyük bir öneme sahip. Ayrıca, 18-21 Haziran tarihlerinde Afyonkarahisar Blok Mermer düzenlenecek. Bu fuar da küresel pazarla olan bağlarımızı güçlendirmemize katkı sağlayan bir etkinlik olacak” değerlendirmesinde bulundu.


“İzmir Marble Fuarı, uluslararası etkisini kaybetti”

Öte yandan küresel ticarette Çin’in oynadığı kritik role ilişkin görüşlerini aktaran EMİB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Altınpınar, İzmir Marble Fuarı’nda yabancı katılımcı sayısında azalma yaşanmasının edişe verici olduğunu ve bu durumun bir an önce dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Son üç dört yıl, Çin fuarında Türkiye’nin ihracatında bir düşüş yaşandığı bir gerçek. Çin’in başarısındaki başkanlık ve stratejilerin önemini de takdir ediyorum. Gelecek dönemde Çin’in küresel ticarette daha güçlü bir rol oynayacağı kesin. Özellikle Amerika’dan gelen alıcılar ve Avustralya’daki sıkıntılar göz önüne alındığında, Çin bu oyunda daha etkin olacak. Ortadoğu’dan gelen müşterilerin Ramazan dönemiyle çakışması durumu etkileyebilir ama genel olarak fuarın başarılı geçtiğini ve katılımcıların memnun olduğunu söyleyebilirim. İzmir Fuarı’na gelince, İSPAŞ yönetimiyle ilgili bazı eleştirilerim var. Yabancı katılımcı sayısının oldukça az olduğunu gözlemledik. 6 yıl önce İtalyan, Yunan, Portekizli ve İspanyol firmaları vardı şu anda bu katılım neredeyse yok. Bu durum, fuarın uluslararası etkisini kaybetmesine yol açtı. Bu durumu göz önünde bulundurarak, artık İzmir Fuarı’nda sadece birbirimizi mi ağırlayacağız? Uluslararası etkinlikler düzenleniyor ama uluslararası katılım eksik. Bu ciddi bir sorun” dedi.


“Çin, pazar payımızı tehdit edebilir”

Küresel pazarda en büyük rakiplerinin Çin, olduğunu dile getiren Divan Başkanı Faruk Çolakkol, ABD’nin Çin’e uyguladığı yüksek vergi tarifesinin bir sonucu olarak Çin’in, üretim kapasitesini satamadığı durumda Orta Doğu ve Uzakdoğu’ya yönelebileceğini ve bununda Türkiye’nin mevcut pazar payını tehdit edebileceğine dikkat çekti. Çolakkol, “1995 yılında başladığımız yolculukta şu anda dünyadaki en büyük karbonatlı taş ihracatını yapan ülke olarak 2 milyar dolara ulaştık. Ancak, Çin şu an bizim en ciddi rakibimiz. 1999’da Amerika’da yüzde 1’lik pazar payı varken, 2024’te bu oran yüzde 22’ye çıktı. Eğer vergiler devam ederse, Çin bizden daha fazla pazar payı alacak. Çin, üretim kapasitesini satamazsa, Orta Doğu ve Uzakdoğu’ya yönelerek pazar payımızı tehdit edebilir. Bu nedenle, sektörün doğru bilgilendirilmesi ve rakiplerin doğru kontrol edilmesi çok önemli. Türkiye, 6802.21 grubunda Amerika’daki pazarın yüzde 52’sine sahip ancak yüzde 48’lik pay için ciddi rekabet var. İtalya yüzde 20 paya sahipken, Tunus’un pazar payı yüzde 28’e çıkmış durumda. Ayrıca, Uzakdoğu’nun pazar payı yüzde 30’un üzerinde. Çin’e yönelik vergilerle ilgili Tayvan ve Vietnam’dan gelen vergi artışlarını da göz önünde bulundurmalıyız. Çin’in çevresindeki ülkelerde üreticiler stratejik hamleler yapıyor. İzmir Marbel Fuarı gibi etkinliklerin sektöre çok faydalı olduğunu ve sektörün doğru bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Ayrıca, Ankara’daki bakanlıkların sektöre sağladığı teşviklerin de desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. 1994’te GDZ Alman Vakfı tarafından Nürnberg’e verilen yüzde 50 destekle başlayan fuarcılığımız, bugün dünyadaki en büyük taş fuarlarından biri haline geldi fakat Çin’in artık ‘Proje Fuarı’na dönüşmesi ve Güney Kore’nin Çin egemenliğine girmesi endişe verici” değerlendirmesinde bulundu.


“İzmir Marble’ın geleceğini riske atmamalıyız”

İzmir Marble Fuarı’nın köklü bir geçmişe sahip olduğunu açıklayan İZ-KO Marble Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “İzmir Marble Fuarı, bir çocuğu büyütmek gibi. Ona özen gösterip, belirli bir seviyeye getiriyorsunuz, ancak sonra onu kısıtlamaya kalkmak doğru değil. Bu fuara sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum, çünkü bugünkü seviyeye gelmesi için büyük emek harcandı. 30. yılına adım atan bu fuar, 32-33 yıllık bir geçmişe sahip ve bu süreçteki her adım sevgiyle atıldı. Tabii ki dünya konjonktürü ve ülkemizin durumu gibi etkenler bu süreci etkileyebilir, ancak bu lokal ve geçici durumlar. İzmir Marble’ın geleceğini riske atmamalıyız. Başkanımızın da belirttiği gibi, dünya genelindeki düşüşün etkisi bizde de görülecek, ancak bu durum sadece İZBAŞ’a veya fuara yüklenmemeli. Hep birlikte büyük emek verdik, bu emeğin boşa gitmemesi gerektiğine inanıyorum” dedi.


“Uluslararası arenada sektörümüzü temsil etmeliyiz”

Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, Uluslararası işbirliklerinin arttırılması önerisinde bulunarak, “İZBAŞ’taki fuarımızda yabancı firmaları dışarıya atıyoruz çünkü en iyi yerin bizim olmasını istiyoruz. Geçmişte İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerden firmaları davet ettik ve sektörü bu şekilde büyüttük. Başkanımıza önerim, Türkiye’deki katılım bedelleriyle uluslararası işbirlikleri yapmamız. İranlı firmaları zorla fuar alanının arkasına yerleştirdik, ama onlardan fayda göremeyebiliriz. Ayrıca, Beyoğlu ve Arka Alan’da restoranlar açmayı düşünüyoruz. 2026’da yeni bir alan yapılacak ve girişler de oradan olacak. Bu fuara hep birlikte sahip çıkmalıyız. Geçmişte 35 yıl önce bu işe temel atanlarla gurur duyuyoruz ve gelecekte de yeni firmalarla bu başarıyı sürdüreceğiz. Bu tür işler, holding işleri değil, bireysel ve aile işidir. İZBAŞ, resmi bir kurumdur ve denetlenmektedir. Bizler, uluslararası arenada sektörümüzü temsil etmeliyiz. Birbirimizle rekabet etmiyoruz; planlı üretim ve satış yapmalıyız. ‘Üret, üret’ anlayışından ziyade, ürünümüzü değerinde satmalıyız. Elimizdeki değerli ürünlere sahip çıkmalıyız” ifadelerinde bulundu.


“Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak dünyanın her yerindeyiz”

EİB üyelerinin yeni pazarlar bulabilmeleri veya pazar paylarını artırabilmeleri için önemli etkinlikleri hizmetlerine sunmak için çalıştıklarını belirten Alimoğlu, “Geçtiğimiz yıl, Marble Fuarı kapsamında Almanya, Azerbaycan, Katar, Suudi Arabistan gibi birçok ülkeden alıcıları bir araya getirerek Alım Heyetleri düzenledik. Bu tür organizasyonlar, sektörümüzün uluslararası alanda daha fazla tanınmasına ve ticaret hacminin artmasına büyük katkı sağladı. Önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan Marble Fuarı’nda Güney Kore, Fransa, Azerbaycan, Kanada, Suudi Arabistan ve Hindistan’dan katılımcılarla yeni bir Alım Heyeti gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz Kasım ayı içerisinde, Orta Doğu’nun önemli ticaret merkezlerinden Dubai’ye Big 5 Dubai Expo’ya paralel olarak Sektörel Ticaret Heyeti organize ettik. Ocak ayında, TİSE Fuarına paralel olarak ABD’nin Las Vegas ve Los Angeles şehirlerini kapsayan Sektörel Ticaret Heyeti düzenledik. Şubat ayı içerisinde İngiltere’deki Surface Design Show kapsamında düzenlediğimiz Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonu ile başarılı organizasyonlarımıza bir yenisini daha eklemiş olduk. Mayıs ayı içerisinde Avustralya’nın Sidney şehrine bir Sektörel Ticaret Heyeti düzenleyeceğiz. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak dünyanın her yerindeyiz” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM